Üstat
Necip Fazıl'ın o mükemmel anlatımıyla...
"Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!"
Türkiye tarihinin en büyük doğalgaz
rezervinin keşfedildiği sahaya
"Sakarya Havzası" adının
verilmesi her bakımdan
isabetli bir karar oldu.
Dün...
Yüreği ülke sevgisiyle dolu milyonların heyecanı ve duası kadar maalesef içimizde yaşayan
hasetle, kinle malûl bir kitlenin varlığını ve negatif enerjisini de hissettik. Öyle ki CHP'nin bir genel başkan yardımcısı
(Seyit Torun) müjdeli haberin, Cumhurbaşkanının istifa açıklaması olmasını temenni edecek kadar akıl tutulması halinde idi.
***
Ülkemizin, makûs (kötü) talihinin döndüğü iki kritik alan söz konusu:
1-Milli Enerji
2-Milli Savunma
Enerji politikalarındaki bağımsızlık
hamlesine
"Albayrak", savunma
sanayindeki bağımsızlık iddiasına
"Bayraktar" damgası vurulduğunu
söylersek, abartmış olmayız.
2012 yılında Barbaros'un alımı ile başlayan yarışta, enerji bakanlığı yaptığı dönemde
Berat Albayrak, bayrağı daha ileriye taşıma çabası sergilemeseydi ne Fatih, Yavuz, Kanuni sondaj gemilerinden ne de Oruç Reis sismik araştırma gemisinin varlığından söz edebilirdik. Ne Akdeniz'de ne Karadeniz'deki tarihi haklarımızın peşinde koşabilir ne de burnumuzun dibinde yatan zengin enerji kaynaklarına ulaşabilirdik.
Kim ne derse desin...
Albayrak'ın vizyonu,
Türkiye'ye küresel enerji liginde sınıf atlatmıştır.
***
Türkiyemiz, 1984 yılından bu yana büyük bedeller ödediği terörle mücadelede, bugün yeni ve üstün bir aşamaya geçebildi ise bunda, milli İHA ve SİHA teknolojisinin payı çok büyüktür.
Selçuk Bayraktar'ın; milletinin, memleketinin ve işinin aşığı karakteri ile her türlü engellemelere rağmen daha askeri vesayet yıllarında başlattığı, şimdilerde zirveye çıkan girişimleri olmasaydı hakiki manada ne terörün beli kırılabilir ne de Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz'de ezberler bozulabilirdi.
***
21 Ağustos 2020, muhalefetin "damat edebiyatı!" ile başlattığı karalama kampanyasının iflasının tescillendiği tarih olarak kayda geçmiştir.
Zira, yöneticiyi öne çıkaran faktör, laf değil icraattır. Yani, Ziya Paşa'nın ifadesiyle "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz!"
Ve tabii ki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan!
"Kritik süreçleri yönlendiren, gönül erlerini cesaretlendiren, en umutsuz anlarda bile umudunu koruyabilen dirençli lider!" "Azmin, mücadelenin, bitip tükenmek bilmeyen enerjinin, millet-devlet buluşmasının timsali aktör!" "Öğrenilmiş veya öğretilmiş çaresizlik" zincirinin kırılmasında, Türk milletinin özgüveninin yerli yerine oturmasında, tarihi derinliklerden gelen sorumlulukların dünyanın her noktasında yerine getirilmesinde Erdoğan'ın rolü asla inkâr edilemez.
Özetle...
"Her arayan bulamaz ama bulanlar arayanlardır!"
İşte bunun içindir ki...
"Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler!"