Benzeri kanaate sahip olmakla birlikte, müellifi SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran hoca olduğu için ismini zikrederek devam edeyim.
İç ve dış kamuoyunun odaklandığı 31 Mart'ta, İstanbul seçiminin kaderini güncel konular yanında adaylar bazında şu iki ana faktör belirleyecek:
1- Kim, kendi seçmen kitlesini ne kadar konsolide edecek?
2- Kim, kendi ittifak zincirinin ötesinde rakibinin seçmen tabanından ne kadar oy olacak?
Elbette bu iki soru, gündemin sıcak başlıklarıyla da yakından ilgili.
Nedir onlar?
Geçim şartları ve 'iyileşmeyi kimin sağlayacağı?' sorusuna seçmen ferasetinin vereceği cevap.
Adayın bugüne kadarki performansı ve ikna kabiliyeti.
Seçmenin, yaşadığı kente dair öncelikleri ne derece sahiplendiği.
Ve nihayet son düzlük etkisi ile lider faktörünün oyun değiştirici gücü...
Unutmadan...
Sn. Duran, İstanbul seçimleri üzerinden kurgulanan siyasal mühendislik faaliyetlerine de şerh düşüyor! Şöyle ki...
İstanbul seçimini almak büyük siyasetçi veya devlet adamı olunacağı anlamına gelmiyor. Yani... İlgili siyasi aktöre yüklenen misyon ile hayatın gerçekleri arasındaki fark çok kere test edilip, onaylanmayı gerektiriyor.
Ayrıca... Tüm süreci İstanbul üzerinden okumaya çalışmak, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerine ilişkin dinamikleri anlamak bakımından eksik, hatta yanıltıcı sonuçlara götürebiliyor!
***
Bu vesileyle Yeniden Refah Partisi bağlamında da hassas birkaç hususa değinmek isterim. YRP'nin özellikle büyükşehirlerdeki durumunu, "oyların marjinal ağırlığı" üzerinden yorumlamak doğru olur. YRP'nin, siyasal maya tutma biçimi kitle veya merkez partisi olma iddiasıyla ilgili görünmüyor. Bir varoluş ve 2028 için pozisyon alış gayreti olarak dikkati çekiyor. Bu nedenle 14-28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde, Sn. Tayyip Erdoğan'ı desteklemekten de kaynaklanan oy hareketliliğini bugün, Erdoğan karşıtlarının ekmeğine yağ sürme anlamına da gelecek konuşlanma biçimiyle bir tutmamak lazım. YRP için 2023'te, Erdoğan'la yan kulvarda ama aynı istikamette koşmanın sağladığı siyasal katma değer söz konusu iken 2024'de aynı tablodan söz etmek güç! Lakin yine de... YRP üst yönetimi ile açık örtülü atışma sürerken Milli Görüş'e adanmış insanları incitmemeye özen göstermekte fayda var. Bu aşamada bilhassa Gazze ile ilgili duyarlılığın daha etkili yönetimi, daha detaylı bilgilendirme de büyük ihtiyaç!
***
Her seçimin bir öyküsü, tabiri caizse ruhu olur! 31 Mart için genel kabul gören bir tanıma ben henüz rastlamadım. Olsa olsa yerel seçimin asli niteliğini perdeleme ve ekonomik şartları ileri sürerek seçmeni etkileme hamleleri ile buna karşı strateji geliştirme mücadelesinden bahsedilebilir.
Gözlem ve temaslarımız gösteriyor ki...
Kemik seçmen dışındaki hatırı sayılır kitlede yaygın bir renk vermeme hali, tepkisellikle karışık sandığa gitmeme eğilimi ve değişkenlik arz edebilen siyasal tercih ifadesi mevcut.
İşte bu nedenle...
Son düzlük önemli. Parti ve aday kararını kökten etkileyecek gelişmelerin beklenmediği varsayımı altında... Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçmenin hem gönlüne hem de kesesine hitap eden liderlik tarzıyla en çok merak uyandıran isim olmayı sürdürüyor. Rakipler ise "merkezi yönetimi, yerel yönetimle dengeleme" iddiasına ve "seçmeni, anlık öfke ile oy vermeye yönlendirme" formülüne yaslanıyor!
NOT: 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutluyorum. Şiddetin, sağlık alanından uzak olmasını temenni ediyor, başta doktorlarımız olmak üzere tüm sağlık çalışanlarımıza kolaylıklar diliyorum.