Cumhurbaşkanı
Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı,
"ekonomide, hukukta, demokraside reform ajandası" gerek kamuoyunda
yarattığı olumlu etki gerekse beraberinde
yapılan yorumlar itibariyle ilginç bir
dönemin de kapısını araladı.
Her şeyden önce...
Adı ile
"Adalet ve Kalkınma" idealini taşıyan ve adanmışlığını bu
iki değer üzerine
kuran bir partinin
hakim siyasi
merkez olma
özelliğinin gereğini
yerine getirmesi
kadar doğal bir
şey olamaz.
Bu yaklaşımın,
"Dün dündür, bugün bugündür" çizgisi ile açıklanamayacağı da çok açıktır.
Neden?
Çünkü yeni dönemin motivasyonu,
"Değişim yönetimidir!"
Yani...
"Dün, dündür" dediğinizde
"oportünizm",
"değişimi yönetme iradesi" dediğinizde
"realizm" söz konusudur.
Kaldı ki...
Sn. Cumhurbaşkanının ifade ettiği, yakın zamanda idari ve yasal adımlarla içi doldurulacak çerçeve Ankara'da ciddi karşılık bulmuş durumdadır.
Bir başka ifade ile...
Cumhurbaşkanının odaklandığı başlıkların siyasi ve bürokratik altyapısının aylardır olgunlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
***
Bu aşamada...
"Eski dönem-Yeni dönem" karşılaştırmasına girmek yerine, son günlerde aktive olan kişi ve kurumlara dikkat etmek öncelikli konulardan biri olmalıdır.
Nihayetinde esas olan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliği ve AK Parti'nin milletteki karşılığıdır.
Tam da bu nedenle...
Yakın zamana kadar sütre gerisine çekilen ve şimdi işlere dört elle sarıldığı izlenimi veren sivil toplum kuruluşlarıyla kimi siyasi aktörlerin samimiyetleri ve hakiki beklentileri doğru tartılmalıdır. "
Destek veriyoruz" görünümlü faaliyetlerin gerçek karşılığının,
"fedakarlık istenen anlarda" ortaya çıktığı unutulmamalıdır!
***
Bu vesile ile...
Başını FETÖ'cülerin çektiği kimi muhalif unsurların yürüttüğü dezenformasyon çalışmalarına da dikkat edilmelidir.
Kişi ve kurumları hedef alan, kimyasını bozmaya çalışan, spekülatif olmasına karşın inandırıcılık algısı da oluşturan paylaşım ve yorumların fitne içerikli olduğu da gözden uzak tutulmamalıdır.
Ertelenmiş hesaplarını bu ortamda görmeye meyledenlerin bu niyetleri siyasi akıl süzgecinden geçirilmelidir.
Zira...
Sanki hükümet değişmişçesine ekopolitik hava yayanların derdi başkadır.
AK Parti'nin 18 yıldır öncülük ettiği değişim-dönüşüm dalgası konjonktürel değil, yapısal mücadelenin adıdır.
Bugün yapılmak istenenler de bellidir...
İç ve dış şartları gözeten, milletin sıcak talep ve ihtiyaçlarına göre şekillenen, AK Parti'nin öteden beri hazırladığı stratejik reform hamlelerinin güncel önceliklere göre hızla gündeme alınması çabası vardır.