ABBAS ULU

Seçim öncesi saldırılar: Tesadüf mü, plan mı?

Son zamanlarda Türkiye'de yaşanan olaylar dikkat çekiyor. Ancak, bu olayların arkasında bir güç mü var yoksa her şey bir tesadüf mü? Kafalarda birçok soru işareti bulunuyor. İşte bu olaylar üzerine biraz düşündüğümüzde, ortaya çıkan tablo oldukça karmaşık.

30 Aralık 2023: Cumhuriyetin 100. Yılı münasebetiyle Anıtkabir'e ziyaret düzenlendiği sırada, bir kişinin şeriat çağrısı yaptığı iddia ediliyor. Seçilen yer ve zamanın simgesel önemi göz önüne alındığında, bu olayın tesadüfi olması mümkün mü?

01 Ocak 2024: İstanbul'da "Şehitlere rahmet, Filistin'e destek, İsrail'e lanet" yürüyüşü sonrasında Kelime-i Tevhid bayrağı açan İsmail Aydemir, üniversite öğrencisi Ege Akersoy'un yumruklu saldırısına uğradı. Ne hikmetse Akersoy tesadüfen Karaköy'den geçiyordu. Ancak saldırganın milliyetçilik duygularıyla hareket ettiği ve organize bir hareketin parçası olmadığı belirtiliyor.

08 Ocak 2024: Fatih Camii'nde yaşanan olayda namazın ardından Ömer Salgın, İmam Kurra Hafız Galip Usta ve Bilal Erdem'i bıçakla yaraladı. Saldırgan Bursa'dan İstanbul'a gelmiş iki kişiyi bıçaklamıştı. Ama akli melaikeleri yerinde değildi. Hiçbir örgüt ya da servis bağlantısı da yoktu. Saldırgana göre saldırı ani bir refleks nedeniyleydi.

28 Ocak 2024: İstanbul Sarıyer'de bulunan Santa Maria Kilisesi'ne ayin sırasında maskeli iki kişi tarafından silahlı saldırı yapıldı. 52 yaşındaki Tuncer Murat Cihan isimli bir Türk vatandaşı hayatını kaybetti. Saldırıyı terör örgütü DEAŞ üstlendi. Sonrasında MİT ve emniyetin operasyonu ile teröristler yakalandı. Hücre çökertildi. Bu saldırının amacı ve yapan belliydi. Ancak, saldırganların kimlikleri ve suça karışmamış olmaları, olayın daha derin bir planın parçası olduğu ihtimalini akla getiriyor.

31 Ocak 2024: Diyarbakırlı Ramazan Hoca olarak bilinen Ramazan Böçkün, İstanbul Fatih'te Erkan Baykut'un bıçaklı saldırısında hayatını kaybetti. Diğer saldırı ve cinayetlerde olduğu gibi planlı değildi. Tesadüftü. Baykut ifadesinde Pişkin'i Afgan uyruklu Saboor Muradı zannettiğin ve yaralama amacıyla olay yerine gittiğini söyledi. Babasının yanında çalıştığı öğrenilen Saboor Muradı karıştıracak kadar kördü ve uyuşturucu bağımlısıydı.

06 Şubat 2024: Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde DHKP/C üyesi Pınar Birkoç ve Emrah Yayla polise saldırdı. Çatışmada 2 terörist ölü ele geçirildi. Bir vatandaş hayatını kaybetti, 3'ü polis 6 kişi yaralandı. Saldırganların DHKP/C'li olduğu ve amacı belirlendi. Birkoç'un ablası Necmiye Birkoç'un İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde duruşmasının olduğu öğrenildi. Yapan, yaptıran belliydi. Saldırıda tesadüfe gerek kalmamıştı.

Tüm bu olaylar 10 Şubat 2024'te, AK Parti Küçükçekmece Belediye Başkan Adayı Aziz Yeniay'ın seçim çalışması sırasında bir silahlı saldırıya uğramasıyla doruk noktasına ulaştı. Yeniay'ın seçim çalışması sırasında beyaz bir araçla olayla yerine gelen kimliği belirsiz kişilerce uzun namlulu silah ve tabanca ile ateş açıldı. Bir kişi ağır yaralandı. Saldırı yapılan araç plakasız ve birkaç kez keşif yapılmıştı. Ancak iddia odur ki bu saldırıda bir musibete bağlanmış durumdu. Saldırganlar tespit edildi ancak henüz yakalanamadı. Gözaltına alınanların birçoğunun sabıka kaydı yok.

Bu olaylar zinciri, sadece tesadüfler zinciri gibi görünse de, birçoğu seçim öncesine denk gelmeleri ile dikkat çekiyor. Arkasında hangi güçlerin olduğu henüz netlik kazanmamış olsa da kamuoyunu manipüle etmeye çalışan karanlık planlar olduğu ihtimalini göz ardı etmemek gerek.

İster komplo teorisi deyin, ister analiz istihbarat örgütleri genellikle çeşitli operasyonlar yürüterek siyasi veya stratejik hedeflerini gerçekleştirmeye çalışabilirler. Gerçekleştirmede profesyonellik istemeyen bir dizi eylemleri içinde bazen madde bağımlısı veya meczup kişileri seçerler.

Bunun en büyük nedenlerinden birincisi 'Kontrol Edilebilirlik' ikincisi ise (PlausibleDeniability) yani 'İnkâr Edilebilirlik': Madde bağımlısı veya meczup kişileri kullanan istihbarat örgütleri onların yaptığı eylemler ile gerçek rollerini çok rahat gizleyebilir. Bu kişilerin geçmişi o gizli ele ulaşmayı zorlaştırabilir. Böylece operasyonların izini sürmek daha zor olabilir.

Tüm bu olaylar seçim öncesi bir dönemde tesadüfi gibi görünse de birbiriyle bağlantılı olaylar olarak değerlendirilebilir. Ancak, gerçek nedenleri ve arkasındaki planları anlamak için daha derin bir analiz ve araştırma gerekmektedir. Bu olaylar, sadece tesadüflerle mi ilgili yoksa belirli bir planın parçası mı, henüz kesin olarak bilinmemektedir. Güvenlik güçlerinin topladığı deliller ve ulaştığı bilgiler bizi daha net sonuca götürür. Eğer o deliler ve izler bilinçli olarak bırakılmış ve araştırmayı farklı yöne çekmemişse.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.