Türkiye İsveç'e NATO vizesi verdi.
Şimdi gözler Washington'da.
ABD, F-16 savaş uçaklarını Türkiye'ye satacak mı yoksa yeni bahaneler mi bulacak? Bunu zaman gösterecek. Zira ABD'li kongre üyelerinin yarın Türkiye'ye Yunanistan ile gerginliğe girme, Doğu Akdeniz'de arama yapma, Suriye'de ve Irak'ta terör örgütü PKK/YPG'yi vurma gibi şartları öne sürmeyeceğini kim garanti edebilir ki?
Bekleyip göreceğiz. Bu süreçte Macaristan'ın tutumu da önemli.
Zira Washington Türkiye'ye karşı gizli bir silah ambargosu uyguluyor. Türkiye aleyhine lobi çalışmalarını ise Ermeni ve Yunan gruplar yapıyor. Silah satışına karşı sürekli kampanya yürütüyorlar.
1970'lerden itibaren maruz kaldığımız ABD Kongresi yaptırımları, Türkiye'nin savunma sanayii alanında önemli bir dönüşümü tetikledi. Bu dönemde Türkiye, ABD'nin silah satışına karşı direnişle karşılaşarak, kendi savunma sanayii özerkliği hamlesini başlattı.
Bu direniş, Türkiye'nin uzun vadede ABD'ye olan bağımlılığını sorgulamasına ve yerli savunma üretimine odaklanmasına neden oldu.
Bu süreç, Türkiye'nin savunma üretimindeki yerli payını kabaca yüzde 20'den yüzde 80'e çıkardı.
Türkiye, 2013-17 döneminde ABD'nin en büyük yedinci silah ithalatçısı iken, 2018-2022 döneminde en büyük yirmi yedinci ülkeye geriledi.
Bu dönemde, Türkiye'nin savunma ihracatında ise dikkate değer bir artış yaşandı; yüzde 69 oranında büyüyerek Türkiye'yi dünyanın en büyük on ikinci silah ihracatçısı haline getirdi.
Türkiye'nin savunma stratejilerinde yaşanan değişiklikler, Kaan projesinin hayata geçirilmeden önce F-4 jetlerini emekliye ayırmayı ve mevcut F-16 filosunu güçlendirmeyi öngörmektedir. Bu geçici önlem, Türkiye'nin hava savunma kabiliyetini modernize etme çabalarını yansıtmaktadır. Çevremizin 5. Nesil savaş uçaklarına sahip ülkeler ile çevrili olması nedeniyle mücadeleye farklı uçak alternatifleri ile katılmamız elzem bir durumdur.
Bu noktada, Rusya'nın Su-35 ve Su-57 uçakları gibi alternatiflerin gündeme gelme olasılığı göz ardı edilmemelidir.
++++
Havada kritik kararlardan birini de Kayseri'de tecrübeli bir pilotumuz verdi.
Bu hikâye dün yazıldı.
Milletine bomba yağdıran pilotlardan milleti için canını vermekten çekinmeyen kahraman pilotlarımızın hikayesi.
15 Temmuz hain darbe girişimi kuşkusuz en çok Türk Silahlı Kuvvetleri'ni etkiledi.
Hava kuvvetlerinde yapılan FETÖ temizliği sonrası pilot sayısının azalması içeride ve dışarıdaki düşmanların elini ovuşturmasına neden olmuştu. Yapılan düzenlemeler ve yetiştirilen pilotlar sayesinde bu durum aşıldı.
İşte dün Kayseri'de teknik arıza nedeniyle bir süre şehir merkezinde alçak irtifa uçuşu yapan tecrübeli pilot, küllerinden yeniden doğan hava kuvvetlerinin o personellerinden biriydi.
Öğrendiğimiz kadarı ile 16 ton yük taşıma kapasitesine sahip C-160 kargo uçağı kalkış sonrası tırmanma yaparken arıza verdi. Durum fark eden tecrübeli pilotumuz hemen Emergency landing (acil iniş) protokolüne geçti. Bunu yaparken de verdiği o kritik kararı alma süresi çok önemli. Arıza sonrası hemen iniş kararı veren pilotumuz bir taraftan da kimseye zarar vermeden iniş yapacağı alanı tarıyor. Hemen fazla uzaklaşmadığı havaalanına inişe geçiyor. Şehir merkezinde alçak irtifa uçuşu yapan tecrübeli pilot, erken sürede verdiği kritik iniş kararı ile kendisinin ve mürettebatın dışında yerde bulunan onlarca belki yüzlerce kişinin hayatını kurtarıyor.
12'nci Hava Ulaştırma Üs Komutanlığı'na başarılı bir şekilde iniş yapan pilotumuz, potansiyel bir felaketi önledi. Bu başarı, sadece tecrübenin ve profesyonelliğin değil, aynı zamanda olağanüstü bir cesaret ve kararlılığın göstergesidir. Yurt içinde ve yurt dışında sayısız askeri ve insani görevde yer alan pilotumuz, Türk milletinin göğsünü bir kez daha kabarttı.
Onlar Türk milletinin kahramanları.
Bir gün Pençe Kilitte
Bir gün Suriye'nin Kuzeyi'nde
Bir gün Gabar'da
Bir gün Azerbaycan'da
Bir gün Doğu Akdeniz'de
Bir gün Libya'da bir gün ise işte böyle Kayseri'de ortaya çıkıyorlar
Ve ülkesi, milleti uğruna kendi canlarını tehlikeye atıyorlar.
Türkiye size minnettar!