Tarih 8 Kasım 2018 gösterdiğinde Amerika Birleşik Devletleri'nden ilginç bir adım gelmişti.
PKK'nın 3 elebaşı Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan'ın için para ödülü koydu.
Murat Karayılan için 5 milyon dolara, Cemil Bayık için 4 milyon dolara, Duran Kalkan için de 3 milyon dolara kadar ödül verileceğini açıkladı.
Bu adım Türkiye'yi memnun etmişti ama terör örgütü PKK'da şaşkınlığa neden olmuştu.
Çünkü silah ve lojistik destek veren Amerika ne oldu da böyle bir harekete imza attı.
Ancak ABD aynı kararı Suriye'nin Kuzeyine yuvalanan terör örgütü PYD/ YPG için almamıştı.
Belli ki bir hesabı vardı.
Amaç neydi?
Hemen söyleyelim.
Türkiye'yi oyalamak, terör örgütü PKK'yı dönüştürmek.
Peki, başarılı oldu mu?
Tabi ki hayır.
Türk Silahlı Kuvvetleri ve MİT saha ve İHA istihbaratları ile bölgede teröristlere adeta nefes aldırmadı.
Suriye'de 2018'de Zeytin Dalı Harekatı'nı, 2019'da Barış Pınarı Harekatı'nı düzenledi.
Irakta' ise Halen devam eden Pençe Harekâtları var.
Bu harekâtlarda kahramanlarımızın başarısı kadar askeri teknolojide geldiğimizin yerde önemli.
ABD'nin Türkiye'yi oyalamak için taktiği tutmadı. Ama terör örgütü PKK/YPG'yi desteklemeye devam ediyor.
Silah ve lojistiğin yanında askeri eğitimlere de ağırlık verdi.
Üstelik bunu yaparken Türkiye'nin operasyonlarına karşı kendi üs bölgelerinde yapıyor.
Irak'tan çekilme kararını hep masada tutan Amerika bunu yaparken arkasında sözde bir devletçik bırakmak istiyor.
Irak'ta askeri anlık saldırıların hedefi olan Amerika çekilmek için yollar arıyor. Trump'ın seçimi kazanma olasılığı bu çekilmeyi hızlandırabilir.
Kanımca 2018 yılında terör elebaşları için konan ödülde bu projenin işaret fişeği.
Bu yüzdende PKK ile YPG'nin farklı olduğunu iddia edip Türkiye'yi PYD/YPG ile masaya oturtmaya çalışıyor.
Diğer taraftan ABD Türkiye'nin bu oluşuma ikna olmayacağının da farkında bu nedenle Suriye rejimi ile temasını da sürdürüyor. Rusya- Ukrayna savaşını fırsata çevirmek isteyen Amerika Suriye rejimi ile terör örgütü YPG'nin görüşmesine alan açıyor. Amaç ise Türkiye'ye kabul ettiremediği PYD/YPG'yi Irak'taki gibi özerk bir yapıya dönüştürebilmek.
Türkiye'nin terör örgütü PKK'ya yönelik Irak'ta yeni bir strateji izlemesi ve buna Irak Hükûmetini de dâhil etmesi ABD'nin ilgisini çekti. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Amerika'da olduğu dönemde Iraklı yöneticiler ve özerk yönetimin temsilcileri de Washington'da ağırlandı.
Buda bana göre Amerika'nın PKK'nın Kuzey Irak'tan tasfiyesine yeşil ışık yaktığı anlamına gelebilir. Ama tatbiki bizim için değil kendi planı için.
O da neydi? PKK'yı dönüştürme planı.
Yani, görünüşte PKK 'sız bir PYD üretip, bunu legal ve meşru bir aktöre çevirmek.
ABD ve diğer Batılı ülkeler, PKK ile YPG'nin birbirlerinden ayrı olduğunu iddia ediyor.YPG ve SDG, PKK gibi terör örgütleri listesinde yer almıyor.
Bu tür oluşumlar Ruslara özgü bir oyuncak olan matruşkaya benziyor. Matruşka oyuncak bebeğin içinden daha küçük bir oyuncak bebek çıkar. Bu açıdan bakıldığında en büyük oyuncak bebek SDG iken, onun içinden YPG, YPG'nin içinden de PKK çıkar.
2018 sonrasında olduğu gibi şimdi de Türkiye kendi planı ile ilerleyecek. İbrahim Kalın ve Hakan Fidan'ın Amerika ziyaretlerinden hemen sonra Milli Savunma Bakanı Yaşar Güleri de alıp Irak'a gitmesi yeni stratejinin uygulanabilirliği için önemli.
Görüşme sonrası yayınlanan ortak sonuç bildirisi terör örgütü PKK'nın her iki ülke için de tehdit olduğunun altı çizdi. Ayrıca Irak Ulusal Güvenlik Konseyi'nin PKK'yı yasaklı örgüt listesine alması önemli bir adım oldu.