Gururlu bakışları
Gür sesi
Her zaman tebessüm eden yüzü,
Sürekli şükreden hali
İçten ve sıcak sohbeti
Tokalaştığında sizi sarsan güçlü bileği…
Kim der ki 70 yaşında!
Maşallah, Sübhanallah…
Kendisi ile yıllar önce bir röportajda tanıştık.
Ben ona Mehmet Amca desem de O bana Muhammed Bey demeyi sürdürüyor.
Çankırı'da yaşıyor, ancak yolu ne zaman Ankara'ya düşse arayıp çay ısmarlayacaksan geleyim diye soruyor.
Kendisi ile bir arkadaşlığımız, dostluğumuz var.
Hem kim böyle bir arkadaşa sahip olmak istemez ki?
Arkadaş olmak için aynı yaşlarda olmak mı gerekir?
Babası 1961'de Kars'ta şehit olan gazi olan Mehmet Erdoğmuş'un
hikayesi bir hayli dikkat çekici.
Takvim yaprakları 1974'ü gösterdiğinde
Kıbrıs'ta Türklerin Rumlar tarafından uğradığı baskı ve zulmün önüne geçmek,
Ada'daki barış ve huzuru tesis etmek amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri harekete geçti.
Kıbrıs Barış Harekâtı 20 Temmuz'da başladı.
O dönem bizim Mehmet amca 4,5 aylık asker.
20 yaşında gencecik fidan.
Bolu Komando Tugayı'ndan harekâta katılıyor.
Gözü kara tam bir cengâver, kanının deli aktığı zamanlar.
Bölgeye inen ilk tugayda bulunuyor.
Gerisini kendisinden dinleyelim
"Biz oraya indiğimizde mücahitlerin bize davranışları,
çocukların, yaşlıların sarılmasını görünce ölüm aklımıza gelmedi"
"Ben babasız büyüdüm ama vatansız büyüyemem" diye de ekliyor.
Mehmet amca simgeleşen fotoğrafın hikâyesini de anlatıyor.
"Cuma sabahı 20 Temmuz'da indik. Fotoğraftaki en sağdaki kişi bizim bölük komutanımız Engin Ünal, Allah rahmet eylesin. Fotoğrafta az kişi var çünkü harp bölgesi olduğu için toplanmak yasak. Bayrağı tutan kişi (sağdaki) komutanımızın postasıydı."
Fotoğrafın hikâyesini anlatmaya devam ediyor.
"Fotoğrafta en soldaki askerin üzerinde pançoyu yağmurluk diye bize verdiler.
orada bir arkadaşım şehit oldu. Yanına gittim baktım pançoya sarmışlar.
yani biz aynı zamanda adaya kefenimizi sırtımızda indirmiştik."
Bir ara konuşmasının arasına giriyorum.
"Bizim Malatya'dan çok asker var mıydı?" diye
-Olmaz mı Malatyalılar kadar vatan sevdalısı insan çok az bulunur.
Hepsi de aslan gibi savaştı, diye ekliyor.
Çayımdan aldığım yudumla hem keyifleniyor hem de gururlanıyorum.
-Eee Mehmet amca biz Battalgazi'nin torunlarıyız.
O da keyifleniyor…
Sohbet koyulaşmaya devam ediyor.
Mehmet amca bu kez komutanlarından önce azar yediğini sonra ise
nasıl tebrik aldığından söz ediyor.
"Şimdi biz bu bayrağı çekerken saat sabah 08:30 civarı… Basın o saatte gelmiş, fotoğraf çekiyorlar. Ben de baktım yakasında BBC yazıyor, gülerek poz verdim. Manga komutanı hemen çağırıp "niye gülüyorsun Mehmet! harbe geldik" deyince, 'komutanım BBC dünya basını adaya inen askerin moralini ölçerler' dedim. Aynı günün akşam vakti arkadaşımın küçük bir radyosu vardı. Dinlerken 'BBC muhabirinin verdiği habere göre Türk askeri adaya moralli indi' anonsunu duymuş. Haberi alan bölük komutanı geldi, beni tebrik etti. Çok güzel fotoğraf vermişsin dedi." Sonra konuşmasını sürdürdü Mehmet amca "bunlar psikolojik savaştır" diye de ekledi.
Kahraman gazimiz,
adaya indikten 12 gün sonra Beşparmak dağlarında
bacağından ve göğsünden yaralanmış.
"İlyas Aydın diye bir arkadaşım hemen yanımda şehit oldu. Dedim komutanım İlyas şehit! Lav silahını komutana vermem lazımdı. Ama bunu yapmak için ileri atılmam gerekliydi, Hiç düşünmeden ok gibi fırladım. Silahı komutana vermeyi başardım ancak hem bacağımdan hem de göğsümden yaralandım"
Mehmet amca ilerlemiş yaşına rağmen, yine savaş olsa yine giderim diyor.
"Çünkü ölüm bir defa, o da neden vatan için olmasın"…
Sohbetin sonlarına doğru telefonunu çıkarıp Cumhurbaşkanı Erdoğan ile fotoğraflarını gösteriyor
neredeyse 20 ayrı programdan fotoğrafı var.
Biz bile bu kadar göremiyoruz Sayın Cumhurbaşkanını diyorum.
"Reis bizi sever değer verir bak Külliye 'de de ağırladı defalarca" diye havasını da atıyor.
Bu kez yeni fotoğrafları gösteriyor.
Mehmet amcayla sarılıp, araya fazla açmayalım diye sözleşip vedalaşıyoruz…
bu vesile ile Kıbrıs'ta bu harekâttan önce, harekât sırasında ve sonrasında şehit
olanlara ve hayatını kaybeden gazilerimize Allah'tan rahmet hayatta olan gazilerimize ise
bereketli bir ömür diliyorum. Başta da Mehmet amcama…
Size minnettarız…
Allah'a emanet olun