Şayet kuşatma altında olduğunuza inanıyorsanız, kuşatmayı yarmak için her şeyden evvel vatana-millete adanmış kahramanlara ihtiyacınız olduğunu bilmeniz gerekir.
"Adamsendeci gevşeklerle" hiçbir kuşatma yarılmaz.
Her "direnişi" bozguna uğratan,
"Memleketi ben mi kurtaracağım!" yollu umarsızlıktan başka hiçbir şey sadır olmaz bunlardan.
Sadra şifa faydaları olmadığı gibi içinde yer aldıkları kurumu veya bünyeyi kemirir, çürütürler.
Ortak özellikleri...
Makam-mevki dahil hiçbir menfaatte zerre miskali gözü olmayan erdemli, dürüst, liyakatli ve çalışkan adanmışlara düşman olmaktır.
Zira, bu adanmışların varlığı, mürailiklerini ortaya çıkarttığının farkındadırlar.
Bu nedenle...
Vatana-millete adanmış namuslu ve dürüst bürokratların tasfiye edilmesi için iftira, dedikodu, itibarsızlaştırma, mobbing gibi her melaneti ustalıkla devreye sokarlar.
***
Gevşek bürokratların nezdinde varlıklarıyla kendilerini açığa çıkartan her adanmış, aynı zamanda
"enayiden" başka bir şey değildir.
Kendileri mi?.. Çok
"uyanık" olduklarını vehmederler.
O kadar ki, bir gözleri hep kiriştedir. Özellikle de dahili ve harici kuşatma altında, yani netameli dönemlerde!
Dertleri, hesapları hep
"Kim kazanacak?" sorusu etrafında şekillenir.
Bu sorunun cevabına göre pozisyon alırlar.
Devrin sefasını sürmek için kırk takla atarlar ama cefasıyla zinhar işleri olmaz.
Menfaatleri için satmayacakları değer yoktur. Zaten tüm dostlukları veya yoldaşlıkları telmaşadır.
Havayı çok iyi kokladıkları için fırıldak çevirme özellikleri son derece gelişmiştir.
Asla yaş tahtaya basmazlar. O derece sağlamcıdırlar.
Ne diyelim, Allah daha beter etsin!
***
Geçenlerde bizim
Haşmet Babaoğlu şöyle yazdı: "İktidarın iş yaptırdığı bürokrasi
ile iktidara gönül veren halk arasındaki
mesafe kapanmadı (...) Ne yazık ki, bürokrasi
hâlâ tabiri caizse 'bürokrasi partisi'ne
çalışıyor. Üstelik pek çok önemli kurumda
AK Parti iktidarı hâlâ kendisinden hiç hazzetmeyen
bürokrat / memur kadrolarıyla
çalışıyor..."
Maalesef budur!
Ve bu gevşek bürokratların bir ortak özelliği de eski Hazine ve Maliye Bakanı
Berat Albayrak'tan hiç hazzetmemektir. Ayrılıp iki ayrı parti kuran Babacan ve Davutoğlu muhibbi bürokratlar da elbette buna dahildir.
Sayın Erdoğan'a düşmanlıklarını sinsi şekilde dışa vurmanın kendilerince en "uyanık" yöntemini bulmuşlardı.
Bunları anlamak zor değildi.
Berat Albayrak'ın arazideki varlığını, hokkabazlıklarına
engel olarak görüyorlardı.
Müstevlileri de anlamak zor değildi.
Dahası, düşmanlıkları şimdi daha iyi anlaşılıyor.
Enerji Bakanlığı döneminde enerjide dışa bağımlı olmaktan kurtulacak projelere imza atmış, Maliye Bakanlığı döneminde de
CARİ FAZLA vermişti.
"Cari fazla" demek,
dar gelirliden zengin kesime gelir transferi anlamına gelen enflasyon canavarının çanına ot tıkamaktı.
Hülasa,
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı iş yapamaz hale getirmek isteyen söz konusu bedhahların Berat Albayrak'a saldırıları nihayetinde anlaşılır bir şeydi.
Anlaşılması zor olan, "içerdeki" birileri tarafından bu saldırıların desteklenmesidir.