Bildiğim tüm hakaretleri bir kağıda yazdım.
Sonra buna bile değmezsiniz deyip buruşturup attım.
Öfkeliyim
Üzgünüm
Canım sıkkın
Tadım yok
Paris Olimpiyatları'nda eli cebinde atış yaparak tüm dünyanın gündemine
oturan milli sporcu Yusuf Dikeç'in sosyal medya hesabından annesiyle paylaştığı fotoğrafa çirkin yorumlar yapıldı.
Okuyunca küplere binmemek imkânsız!
Bir sosyal medya kullanıcısı, fotoğrafın altına
"Maalesef rezil olduk dünyaya. Keşke annenizi paylaşmasaydınız" yorumunu yaparak başörtüsünden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
Birçok kullanıcı da 'sil şunu', 'Avrupa'ya küçük düştük' gibi yorumlarda bulundu.
X'in kurucusu Elon Musk'ın ise Yusuf Dikeç'in annesine övgüler dizdiği paylaşımı birçok yerde haber oldu.
Yusuf Dikeç'in annesi yaşlı, nur yüzlü bir kadın.
Bakışları, derin ve şefkatli…
Tam Anadolu kadını.
Başındaki beyaz bir örtü, ona zarif bir sukünet katıyor.
Bu kadın, yaşının getirdiği tüm zorluklara rağmen içindeki iyilik ve huzurla
çevresine daima umut dağıtan biri.
Oğlunu cesaretlendiren ve ülkemizi madalyaya hazırlayan da ta kendisi.
90 yaşındaki Hanife Dikeç, oğluyla gurur duyuyor.
Biz de Hanife neneyle gurur duyuyoruz.
Milli atıcımızın annesini paylaşması
aile bağlarının ne denli güçlü olduğunu da gösteriyor.
Belki de başarı bu bağlarda saklı.
Hanife neneyi hedef alanlar, Avrupa'ya karşı kendi halkından utanan insanlar,
genellikle Batı'nın değerlerini üstün gören ve kendi kültürünü, geleneklerini küçümseyen kişiler.
Emin olun bu insanlar kendi anne babalarından dahi utanabilirler.
Öyle ki kendi toplumlarına ait unsurları,
gelenek ve görenekleri, ibadetleri, "geri kalmışlık" ya da
"modernlikten uzak" olarak değerlendiriyorlar.
Bu durum, tamamen içselleştirilmiş bir aşağılık kompleksinin ve kültürel önyargının bir yansıması.
Kendini bu şekilde konumlandırmak, bireyin kendi kimliğiyle barışık olmamasından kaynaklanıyor.
Küçük bir öneri:
Aşağılık kompleksi tedavisinde psikoterapi önemli bir rol oynar.
Ayrıca, özgüven geliştirme, pozitif düşünme, sosyal destek, kişisel gelişim ve
kendini kabul etme stratejileri de tedavi sürecine katkı sağlar.
Uzman desteği almak, tedavinin etkinliğini artırır.
Bir bakın isterseniz, masraflarınız benden!
Bu tür insan müsveddeleri Avrupa'da veya Batı'da kabul görme arzusu nedeniyle,
kendi kültürlerine ve halklarına dair unsurları saklama ya da küçümseme eğilimindeler.
"Aman duymasın" "aman görmesinler" diyerek yaşıyorlar.
Yusuf Dikeç, annesini paylaşınca paniklediler. Bu paylaşım
bizi "modern" ve "uygar" görünmekten alıkoyacak diye düşündüler.
Hala kılık kıyafetle uğraşıyoruz hala!
Batı'nın gözünden kendi halkını yargılamak, özgüven eksikliğinden başka bir şey değil.
Oysa hem Türk kültüründe hem de İslam inanışında kadının yeri Batı'nınkinden çok ilerde.
Öyle ki biz "Cennetin annelerin ayakları altında olduğuna" inanırız.
Türk kültüründe kadın ve anne, tarih boyunca büyük saygı gören ve toplumun temel yapı taşlarını oluşturan figürlerden.
Eski Türk toplumunda kadınlar, aile ve toplum içinde söz sahibi olup sosyal hayatta, hatta savaşlarda aktif rol alırlardı.
Anne, ailenin merkezinde yer alır, çocukların yetiştirilmesinde ve aile birliğini korumada önemli bir rol üstlenirdi.
Kadınlar aynı zamanda ekonomik hayata da katkı sağlar, el sanatlarında ve zanaatlerde ustalaşırlardı.
Türk destanlarında ve edebiyatında, kadın ve anne figürleri güçlü, bilge ve şefkatli olarak tasvir edilir.
Türk kültüründe yaşlılara hürmet, derin bir gelenek olarak aile ve toplum içinde büyük önem taşır.
Yaşlılar, bilgelik ve deneyim kaynağı olarak görülür, onlara saygı göstermek hem ahlaki bir değer hem de dini bir gerekliliktir.
Bu hürmet, aile içinde onların görüşlerine başvurmak,
toplumda ise onlara öncelik vermek gibi davranışlarla kendini gösterir ve toplumsal bağların korunmasında önemli bir rol oynar.
İslam'da yaşlılara hürmet, önemli bir ahlaki ve dini değer olarak kabul edilir.
Yaşlılara saygı göstermek, onların ihtiyaçlarına duyarlı olmak ve onlara iyi davranmak,
Müslümanlar için bir görevdir. Bu, hem Kur'an-ı Kerim'de hem de Peygamber Efendimiz'in (sav) hadislerinde vurgulanan bir konudur.
Batı hayranlarının biraz tarihe bakması gerek.
Övündüğünüz Batı, tuvalet kültürünü bile Osmanlı'dan ilham alarak hayata geçirdi.
Osmanlı İmparatorluğu'nda temizlik ve hijyen, İslam dininin de etkisiyle önemli bir yere sahipti.
İslam, abdest almayı ve temizliği dini bir zorunluluk olarak gördüğünden, tuvaletlerin ve banyoların yaygın olduğu bir kültür vardı.
Osmanlı hamamları, temizliğin ve sosyal yaşamın merkezindeydi ve bu kültür Avrupa'ya kıyasla daha gelişmiş bir yapıdaydı.
Yusuf Dikeç'in annesi tam 90 yaşında. Allah daha uzun ve berketli ömür nasip etsin.
Elleri öpülecek duası alınacak bir kadın.
Onunla ancak gurur duyarız.
Böyle bir evlat yetiştiren anne hepimizin annesi sayılır.
Annemize saygısızlık yapanı ise affetmeyiz.
Allah'a emanet olun.