Siyasetin oldukça dinamik seyrettiği günlerdeyiz. Ankara, her zamankinden daha fazla yorum ve senaryo ile dolu. İşte böyle günlerde bir kenara çekilip süreçlere başka bir gözle bakmakta fayda vardır. Sistemik değerlendirme de gerektiren bu noktada fikri katkı alınabilecek isimlerin başında Cumhurbaşkanı Yardımcısı
Fuat Oktay geliyor.
Oktay, üslubu ve Cumhurbaşkanının önde olmasını gözeten
ilkesel siyasi stili ile not edilmesi gereken bir tecrübe. İşte bu kapsamda görüştüğümüz Sn
Oktay'ın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne
(CHS) dair tespitleri, yeni anayasa ihtiyacına dair görüşleri, bizzat Cumhurbaşkanı
Tayyip Erdoğan'a ilişkin gözlemleri ve kritik dış politika gündemine yönelik mesajları bizce çok dikkat çekici idi.
Özetleyecek olursak, Oktay dedi ki...
1- CHS'ye çok acımasız yaklaşılıyor. Sistem değişince hemen sonuç alınması beklentisi gelişiyor.
'Sistem tümüyle oturdu demek' doğru değil. Lakin '
Parlamenter Sistem'in neden olduğu krizleri unutmamak lazım. Ki en son eski Başbakan
Tansu Çiller de anlattı. Ekonomik kriz, siyasi kriz, hükümet krizi, Meclis'in çalışmaması, askerin brifingler vermesi! Her şey birbiri içine girmiş ama hiçbir şey çalışmıyor. Maliyeti en az 300 milyar dolar. Çoğunluğun azınlığa, azınlığın zoraki çoğunluğa dönüştürüldüğü bir dönem yaşandı. Bugün Doğu Akdeniz, Suriye, terörle mücadele gibi konularda CHS'nin olmamasının
alternatif maliyetini düşünün. Sistem, bölgedeki tehdit ve fırsatları anında değerlendirip müdahale şansı veriyor.
2- CHS'yle ilgili eleştirilerin yüzde 95'inden fazlası uygulamadan kaynaklanıyor.
Birincisi, eski sistemin alışkanlıkları ile yeni sistemi uygulamaktan kaynaklı sorunlar.
İkincisi, '
Külliye metaforu.' Yani bir daire başkanı, '
Külliye'ye sormam lazım' sözünü ediyor. Biz bunu tercih etmedik ve inisiyatif almayan yöneticileri de bilmek istedik.
Üçüncüsü ise sistemin bürokrasiye, illere, teşkilatlara yansımasında henüz elbiseyi herkesin tam giymediğini gördük.
3- 'Peki, Erdoğan nasıl bir lider?..' Dışarıdan
algılatılmaya çalışılan
bir Cumhurbaşkanı
Tayyip Erdoğan var, bir de içerideki
çalışma şekliyle
Erdoğan var.
Karizmatik liderliği
ile dünyanın
kabul ettiği bir aktör.
Burada genel başkan
veya cumhurbaşkanı
olmasından kaynaklı
liderlikten bahsetmiyoruz.
Erdoğan'a hiçbir pozisyon vermeyin, liderliği yine devam edecektir. Kendisi,
son derece katılımcıdır.
İstişare etmeden
karar vermez.
Değerlendirmeyi hızlı yapar,
zamana bırakmaz.
4- Yeni Anayasa çağrısına gelince... 177 maddelik
mevcut Anayasa'nın
değişmeyen 58 maddesi var.
Oysa genç bir anayasa ama
çok sık değişmiş. Sorun,
ruhu ile ilgili. Ruhunda
rahatsız eden bir şey var.
Artık birilerinin dayattığı
değil,
tartışıp belirlediğimiz, asgari müştereklerde buluştuğumuz bir yapıyı kurmalıyız. Bunu
yapabilirsek, geçmişle
boğuşmayı da bırakabiliriz.
Muhalefetle uzlaşma olursa
ne güzel olur. Olmazsa
2023'e kendi çalışmamızı
hazırlayıp millete gideriz.
Kapalı kapılar ardında başka
niyetle yapılan çalışmalar
ülkeye zarar veriyor. Şeffaf
çalışmalar, hemfikir olmasanız
bile herkes için faydalı
oluyor. Sn
Kılıçdaroğlu ise
olmayan otoritesinin kaybolacağından
korkuyor!
5- İnsan Hakları Eylem Planı (İHEP) ve Ekonomik Reform Paketi'ne dinamik süreçlerin
gerektirdiği yeni ihtiyaçların
karşılanması gözüyle
bakmak gerek. Reform hiç
bitmez. 20 yıl daha görevde
kalsak yine reform paketleri
olacaktır. İHEP, 15
Temmuz'un yarattığı travmatik
ortamı da normalleştirme
gayreti aynı zamanda.
Ancak PKK, FETÖ, DEAŞ...
Terörle mücadele kararlılıkla
sürecektir. Zira bizde neredeyse
can alanın, teröristin
insan haklarıyla canı alınan
insanın haklarından daha
fazla ilgileniliyor!
Ve son olarak ABD ile ilişkiler...
Türkiye'nin davranışları ilkesel ve Washington'daki yönetime göre değişmiyor. ABD'nin bölgede terör örgütleri ile çalışmasından rahatsızız.
Devlet, devleti muhatap alır. Terör örgütleri ile çalışmaz. Sen devlet misin, değil misin? Ayrıca... S-400 konusunda yapmamız gerekeni yaptık. E, siz vermediniz, yalvaracak halimiz yok ya. Oturup konuşalım diyoruz. Şimdi sen,
"S-400 almayacaksın. Madem aldın, kullanmayacaksın" gibi tehditkar yaklaşımlara girersen, Türkiye'de sonuç vermez.