'Barış'
'Ateşkes'
'İnsan hakları'
'Diyalog'
'Müzakere'
BM'nin yaptığı açıklamalarda, bu kelimeleri ne çok duyduk öyle değil mi?
Özellikle barış çağrıları fazlaca tekrarlandı ancak yaptırımı olmayınca bu fikirler bitkin düştü ve öldü.
Tıpkı Gazze'deki minik bebekler gibi!
Birleşmiş Milletler, "barış için varız" dese de ne çatışmalar bitti ne de savaşlar!
BM "adalet sözü" verse de silahları susturamadı.
İkinci dünya savaşının ardından kurulduğunda BM'nin 5 daimi ülkesinin
dünya barışını koruyacağına inanılıyordu.
BM, aradan geçen yıllarda 'etkisiz bir döngüye' sıkışıp kaldı.
Vaktini doldurmuş,
İşlevini yitirmiş
Paslanmış,
Zamana yenik düşmüş bir yapı olarak kaybedenler kulübüne adını yazdırdı.
Eski değerini ancak bir reçeteye uyarsa tekrar kazanacak.
O reçeteye uyarsa "barış" dediğinde barış sağlanmak zorunda kalacak.
İşte söz ettiğimiz reçeteyi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yıllar önce yazdı.
Bu reçeteyi geçte olsa dikkate aldı BM!
Zaman alacak olsa da güzel gelişmeler var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın her fırsatta dile getirdiği "Dünya 5'ten büyüktür" sözü BM'ye ilham olmuşa benziyor.
Öyle ki Erdoğan, bu çıkışla mevcut BM yapısını eleştirip reform çağrısı yapmıştı.
Özellikle Afrika'nın temsil edilmediği bir Güvenlik Konseyi'nin,
küresel barış ve adaleti sağlama kapasitesinin sınırlı olduğunu belirtmişti.
Nihayet bu eleştiriye, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de destekleyerek,
Güvenlik Konseyi'nin günümüz gerçeklerine uygun şekilde reforme edilmesi gerektiğini vurguladı.
Guterres, Afrika'nın temsil edilmeyişini kabul edilemez bulduğunu ifade etti.
Guterres'in paylaşımına destek veren Erdoğan, "BM Güvenlik Konseyi'nin yapısının kökten değiştirilmesi gerekmektedir. İnsanlığın bizden beklentisi budur." dedi.
"Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yetmişti"
Hem de bunu küresel sistemi avucunda tutmak isteyen liderlerinin gözlerinin içine baka baka defalarca kez yapmıştı.
Beş daimi üye olan; ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere'nin dünya siyasetine yön verdiği bir yapı,
bugünün çok kutuplu ve değişken dinamiklerine cevap veremez hale geldi.
Adaletli bir sistem ne zaman oluşur bilinmez ancak bu artık kaçınılmaz.
Dünyanın farklı coğrafyalarındaki ülkeler, BMGK'da temsil edilmediklerini, alınan kararların adaletli ve kapsayıcı olmadığını düşünüyor. Haksızlığa uğrayan ülkeler artık hakkını savunacak birlikte ses yükseltecek.
"Dünya beşten büyüktür" sözü tam da bu noktada adalet ve eşitlik arayışını temsil ediyor.
Cumhurbaşkanının özellikle Afrika'ya dikkat çekmesinin güçlü bir nedeni var.
BMGK'deki daimi üyeler,
yaklaşık 1,5 milyarlık Müslüman nüfusu ya da 1,2 milyarlık yani dünya nüfusunun yaklaşık %16'sını
oluşturan Afrika ülkelerini temsil etmiyor.
Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 2'sini dahi oluşturamayan İngiltere ve Fransa ise konseyde daimi üye.
Türkiye bu eşitsizliğin son bulmasını istiyor
***
Abdülhakim Arvasi'den bir söz:
İyilik ticaret değildir.
Allah için yapılır ve unutulur.