MUHAMMED EMİN KARADAĞ

MİT’in takas operasyonu ve İslamofobi

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'e "El-Emin" lakabı İslamiyet'ten önce verildi.

"Emin" sözlükte "kendisine güvenilen, hıyanet etmeyen, sözünde duran, vefalı; başkalarından korkmayan kimse" anlamına geliyor

Efendimizin "Muhammedü'l-Emîn" olarak yaşaması şüphesiz her birimize en güzel örnek.

Peygamber Efendimize, yaşadığı dönemde Müslüman olmayanlar da güvenir, itimat ederdi.

Güvenilir, dürüst ve adaletli olmak bize O'nun en büyük mirası ve nasihatlerinden...

Batı'da artan İslamofobi ise bu güzel hasletlerimizi bir örtü gibi örtmeye çalışıyor.

Ancak İslam düşmanlığına çelme takacak bir gelişme yaşandı.

Hem de tüm dünyanın gözü önünde!

Ankara'daki esir takasından bahsediyorum.

Son dönemin en geniş kapsamlı takas operasyonuna imza atan MİT, İslamofobi'ye bu başarı ile darbe vurdu.

Operasyon, İkinci Dünya Savaşı sonrası yapılan en büyük takas operasyonu olarak anılıyor.

Gel de gururlanma!

Hollywood filmlerinde İslam düşmanlığı ve olumsuz tasvirler,

uzun süre kültürel önyargıları ve İslamofobi'yi besledi.

Özellikle 11 Eylül sonrası Müslümanlar terör, şiddet ve kargaşayla özdeşleştirilmek istendi.

Bu algıları cam gibi parçalayacak hamleyi ise Türkiye yapmış oldu.

Süreç, ABD, Rusya ve Almanya'nın Türkiye'den yardım istemesiyle başladı.

Tarafların teklifi sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayını alan Milli İstihbarat Teşkilatı, operasyon için harekete geçti.

Her adımın dikkatli ve soğukkanlı şekilde hazırlandığı takası, Türkiye organize etmeyi başardı. Bunu bir çırpıda söylesek de arabuluculuk süreci,

karmaşık müzakereleri ve diplomatik becerileri gerektiriyor.

Bu ustalık da İbrahim Kalın beyefendi ve ekibinde fazlasıyla var.

Takas operasyonu kapsamında ABD'den iki, Almanya, Polonya, Slovenya, Norveç ve Rusya'dan birer uçak olmak üzere 7 uçak ile 26 kişi Türkiye'ye nakledildi.

Rusya ve Ukrayna arasındaki esir takası 2022'de Türkiye'de yapılmıştı,

bu kez daha büyük organizasyon becerisi ortaya koymuştu Türkiye.

Dünyanın en güçlü ülkeleri, sorunun çözülemeyeceğinin giderek daha muhtemel hal aldığı olayda Türkiye'den yardım istemişti; zor ve karmaşık bir durumdan kurtulmak için.

Oysa ne dinleri ne de kültürleri aynıydı!

Halkı Müslüman olan Türkiye, Dünya'ya güven veren bir imaj çizmişti.

Demek ki öyle filmlerde anlatıldığı gibi değildi!

Henry Kissinger'ın dediği gibi "Diplomasi, gücü dizginleme sanatıdır."

Dünyadaki her çatışma ve savaşta adı geçen ele avuca sığmayan

İki büyük gücü Türkiye dizginlemişti.

Tarafsız olması, çatışan taraflar arasında güven tesis edebilmesine olanak sağlamıştı

ve böylece adil bir müzakere ortamını oluşturabilmişti.

Barış ve güvenlik konularında etkin bir rol oynamak, arabuluculuk yapmak önemli,

çünkü bu fark etmesek de ülkenin uluslararası alandaki itibarını artırdı.

Ülkemizin diplomatik etkisini ve saygınlığını pekiştirdi.

Ayrıca, esir takası, insani bir mesele olarak büyük bir önem taşıyor.

Arabuluculuk yapan ülke, insan hakları ve insani değerler konusunda duyarlılığını ve katkısını gösterir.

Türkiye, amacının bölgesinde ve ötesinde bir barış iklimi oluşturmak olduğunu göstermiş oldu.

Zaten İslam kelimesi de barış kökünden gelmiyor mu?

İslamofobiklere ayrı bir mesajdı bu!

Türkiye, dünyanın hangi ülkesi olursa olsun dengeleri belirleyecek

bir ülke olduğunu ve sadece Türkiye'den ibaret olmadığını da bir kez daha ispatlamış oldu.

Tarihteki ilk büyük çaplı casus takaslarından biri olarak kabul edilen olay,

Soğuk Savaş döneminde gerçekleşmişti.

ABD ile Sovyetler Birliği arasında gerçekleşen ünlü "Casuslar Köprüsü" takasıydı.

"Casuslar Köprüsü" adında 2015 yılında Steven

Spielberg tarafından yönetilen bir film dahi var. İzlemenizi tavsiye ederim.

Yaklaşık 30 ajanın takası gerçekleştirilmişti.

Bizimkinin bir adı yok. İsim bulsak iyi olacak gibi...

Bu, unutulmaması açısından iyi olabilir.

Türkiye, diplomasinin bütün imkânlarını kullanarak hem sahada hem de masada olmaya devam edecek.

Çünkü dünyanın bu mertliğe ihtiyacı var.

Tabii ki "Emin" olmaya ve tutarlı olmaya devam ederek...

Allah'a emanet olun.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.