Politikacılarından tutun Elon Musk gibi oligarklarlarına kadar Batı emperyalizminin temsilcileri "adil seçim" duasına çıkmış, dolayısıyla bir "yumuşak darbenin" altyapısını hazırlamıştı.
Nerde mi?
Venezuela'da; pazar günü gerçekleşen genel seçimlerin öncesinde.
"Diktatör Maduro" diyerek alaşağı etmek istedikleri Venezuela Başkanı Nicolas Maduro, geçtiğimiz yıl ülkemizde gerçekleşen seçimlerin neticesinde
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kutlamak üzere bizzat Türkiye'ye gelmişti.
Elbette burada "
Diktatör Maduro" ifadesinin "Diktatör Erdoğan" ifadesinden farkı olmadığını hatırlatmak gerek.
"Dikte ettikleri" her ne ise, Batı emperyalizminin temsilcilerinin hoşuna gitmediği bir gerçekti.
***
Maduro'nun seçim zaferi o denli hoşlarına gitmedi ki, itaatkâr elemanları Arjantin Başkanı
Javier Milei, "Diktatör Maduro, defol!" diyerek başladığı açıklamasında Venezuela ordusuna seslenerek darbe çağrısı yaptı.
Milei'nin bu açıklamasını alıntılayan Elon Musk da "
Diktatör Maduro, utan!" yorumunu yaptı iyi mi?
Paranın esiri olmak böyle bir şey galiba! Neyse...
ABD Dışişleri Bakanı
Anthony Blinken'dan AB Dışişleri Şefi
Josep Borrell'e kadar İTD (İsrail Terör Devleti)
elebaşı
Netanyahu'nun bilumum yandaşları
da, Venezuela seçimlerinin "adil
olmadığını" ve bundan dolayı "kaygılı"
olduklarını ifade etmekte gecikmedi.
***
Venezuela'nın petrol kaynaklarının ABD neo-conlarının yıllardır iştahını kabarttığını biliyoruz.
Yine de Maduro'nun asıl kabahatinin bununla sınırlı olmadığını anlamak gerek.
Venezuela Başkanı'nın asıl kabahati,
ABD'nin başını çektiği tek kutuplu müesses dünya düzenine karşı çok kutuplu dünya düzenini savunması ve bu doğrultuda hamleler yapmasıydı.
Maduro'nun bilhassa
Çin ve
Rusya ile kurduğu ilişki, Batı emperyalizminin
rahatını kaçırıyordu.
Venezuela gibi enerji kaynakları açısından stratejik öneme sahip bir ülkenin küresel sistemde böyle konumlanması, Güney Amerika kıtasını "arka bahçesi" gören ABD için kabul edilemez bir şeydi.
***
Lakin kabul etseler de etmeseler de
Maduro kazandı.
Batılı emperyalistler de seçimlerin "adil olmadığı" propagandasıyla birlikte, doğrudan "askeri darbe" teşvik etmek şeklindeki o çok "demokratik" faaliyetlerine hiç vakit kaybetmeden başladılar.
Güney Amerika'da...
"Yahudi olacağım" diyerek soykırımcı Netanyahu'ya ve ırkçı Siyonist destekçilerine yalakalık yapan Arjantin Başkanı
Javier Milei darbe çağrısı yaparken, Maduro'nun seçim zaferini tebrik eden liderler de var.
Mesela Bolivya Başkanı
Lucho Arce, Honduras Başkanı
Xiomara Castro, Küba Başkanı
Miguel Diaz-Canel ve Nikaragua Başkanı
Daniel Ortega.
Maduro'yu tebrik eden bu liderlerin ortak noktası mı?
Söz konusu Batılı emperyalistlerin hedefinde olmaktan ibaret, başka ne olsun!