Ağustos ayında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan.
Ocak ayında MİT Başkanı İbrahim Kalın.
Aralık ayında Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler.
Türkiye'den Irak'a art arda kritik ziyaretler yapıldı.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak'ın Bağdat ve Erbil'e yaptığı ziyaret son derece önemli. Onun öncesinde MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın yaptığı temaslar, muhtemelen Milli Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanının gerçekleştirdiği ziyaretin altyapısını hazırlamak üzere yapılmış gibi gözüküyor. Görüşmeler savunma bakanları düzeyiyle sınırlı kalmadı. Cumhurbaşkanı, Başbakan, İçişleri Bakanı, Ulusal Güvenlik Müsteşarı ile kapsamlı görüşmeler yapıldı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Ağustos ayında yaptığı iki günlük ziyaretlerde öncelikli meseleler arasında PKK'nın terör örgütü olarak tanınması, bölgedeki petrolün Türkiye üzerinden ihracatının yeniden başlaması ve su sorununun çözümü bulunuyordu.
Kalın ve Güler'in yaptığı son ziyaretlerde ise Irak ile Türkiye arasındaki ilişkilerin merkezinde, terörle mücadele ve bölgesel istikrar gibi stratejik konular yer aldı.
Türkiye'nin yapmış olduğu bu operasyonlarla baskılanan terör örgütü PKK, Irak'ta şehirlere inmeye başladı. Süleymaniye, Kerkük, Mahmur, Sincar gibi.
Türkiye'nin pençe-kilit operasyonları ile içeriye sürdüğü teröristlerin kentlere inip halkın arasına gizlenmesi operasyonları sekteye uğratabilir. Bu nedenle hem Erbil'in hem Bağdat'ın desteğine ihtiyaç duyuluyor. Yine istihbarat destekleri konusunda daha uyumlu çalışılmalar gerekiyor ve bence işte tam da bu noktada geniş ziyaretlerin önemi ortaya çıkıyor. Daha önce Türkiye tarafından birçok kez dile getirilen PKK'nın Irak tarafından resmen "terör örgütü" olarak ilan edilmesi de masadaki konular arasındaydı.
Ancak PKK'ya Kuzey Irak'ta yer açan iki önemli aktör bulunuyor, biri Amerika Birleşik Devletleri biri ise PKK ile ideolojik bir yakınlığa da sahip KYB. Kandil Dağı, Süleymaniye coğrafyasının doğal uzantısı ve KYB kontrolünde. KYB'nin lideri Bafıl Talabani'nin kontrolündeki kamplarda terör örgütü üyelerine eğitim verildiği birçok kez ispatlandı. Son görüşmelerde Türkiye bu konudaki uyarılarını net bir dil ile taraflara iletti.
Türkiye'nin yaptığı üst üste kritik ziyaretler Ankara, Bağdat ve Erbil arasında üçlü bir mekanizmanın kurulması, terör sorununun çözümüne yönelik atılacak en önemli adımlardan biri olabilir; buradan belli bir yolun alındığı tahmin ediliyor. Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanın ziyareti bu yüzden önemli.
Türkiye ile Irak arasındaki ekonomik ilişkiler de önemli. Enerji iş birliği, iki ülke arasındaki ilişkilerin temelini oluşturuyor. Kalkınma Yolu Projesi gibi büyük ölçekli altyapı projeleri, bölgesel ekonomik iş birliğiyle Türkiye ve Irak arasındaki stratejik ulaşım bağlantılarını güçlendirmeyi hedefliyor. Bu projeler, sadece ekonomik açıdan değil, aynı zamanda bölgesel istikrarın sağlanması açısından da önemlidir. Irak Ulaştırma Bakanı Rezzak Muheybes es-Sadavi'nin yaptığı Türkiye ziyareti de bunu destekler niteliktedir.
Irak ile Türkiye arasındaki ilişkilerde Irak'ın iç dinamikleri de dikkate alınmalıdır. Ülkenin ekonomik zayıflığı, Bağdat ile Erbil arasındaki anlaşmazlıklar, PKK'nın varlığı ve İran, Amerika gibi dış aktörlerin etkisi, Türkiye-Irak ilişkilerini karmaşık hale getiriyor. Ancak, bu zorluklara rağmen, Türkiye'nin Irak politikası, bölgede istikrarın ve güvenliğin sağlanması açısından hayati bir öneme sahiptir.