Kritik günlerden geçen Libya'da Türkiye'nin oynadığı rol, bu ülkenin kara talihinin değişmesi açısından da hayati önemde. 500 yıllık tarihi, kültürel, inanç birlikteliğimizin bulunduğunu söylediğimiz Libya'da daha düne kadar, ordu komuta kademesini hangi ülkenin eğittiğini biliyor musunuz? Devrik devlet başkanı Kaddafi döneminde, Libyalı subayların Yunanistan Harp Okulları'ndan mezun olmasına ne dersiniz?
Bugün Türkiye, Karadeniz'in yanı sıra Ege ve Akdeniz'de
"Mavi Vatan"ın sınırlarını çizerken, yılların birikimiyle gelen problemleri çözmeye, stratejik ezberleri de bozmaya çalışıyor.
KKTC, Somali, Katar ve Libya...
Akdeniz'in her köşesinde ve Körfez'deki Türk varlığı, küresel enerji ve ticaret yolları denkleminin de yeniden kurulmasına yol açıyor.
Suriye'de veya Libya'da masayı devirmek için uğraşan Avrupa'nın kimi sözde büyük devletleri ise Ankara'nın gözünde artık
"Leşçi!" diye tabir ediliyor. Hassas özellikteki coğrafyalarda dökülen kan ve göz yaşına seyirci kalıp son aşamada parsayı toplamak için devreye girmeyi deneyen ülkelere zerrece prim verilmiyor!
***
Dün Libya'ya giden Türk heyetinin bileşimini, sürecin bundan sonrası için iyi okumak lazım.
Türkiye,
Libya'da büyük ağabey olma hedefinde değil,
Libya'nın enerji kaynaklarının üzerine oturma niyetinde hiç değil, Ama
Birleşik Libya'nın kurulması ve sürdürülebilir olması adına,
Türk F16'ları, ATAK helikopterleri bu ülkedeki üslerde görülürse kimse şaşırmasın,
Türkiye deneyimi sayesinde millet bilinci kazanmış Libyalı subayların, kendi ülkelerinin çıkarlarını savunmasını da birileri içselleştirsin,
Libya petrollerinin uluslararası pazarlara sunumu ve kaynakların yine Libyalılar için
adil biçimde kullanılmasının yaratacağı büyük değişim şimdiden kabullenilsin,
Libya bankacılık sisteminin işler hale gelmesini, para transferinin güvenli esaslara bağlanmasını pek çok çevre vakit geçirmeden hesaba katsın!
***
Türkiye, Libya ile imzaladığı deniz yetki alanlarının sınırlandırılması mutabakatına, askeri eğitim ve işbirliği anlaşmasını eklemekle kalmayıp ekonomi-enerji-ticaret perspektifi de kazandırarak Akdeniz'de
mutlak aktör olduğunu tescilleme aşamasında!
Türkiyesiz hiçbir seçeneğin yürümeyeceği geç ve güç de olsa benimsendikçe
düne kadar Ankara'nın karşısında konuşlanan
ülkeler boşa enerji tüketmek yerine
ortaklıklar kurmayı deneyeceklerdir. Ki bunun
öncü sinyalleri de gelmeye başlamıştır!
Doğu Akdeniz'deki petrol ve doğalgaz rezervlerini parselleme telaşındaki Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi, İsrail ve Mısır blokundaki çözülmeye, bilhassa Yunanistan'a gaz vererek kendi ajandasını hayata geçirmeye çalışan ülkelerin geri vitesine çok da uzun olmayan bir vadede tanıklık edeceğiz.
Özetle...
Cumhurbaşkanı
Tayyip Erdoğan'ın vizyonu ve kararlılığı, bu liderliğe güvenerek yüreğini ortaya koyan sivil ve askeri kadroların özverisi ile yeni kuşaklar Büyük Türkiye heyecanını gönülden yaşayacaklar, eski nesiller de öğrenilmiş çaresizlik kabuğunu kıracaklardır!