Hayatımız boyunca kurduğumuz ilişkilerde, karşımızdaki kişilerden sorumluluk sahibi olmalarını ve belirli önceliklere uygun şekilde davranmalarını bekleriz.
İşveren olarak, çalışan olarak, ebeveyn olarak, eş olarak, hatta sadece bir vatandaş olarak, sahip olduğumuz rollerin sorumlulukları vardır ve bu sorumlulukları yerine getirilmesi beklenir.
Sorumluluk duygusu, bilinçli bir şekilde hareket etme ve üzerimize düşen görevleri yerine getirme yeteneğimizi ifade eder.
Bu sorumluluk bilinci genellikle çocukluk döneminde başlar ve ebeveynler tarafından kazandırılır.
Sorumluluk, sadece bireysel düzeyde değil, toplumsal düzeyde de önemlidir. Unutulmamalıdır ki, sorumluluk duygusu bir bütündür ve hayatın her alanını kapsar. Sorumlulukları yerine getirmek, kişinin geleceğini etkiler.
Yaşamlarını tembellik üzerine kuranlar ve geleceği için hangi alanda olursa olsun çalışmayanlar kaybedecektir. Çünkü zaman onları beklemeyecektir.
Sorumluluk bilinciyle ilgili pek çok hikaye vardır. Bunlardan birisi de karınca ile ağustos böceğinin hikayesidir. La Fontaine'nin hikayesine göre, karınca tüm yaz çalışıp yiyecek biriktirirken, ağustos böceği şarkı söyleyip, yan gelip yatar. Ancak kış gelip kapıya dayanınca yiyecek için karıncaya muhtaç olur.
Bu hikaye tüm dünyada yıllardır anlatılır, öğretilir. Türkiye'de de hemen her çocuk bu hikayeyi bilerek büyür. Güzel bir hikayedir.
"Ağustos Böceğine Haksızlık"
Ancak bilim, ağustos böceklerinin tembelliği veya sorumsuzluğuyla ilgili masalda anlatılanları çürütmüştür.
Zira ağustos böcekleri, hayatlarının büyük bir kısmını toprak altında geçirirler. Yıllar boyunca toprak altında yumurtalarını bekletirler ve yalnızca birkaç hafta süren erginlik dönemlerinde yeryüzüne çıkarlar.
Yaz aylarında aktif hale gelirler, karakteristik şarkılarını söylerler ve sonbahar geldiğinde ölürler.
Velhasıl, ağustos böceklerinin gerçek yaşamı, masalın anlattığı gibi tembellik veya sorumsuzlukla ilgili değildir.
Onlar sadece doğanın bir parçası olarak yaşamlarını sürdürürler ve kısa ömürlerinde en iyi şekilde çevrelerine katkıda bulunmaya çalışırlar.