Psikolojik rahatsızlıklar içerisinde en karmaşık yapıya sahip olan narsist kişilik bozukluğu, sadece bireyin değil, çevresindeki insanların da yaşamını etkiliyor. Bu bozukluk, yaygın bir görkemlilik örüntüsü (davranışta üstünlük duygusu), hayranlık ihtiyacı ve empati eksikliğinin meydana geldiği bir durumdur. Peki bir kişinin narsist olup olmadığını anlamanın en kesin yolu nedir?
Kişilik ve Sosyal Psikoloji Dergisi'nde yayınlanan 27 sayfalık bir çalışma, narsistlik eğilimlere sahip bireylerin sosyal çevrelerinden gelen dışlanma sinyallerine aşırı duyarlı olduklarını, bu duyarlılığın da zamanla onları hem daha kırılgan hem de daha saldırgan bir yapıya sürüklediğini ortaya koymuştur.
Almanya, İsviçre, Birleşik Krallık, Yeni Zelanda ve Amerika Birleşik Devletleri'nde yürütülen çok merkezli bir araştırmada, narsisistik kişilik özellikleri taşıyan bireylerin dışlanma algılarına dair davranışsal tepkileri gözlem altına alındı.
Araştırmacılar çalışma hakkında şu ifadelere yer verdi: "Daha yüksek düzeyde narsisizm gösteren bireylerin dışlanma ipuçlarını algılamada özellikle veya aşırı derecede hassas olabileceği fikri, narsistlerin sosyal çevrelerini düşmanca ve şüpheci bir tavırla dikkatle izledikleri ve genel olarak sosyal ipuçlarına, özellikle de statüyle ilgili ipuçlarına karşı çok dikkatli oldukları yönündeki önceki bulgularla tutarlıdır."
Çalışmanın baş araştırmacı Dr. Christiane Büttner, bu durumu şu şekilde açıkladı:
"Bu araştırmaya başlarken en büyük sorulardan biri, narsistlerin büyüklenmeci benlik imajlarının onları olumsuz muameleyi algılamaktan koruyabileceği için dışlanmayı daha az bildirme olasılıklarının olup olmadığı, yoksa sosyal ipuçlarına karşı artan hassasiyetleri nedeniyle daha fazla dışlanma bildirip bildirmeyecekleriydi."
Açıklamasına "Bulgularımız güçlü bir şekilde ikinci seçeneği destekledi: Narsistler, özellikle narsisizmin antagonistik, rekabetçi yönü yüksek olanlar, daha sık dışlandıklarını bildiriyor." diye devam etti.
Araştırma sonuçlarına göre narsistlik bireylerde görülen dışlanma hissi, yalnızca sosyal ilişki dinamiklerini değil, bireyin ruhsal dengesini de derinden etkiliyor. Sosyal dışlanma, narsist bireylerde "sosyal acı"ya sebep olurken, bu durum onların psikolojik olarak kurban rolünü benimsemelerine ve çevrelerinden daha fazla onay beklemelerine yol açabiliyor.
Araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından biri, narsistlerin dışlanma hissiyle başa çıkmaya çalışırken daha da narsist hale geldikleridir. Büttner, bu durumun gelecekte dışlanma olasılıklarını artırmaktan başka bir işe yaramayacağını belirtti. Başka bir deyişle, kendi kendini sürdüren bir döngü yarattığını vurguladı.