Okuma alışkanlığı üzerine okuma yetkinlikleri üzerine çok yazı okumuş çok bilgi edinmişizdir.
Hatta pek çok okuma yöntemi üzerine teknikler keşfetmişizdir.
Hızlı okuma,anlayarak okuma vb…
Her şeyden önce okumanın insana gerçekten olağanüstü bir güç gibi yetkinlik kazandırdığını bilmeliyiz.
ABD'li yazar Mark Twain şöyle diyor:
Kitap okumayan bir kimsenin, okuma yazma bilmeyene karşı bir üstünlüğü yoktur.
Okuma yazma bilmeyenden kasıt çağımızın cahilleri şeklinde düşünebiliriz.
Ne anlatacaksın?
Ne ile savunacaksın?
İşte her şeyden önce konuşacağın konu hakkında bilgi sahibi olmalısın
Konuşabileceğin bir bilgiye sahip olmalısın
Bunun için de elbette okumalısın!
Teknoloji gelişiyor ve telefonlar artık elimizden düşmüyor.
Hemen hepimizin ülke yönetimine dair, siyasete dair, soruşturmalara, gündemde yer alan vakalara, hele hele futbola dair muhakkak bir bilgisi var.
Söyleyecek sözü var.
Ama şöyle de bir gerçek var bildiklerimizin sadece küçük bir kısmında gerçek bilgiye sahibiz.
Çoğunluğunu sosyal medyada birilerinin paylaşım yaptığı ekran görüntülerinden, storylerinden, ya da fenomeninin sözlerinden edindiğimizi itiraf etmemiz gerekir.
İşte bu tür bilgilerle girdiğimiz hiçbir tartışmadan galip çıkamayız
O tartışmanın galibi de çıkmaz zaten.
Kavgayla küslükle noktalanır gider.
Eğer gerçek bilgiye kaynağına güvenerek araştırdığımız verilere sahipsek işte o zaman o karşıt görüşte olduğumuz insanları bile kendimize dost kazanırız.
Hayranlık da kazanırız.
İşte onun için okumalıyız.
Ama öncelik fayda sağlayan okuma yapmalıyız.
O gün olmasa da hayatımız boyunca muhakkak bir gün bir yerde karşımıza çıkacaktır
Hafızamız o an çat diye dilimize saydıracaktır
Yıllar önce gördüğüm ve notlarım arasında sakladığım hemen her fırsatta da dile getirdiğim yine M.Twain'a ait bir başka alıntıyı burada da aktarmak isterim
"""
Bir defasında hocama dedim ki:
"Bir kitap okudum ama zihnimde kitaptan hiçbir şey kalmadı."
Bana bir hurma uzattı ve dedi ki: "Bunu ağzında çiğneyip ye."
Yedikten sonra sordu:
" Şimdi sen büyüdün mü ? :
"Hayır" dedim.
Dedi ki: "Büyümedin ama o hurma vücuduna dağıldı; et oldu, kemik oldu, sinir oldu, deri oldu, tırnak oldu, hücre oldu…"
Anladım ki, okuduğum kitap da öyle dağılıyor.
Bir kısmı kelime dağarcığını zenginleştiriyor.
Bir kısmı bilgi ve irfanını artırıyor.
Bir kısmı ahlakını güzelleştiriyor.
Bir kısmı yazı ve konuşmada üslubuna incelik katıyor.
Bir kısmı hayata farklı bakmanı sağlıyor.
Bir kısmı içindeki sevgi merhameti artırıyor.
Bir kısmı özgüvenini artırıyor, düşünmeni, sorgulamanı tetikliyor, olaylar karsısında nasil davranman gerektiğini öğretiyor...
Her ne kadar sen bunların farkında olmasan da.
Kitap okumak bir seye yaramaz, çünkü kitap okumak çok seye yarar!
O kadar çok şeye yarar ki neye yaradığını söylemek imkansızdır.
"lyi dostlar, iyi kitaplar, bir de huzurlu bir vicdan:
İşte ideal hayat."
Bir de okuma yöntemleri var tabi.
Şahsen benim için en önemlisi anlatarak okuma.
Kuşlarda seminerlerde karşı karşıya kaldığımız en büyük soru.
İyi bir konuşmacı olabilmek için öncelikle iyi bir dinleyici olmak lazım.
En başta da kendimizi!
Bunun için her zaman tavsiye ettiğim yöntemdir anlatarak okuma.
Kitabı önce eline alacaksın.
Onunla bir bağ kuracaksın.
Kapağına yazarına iyice bir göz atacaksın.
Bir dost gibi sahipleneceksin yani.
Dokunacaksın o sayfalara tek tek.
Sonra eline bir de kalem alacaksın.
Ve başlayacaksın sesli sesli anlatarak okumaya.
Yeri geldiğinde çizeceksin altına iz bırakacaksın o kitaba!
(E-kitapta alamadığınız bir haz bu maalesef)
sizi bilmem ama benim için böyledir
Gözde okumak yani sessiz okumak 1x ise
Sesli kalemle altından geçerek okumak 4 hatta 5x .
Çünkü sesli okurken sadece bir duyu kullanıyoruz göz.
Ama diğerinde:
Göz, ağız, kulak, zihin ve bir de altını çizdiklerimiz…
Ramazan ayında benim için dini vecibelerin yanına keyifle yaptığım en önemli aktivitedir.
Belki okuyana da bir faydası olur…
yine okumaya dair birkaç güzel alıntı sözle noktalayalım.
Kitaplar kendinize ve başkalarına saygı duymayı öğretecek, yüreği ve aklı, dünya ve insanlık sevgisiyle dolduracaktır. Maksim Gorki
****
"Oku" emri, anlamını bilmeden okumak olmamalıydı. Anlamı kavramadan okunacak bir şey hayata uygulanamaz, yaşanamazdı. Cahit Zarifoğlu
***
Bol bol okuyun ve okumayı terk etmeyin. Derdi olan insan okur, derdi olmayan da okuyarak dert sahibi olur. Rasim Özdenören
****
Kitap okuyamadan meydan okuyamazsınız. Nuri Pakdil
***