Yokluklar içinde onurlu bir mücadele
Yıl 1915.
Yer Birinci Tayyare Bölüğü Havaalanı, Çanakkale.
Adları Üsteğmen Ali Rıza Bey ve Gözetleyici Teğmen İbrahim Orhan.
Görevleri yaptıkları keşif uçuşlarıyla düşman hakkında bilgi toplamak ve düşman uçaklarının bilgi toplamasına engel olmak.
30 Kasım 1915'te Türk havacılık tarihinde ilk kez bir Türk uçağı, düşman uçağını makineli tüfek atışıyla düşürmeyi bu savaşta başardı. 30 Kasım 1915 tarihteki ilk Türk hava zaferi olarak kayda geçti.
O gün yokluk içinde canı pahasına vatanı için mücadele eden Türk askeri, Türk halkı bugün de aynı ruh ve mücadele ile büyük bir başarıya imza attı.
Gök Vatan ile buluşan KAAN ilk uçuşu ile Türk hava zaferine bir kayıt daha düştü.
Peki Milli muharip uçak KAAN'ın hikayesi nasıl başladı?
Türkiye'nin savunma sanayii ve havacılık alanındaki bağımsızlığını artırmak amacıyla başlattığı projenin ilk fikri 2010 yılında ortaya çıktı. Bu proje, Türkiye'nin savunma teknolojisinde bir dönüm noktası olarak görüldü ve Türk Havacılık ve Uzay Sanayii tarafından 2011 yılında kavramsal tasarımı başlatıldı. Resmi başlangıcı ise 2018 yılında gerçekleşti. 1 Mayıs 2023 tarihinde KAAN adı verilen milli muharip uçak ilk uçuşunu yaptı.
Milli muharip uçak KAAN ile Türkiye, 5. nesil uçak üretebilen 5 ülkeden biri olacak.
Bu bir iradenin sonucudur. Bu iradeye de kimse kusura bakmasın Başkan Recep Tayyip Erdoğan göstermiştir.
TUSAŞ-1973
ASELSAN-1975
ASPİLSAN-1981
HAVELSAN-1982
ROKETSAN-1988 yılında kurulmuştur. Ülkemizin gözbebeği bu kuruluşlar tabi ki yeni kurulmadı hepsinin kuruluş tarihi belli. Ama onlara ön ayak olan ve hedefi yükselten de kuşkusuz bir liderin izini taşıyor. Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği, teşviki ve desteğiyle savunma sanayinde yerlilik ve millilik oranı yüzde 80'lere ulaştı. Artık kendi üretimimiz silahlarımız, helikopterlerimiz, uçaklarımız var.
Türk savunma sanayisi, milli hava araçlarına yönelik yürüttüğü çalışmalar kapsamında Ağustos 2013 yılından bu yana HÜRKUŞ, Bayraktar TB2, AKSUNGUR, Bayraktar AKINCI TİHA, Bayraktar KIZILELMA, HÜRJET, Bayraktar TB3, ANKA III ve KAAN'ı Gök Vatan ile buluşturdu.
Tasarlayıp üretiyor, ihraç ediyoruz. Havacılıkta altın çağa geçmemizde özel teşebbüslerin katkısı da azımsanamaz.
Son teknoloji üretimler ile Türkiye savunma sanayii ve havacılık alanında önemli bir bağımsızlık ve yetenek kazandı. Bu milli platformlar, Türkiye'nin savunma ihtiyaçlarını karşılama ve ulusal güvenliğini güçlendirme konusunda önemli bir rol oynamaktadır.
Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı'nın 8 ile 11 arasında uçağı vardı. Yarısından çoğu Almanlara aitti. Kendi uçağımızı bırakın düşmana atacak mermimiz bile sınırlıydı. İşte o günlerden bugüne milli savunmamızın yerlilik ve millilik oranın yüzde 80'lere ulaşması önemlidir.
KAAN da Gök Vatan'a atılan son imza olmayacaktır.