Bize öğretilen ve hatta bir dönem neredeyse dayatılan ekonominin ezberleri ile bugünün değerleme parametreleri birbirinden farklı. Daha doğrusu Hazine ve Maliye Bakanı
Berat Albayrak'ın meselelere yaklaşımı; piyasaları, geleneksel düşünme biçiminin temsilcilerini ve genel kabullerini gözden geçirmeye davet ediyor. Standart kavram ile kurallar üzerinden ekonomiyi yorumlama ve skorlama eğiliminde olan çevrelerin, Albayrak'ın teşvik ettiği modelden hazzetmedikleri, hatta Bakanla her fırsatta bilek güreşine girdikleri de bir sır değil.
Esasen
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın bugün gerçekleştireceği
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesi 2. İcraat Yılı Toplantısı'nın ana temasını,
"her türlü dayatmaya karşı milli direnç ve yeni arayışlar" olarak okumak da
mümkün!
***
Ekonomi bağlamında, somut örnek üzerinden gidecek olursak...
Güncel olması vesilesi ile Covid-19 pandemisinden uyarlama yapabiliriz. Yeni tip koronavirüsün bulaştığı bünyenin, tüm bağışıklık mekanizmasını harekete geçirerek mücadele ettiği biliniyor. Bilim insanları, virüse karşı antikorun gelişmesini sağlayacak aşı üzerinde çalışıyor. İşin özü de bağışıklık sisteminin takviyesinde ve hastalık yapan organizmaya karşı koyabilme kapasitesinde düğümleniyor.
'Teşbihte hata olmaz' diyerek devam edelim...
Ve Türkiye'nin döviz rezervlerine dair tartışmalara değinelim. Bilhassa net rezerv tutarı veya rezervlerin negatife düştüğü söylemlerine odaklanalım. Rezervlere, sadece Merkez Bankası stokları üzerinden bakmakla ülkenin tüm kurum ve kuruluşlarının ortak paydasındaki kaynaklar bütünü olarak bakmak arasında bir tercihle karşı karşıya olduğumuzu düşünelim.
Günün sonunda esas olan nedir?
Türkiye'nin rezervleridir.
Karşılaşacağımız herhangi bir problemi, Merkez Bankası'nın sorunu olarak mı göreceğiz, yoksa Türkiye bilançosunun müşterek sorunu olarak mı?
Konuyu, Merkez Bankası'nın net rezervlerine odaklamak,
"Koronavirüs akciğere yerleşmiş. Bu, solunum sisteminin problemidir, diğer organların değil" demek gibi bir şey. Oysa organizmanın bütünü tehdit altında ise refleks de ona göre gelişmek durumundadır.
Tabii ki Merkez Bankası'nın doğrudan sahip olduğu döviz stoku önemlidir ve her türlü dış şoka veya operasyona karşı ilk savunma hattı olmak zorundadır. Lakin ekonominin tamamını denkleme sokan anlar ya da olaylar
tekil kurumsal yapıya indirgenemeyecek kadar ciddi ise muhakeme ve çıktıları da ona göre olmalıdır.
Albayrak, yerleşik ekonomi öğretisini ve Türkiye'yi kritik zamanlarda köşeye sıkıştırmaya dönük işleyişini veri kabul etmek yerine, alternatif çözümler üretmeye çabalamaktadır.
Destek olmayanlardan beklenen ise köstek olmamalarıdır!