MUHAMMED EMİN KARADAĞ

Bayram yaklaşırken…

"Gurbet bize dokunmaz, iki yıl çalışıp döneriz diyorduk. Ama o bayram sabahı yok mu, işte onu hesap edemedik, Koca koca adamlar kuzu gibi meledik"

1961'de Almanya'nın Türkiye'den işçi almaya başlamasıyla

bir yanı memleket bir yanı gurbet kokan hikâyeler başladı.

İstanbul Sirkeci'den kalkan trene binen işçiler

son istasyon Münih'teki 11. Peron'da indi.

Orada uzun yıllar çalışanların anıları, hayatları

on birinci peron adlı kitapta anlatılmıştı.

O kitaptaki "bayram sabahını hesap edemedik" ifadesi

gurbette yaşayan hemen herkesin duygularına tercüman oluyor.

Bayrama az bir süre kala…

İşte bir bayram daha yaklaşıyor.

Bugün izin günüm, adını bilmediğim parkın birinde

boş bulduğum bir banka atıveriyorum kendimi.

Memleketim Malatya'yı düşünüyorum.

Şu sıralar tadı tuzu yok.

Depremin izleri hızla silinmeye çalışılsa da bu kolay olmuyor.

Çok geçmeden yanıma takkeli, sakallı bir hacı amca oturuyor.

Namaz saatini beklediği her halinden belli.

Hemen duruşumu düzeltip kendimi kontrol ediyorum.

İçimden, "yayılarak oturmuşusun ayıp be!" diye kendime çıkışmayı da ihmal etmiyorum.

75-80 yaşlarındaki bu adamın

yüzünde insana huzur veren bir aydınlık hakim,

mütebessim bir çehresi var.

Ama Ankara yanarken bu havada kara kış varmış gibi palto giymiş.

Boynu tutulmuş biri nasıl hareket ediyorsa öyle sağına

döndü. Doğrudan nerelisin? diye sordu

-Malatyalıyım, Siz amca?

-Erzurum

Sizin o cağ kebabı nasıl güzel bir şey diyorum,

yaşlı adamın gülmesi ile gözleri minicik kalıyor.

Kanımın çok ısındığı bu adama "dede" diyesim gelse de bu duygumu dillendirmiyorum.

Dedelerim vefat edeli çok oldu. Yattıkları yer nur olsun.

İbrahim Erkal ve Cağ kebabı

Kim Erzurumluyum dese ya rahmetli İbrahim Erkal'ı

ya da cağ kebabını konuşurum.

Dedeye İbrahim abinin Canısı şarkısında bahsetmem pek münasebetsiz kaçacağı için şansımı cağ kebabında deniyorum.

Kaç tane yersin bir oturuşta diye usul usul soruyor.

-10 tane yerim, ya sen amca?

Valla bende kolesterol olmasa 30 da yerim deyip gençliğini anlatmaya başlıyor.

Ama onu Erzurum'da yiyeceksin diyorum bir çırpıda.

Oranın otunu yiyen, suyunu içen hayvanın eti bir başkadır diye de ekliyorum.

Sanki kaç kere gittiysem Erzurum'a!

Sonra Erzurumlu İbrahim hakkı Efendi'den bahsediyor.

- "Ne kimse senden incinsin, ne sen bir kimseden incin!"

ne güzel demiş öyle değil mi?

Bu sözü hayatında ilke edindiğinden bahsediyor.

Güzel adamlar güzel adamları takip ediyor demek.

Adını ayrılırken öğrendiğim yaşlı adam ile

aynı memleket özlemini yaşıyoruz.

Aslında bayram tam anlamıyla, anlamak, dinlemek, sohbet etmek diyorum.

Sohbet güzel oldu diye de mırıldanıyorum. Bu tam da bayram duygusu.

Bayram namazında selam verirken yüz yüze geldiğimiz o hiç tanımadığımız adamların elini sıkarak başlamalı diyorum. Bayram namazı sonrası

camiden koşarak kaçtığım günler aklıma geliyor. Derin bir utanç!

Artık daha çok konuşmalı,

bayramı bayram gibi geçirmeli.

Dertliyi dinlemezsen,

hastayı ziyaret etmezsen

çocuğun başını okşamazsan

yetimin yüzünü güldürmezsen bayram bayram olmaz.

İyi bayramlar. Şehir değiştirecek olanlar. Lütfen araç kullanırken kurallara uyun ve dikkatli olun.

Selamlar…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.