Yeni tip koronavirüsün halk sağlığının yanı sıra sosyo-ekonomik alanda yarattığı tahribatın onarımında
"hükümetin, piyasaların ve sade vatandaşın" üzerine düşeni ne derecede yerine getirdiğini ölçüp biçmenin zamanı geldi.
Konuya,
Sağlık sisteminin
altyapısı ve sağlık çalışanlarının
özverisi bağlamında
yaklaştığımızda,
karne notunun pekiyi
olduğunda kuşku yok.
Kamu düzeninin
tesisi ve tedbirlere uyumun
teşviki noktasında
içişleri teşkilatının gayretleri
de teşekkürü hak ediyor.
Gel gör ki çok basit
kurallara özen gösterilmesi
beklenirken, toplumun hatırı sayılır çoğunluğu
sınıfta kalıyor. Adına ister kanıksamak
ister vurdumduymazlık denilsin,
milletimiz şok yediği anlardaki duyarlılığını, normalleşme döneminde sürdüremiyor. Önceki gün yayımlanan İçişleri Bakanlığı genelgesinde de alarm verildiği şekli ile Kovid-19'la mücadelede, tabiri caizse
köprüden önceki son çıkışa gelmiş bulunuyoruz.
"Rehberlik, uyarı ve kademeli ceza" başlıklarını içeren yeni bir süreç başlıyor. Pazar yerleri, konaklama tesisleri, alışveriş merkezleri, sosyete pazarları, lokantalar, kafeler, çay bahçeleri, düğün ve nikah salonları, berberler, güzellik merkezleri, internet kafeler, şehir içi ve şehirler arası toplu taşım araçları, ticari taksiler, piknik alanları, parklar sürekli denetime tabi tutulacak.
Zira bu işin şakası yok!
Maske-Mesafe-Hijyen!
***
Meseleye ekonomi penceresinden baktığımızda ise...
Vergi ve sigorta prim borçlarının ertelenmesi,
Sanayiciye, esnafa düşük faizli, uzun
vadeli ihtiyaç ve işletme kredisi tahsisi,
Kredi garantileriyle işe devam paketleri,
Dezavantajlı toplum kesimlerine doğrudan
nakit desteği,
Kısa çalışma ödeneği ödemeleri,
Sektörel KDV indirimleri...
Özetle, Hazine ve Maliye Bakanı
Berat Albayrak'ın koordinatörlüğünde yapılması
gereken ne ise yapıldı, alandan gelen sinyallere
göre yapılmaya da devam ediliyor.
Şimdi bu durumda
sokaktaki vatandaştan piyasa profesyonellerine kadar en geniş yelpazeye -yani bizlere- şu sorumluluklar
düşüyor:
Lütfen...
Bir virüs gibi bulaşıcı olan karamsarlığa
prim vermeyin!
Ekonominin dinamizmine ve geleceğine
güvenin.
"Bir cisim yaklaşıyor" edebiyatı ile
kaygı pompalayanların geçmişini ve niyetini
iyi sorgulayın!
Devletten sürekli istemenin bir sonu
olmadığını; yani
ihtiyaçların sınırsız, imkanların sınırlı olduğunu unutmayın!
Enflasyonu baskılamayı önceleyen
parasal ve mali sıkılaştırma politikası uygulanmadığını
bilin ama pandemi fırsatçılarını
ürün, hizmet ve mal grubu bazında iyi takip
edin!
Turizm sektörü ve döviz kazandırıcı hizmetlerin
teşviki için gösterilen çabayı, İngiltere
ve Rusya'dan sonra Almanya'nın da turist
gönderme kararı almasının
arka planındaki siyasi gücü bir kenara not edin.
Döviz, el parasıdır, matbaası da dışarının
elindedir. Dövize dayalı spekülatif yorumları
analiz ederken bu akımlara kapılmadan,
Türkiye'nin dış yükümlülüklerini karşılayabilme gücüne, birikimine, direncine itibar edin!