"Demokrasi Cephaneliği"
Rusya - Ukrayna savaşı.
İsrail'in Gazze'deki katliamı.
2023'teki çatışmalar 2024 yılında da devam ediyor. Üstelik bu çatışmaların 2024 yılında dağılma riski oldukça yüksek.
Geçen yıl bu şiddet, acı ve savaşın açık bir kazananı vardı. O da ABD'nin silah sanayisi.
Bu rakamlarla da bariz bir şekilde ortaya çıktı.
ABD'nin silah ihracatının yüzde 56'lık yükselişle 238 milyar doları aştığı iddia ediliyor.
Amerika bu silahların büyük çoğunluğunu ise Avrupa ülkelerine sattı. İhracat yaptığı ikinci grup ülkeler ise petrol zengini Ortadoğu ülkeleri. Petrol arzı, güvenliği de bu ihracat rakamlarının artması ile doğru orantılı.
Askeri yardım adı altında Ukrayna ve İsrail'e verilen milyarlarca dolarlık silahları da unutmamak lazım.
ABD askeri-endüstrisi, Ukrayna ve İsrail'e verilen silahların yerine yenisini üretmek için daha da büyüyecek. Bir de buna Pentagon'un üçüncü cephe yani Çin ile gelecekteki olası bir savaş için yeni silah sistemleri geliştirme çabası eklenince devasa bir bütçe olması içten bile değil.
Ancak Çin'e karşı geliştirilen füzelerin ve silahların daha teknolojik ve maliyetli olacağı da gözden kaçırılmamalı.
Zira Biden yönetimi 2023'te rekor savunma bütçesi istemişti. Talep edilen 813 milyar dolarlık savunma bütçesi 2000 yılından bu yana istenen en yüksek savunma bütçesi olarak tarihe geçmişti. Bu istenen bütçe de bunun bir işareti. Tabi ABD'nin terör örgütlerine bütçesinden ayırdığı payda oldukça büyük. 2024 savunma bütçesinde Irak ve Suriye'de DEAŞ'la mücadele fonuna toplam 398 milyon dolar ayrıldı. Burada büyük pay ise terör örgütü PKK/YPG'ye verildi. Terör örgütüne156 milyon dolar tahsis edildi.
Uluslararası silah ticareti geçmişten günümüze en dinamik ve kazançlı sektörlerinden biri. Yapılan araştırmalara göre de silahların küresel transferleri 2004'ten bu yana sürekli artış gösteriyor. Son yıllarda ise en yüksek seviyelere ulaştı.
Amerika'nın dışında Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere de hatırı sayılır bir silah ihracatçısı.
2018-2022 rakamlarına göre Hindistan yüzde 11 ile birinci Suudi Arabistan yüzde 9,6 ile dünyada en çok silah ithal eden ikinci ülke oldu. Bu ülkeleri ise Katar ve Mısır takip etti.
Aslında küresel silah üreticileri için sistem çok basit. Özgürlük ve demokrasi vaat et, ayaklandır, silah ver, çatıştır. Ardından demokrasi havarisi ABD müdahalesi. Yani kısacası bu ticaretin temelinde, özgürlük ve demokrasi vaatleri altında çatışma ortamı yaratma stratejisi yatmaktadır.
Küresel silah üreticilerinin 'demokrasi cephaneliği' sistemi 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana Amerika'nın eli ile devam ediyor.
Tarih kitapları ABD'nin 2. Dünya Savaşı'na katılımı öncesinde eski ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt'in yaptığı bir konuşmayı adeta günümüz için not etmiş. Roosevelt yaptığı konuşmasında: "Daha fazla gemimiz, daha fazla silahımız, daha fazla planımız olmalı; demokrasinin büyük cephaneliği olmalıyız" demişti. Amerika bu 'demokrasi cephaneliğini' daha önce Afganistan ve Irak'ta kullanmıştı. Şimdi Avrupa ve Ortadoğu'da kullanıyor. Yarın nerede kullanacağı belirsiz.
Açıkçası küresel silah üreticileri kazanmaya devam ederken dünya ağlıyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Reisi'nin Helikopter Kazası: Beş Soru, Beş Cevap (20.05.2024)
- Sorumluluk ve Ağustos Böceği (19.05.2024)
- İyilik: İnsanlığın En Güzel Yüzü (18.05.2024)
- Irak ile iş birliği ve terörle mücadelede yeni adımlar (25.04.2024)
- 23 Nisan: Dünya çocukları ve Gazze’deki umut (23.04.2024)
- Milli savaş uçağı KAAN neden önemli! (19.04.2024)
- İsrail - İran çatışması Gazze'yi unutturmasın! (17.04.2024)
- İran - İsrail çatışması: Ne şiş yansın ne kebap! (15.04.2024)
- Modern çağın tehlikesi: Etki ajanlığı (09.04.2024)
- Kaybedilen oylar kaybedilen yıllara dönüşür mü? (04.04.2024)