MUHAMMED EMİN KARADAĞ

Numan Kurtulmuş ve Filistin

Dün, dünyanın gözü Ankara'daydı.Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas,

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde şeref konuğu olarak milletvekillerine seslendi.

Verdiği mesajlar benim beklentimin epey üstünde çıktı.Fakat beni asıl etkileyen TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un konuşması oldu.

"Filistin milli bir davadır, Gazze, Türk milleti için uzak bir diyar değildir," dediğinde, Numan Bey'in sesi, bir dağın zirvesinden yankılanan güçlü bir rüzgar gibiydi. Her kelimesinde, sarsılmaz bir irade ve inanç vardı.Duraklamaları, tonlamaları son derece başarılıydı.

"İnsanlık cephesi" dediğinde, salondaki vekillerin, gazetecilerin kısaca tüm davetlilerin yüreğinde aynı duygu filizlendi;

adaletin ve vicdanın bayrağı, bir kez daha dalgalanmıştı.

"Dili, dini, ırkı, siyaseti ne olursa olsun, artık milyarlarca insan Filistin halkının yanında," diye devam etti.

Bu sözler, yalnızca bir gerçekliği ifade etmiyordu, aynı zamanda bir umudun ve bir direnişin manifestosuydu.

"Filistin'in davası mutlaka başarıya kavuşacaktır," derken, sanki geleceğin müjdesini veriyordu.

Ve sonra, Netanyahu ve çetesinin uluslararası mahkemelerde

hesap vereceği o günlerin yakın olduğunu söylerken, adaletin eli kulağında olduğunu hissettik.

Bu sözler, hepimizin içini rahatlatmıştı.

Gazze'deki mücadelenin umutla, inatla ve kararlılıkla süreceğini anlamıştık.

Numan Bey, her zaman iyi bir hatipti ancak bu kez, sözlerinde başka bir büyü vardı, bambaşka bir derinlik.

Sözlerini tamamladığında, derin bir nefes aldım.

"Ne konuşmaydı be!" diye iç geçirdim, salondakiler bu anı asla unutamayacak.

"Maymun Çiçeği: Şüphelerin Gölgesinde"

Akşam eve geldiğimde annem, endişeli bir yüzle sordu

"Yeni bir virüs çıkmış, yine mi maske takacağız oğlum?"
Bir an durakladım, sonra başımı sallayarak cevap verdim

"Evet anne, adı maymun çiçeğiymiş."
Sessizlik çöktü aramıza, maske kutusuna bir bakış attık, eski günlerdeki gibi.

Sonrada ikimizde tebessüm ettik.

İşin şakası bir yana durum bambaşka olabilir.

Batılı aktörlerin etkisini yitirdiği Afrika'da virüsün ortaya çıkma zamanı manidar.

Burkina Faso, Mali ve Nijer gibi birçok Afrika ülkesindeki binlerce Fransız ve ABD'li asker kovuldu.

Çok sürmedi diplomatlar da kapı dışarı edildi.

Türk Siha'ları satın alındı, Avrupa ülkeleriyle maden anlaşmaları askıya alındı.

Dünyanın en fakir ülkelerinin yer aldığı Afrika, uyanırken biraz acı çekecek gibi...

Sömürü düzenine taş koymanın bir bedeli bu virüs olabilir mi?

***

Ehli İrfan'dan bir nasihat;

"İnsan iyileştirirken iyileşir,

yardım ederken yardım görür,

elini uzatırsa bir el uzanır,

dua edip isterse, bir cevap gelir."

Allah'a emanet olun

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.