20 Temmuz... Zamanın Ruhu... Zorluklar, Zorunluluklar...
20 Temmuz sembolizmiyle Ada'nın, kuzey ve güneyi iki ayrı etkinliğe sahne olacak... Bir yanda yarım asırdır Kıbrıs'ta kan dökülmesinin önüne geçen Türkiye Cumhuriyeti duruşu... Diğer yanda Kıbrıs'ı sadece Rum-Yunan adası yapma hayalinden vazgeçmeyen Enosis taraftarlığı.
Kıbrıs, günümüz şartlarında hiç de rahat değil. Bunun başlıca sebebi ABD ve İsrail politikaları. Pentagon'un Kıbrıs Rum Kesimi'ne silah ambargosunu kaldırması, Rumların KKTC sınırı boyunca 250 ağır silah mevzii kurması başlı başına mesele. Buna şimdilerde Rum limanlarının İsrail savaş makinesinin işletilmesi için verdiği desteği de eklemek lâzım. Ada artık, Ortadoğu'daki sorunların fiili parçası, hatta hedefi haline gelmiş durumda.
***
ABD demişken...Dünya, Trump'ın "2. başkanlık dönemine" hazırlanıyor. Malûm suikast girişimi Trump'ı âdeta kahramanlaştırdı. FBI'nın bir saat, gizli servisin en az 20 dakika önce haberdar olduğu suikastçının bu saldırıyı nasıl yapabildiği hâlâ muamma!
Trump'ın ilk başkanlığı, Türk-Amerikan ilişkilerini "Liderler Diplomasisi" bağlamında özellikli bir konuma taşırken, ekonomik ve stratejik açıdan çok inişli-çıkışlı olaylara sahne oldu. ABD'nin, İsrail Büyükelçiliği'ni Kudüs'e taşıması, Filistin'i fiilen tasfiye etme kararı alması her bakımdan sıkıntılı süreçleri tetiklemişti. İran'ın nükleer müzakere masasından dışlanması ve her türlü yaptırıma konu edilmesi ise yakın coğrafyamızı daha güvensiz hale getirmişti. Amerikan askerlerini Suriye'den çekme kararı alan ama Merkez Kuvvetler Komutanlığı'na rağmen gerçekleştiremeyen Trump, PYD/YPG terör yapılanmasının bir anlamda bölgede kemikleşmesine de yol açmıştı. Rahip Brunson hadisesi üzerinden Türkiye ekonomisinin hedef alınması, S400 ile F35 krizi ve savunma sanayii yaptırımları Trump'ın, tahrip edici politik etkileri olarak tarihteki yerini almıştı. Elbette bu kararlarda Başkanın acemiliği, aceleciliği ve "derin" ABD'ye hâkim olamamasının da rolü vardı.
Peki, ya bundan sonrası?
Suikast teşebbüsü sonrası soğukkanlı davranması, birleştirici açıklamalar paylaşması da gösteriyor ki... Müesses nizam Trump'a şöyle bir mesaj vermiş: "Sistem içinde kal, aksi takdirde seçilir ve sistemi zorlarsan, başkanlık süren bittiğinde ne ailen ne de servetin kalır!"
Görünen o ki...
Trump, Suriye konusunda yeni inisiyatifler alabilir fakat dikkatli olmak gerekir. Ukrayna'da mevcut statüko ile barışı zorlar. Filistin meselesinde (Gazze'de) Netanyahu politik çizgisini destekler. Askeri alanda ise F16'ların yanı sıra F35 teklifiyle de gelebilir. Tabii bu kez proje ortağı olarak değil, sadece satın alma opsiyonu ile!
***
Bu vesileyle Suriye sorununa tekrar değinmek isterim...İlk bilgiler gösteriyor ki... Rusya'nın kolaylaştırıcılığında, üst düzey Türk ve Suriye istihbarat yöneticileri yakın gelecekte bir araya gelecekler. Ankara'nın ciddi biçimde Suriye rejimi ile görüşme sürecini başlatma kararlılığı, Şam'ın ilk yanıtları bizi şu noktaya götürüyor:
"Birkaç aya kalmaz ABD yönetiminde -şu veya bu yönde- değişim yaşanacak ve bu değişiklikler Türk-Amerikan ilişkilerine ilk etapta Suriye'de yansıyacak. Rusya, Ukrayna savaşının kontrol altına alınması halinde yeniden Suriye ve Ortadoğu'ya dönecek. Çin, Suudi Arabistan, BAE de Suriye-İran-Irak- Filistin-Mısır konusunda atılacak adımlara müdahil olacak. Bu şartlar altında dış eller fazlaca karışmadan 'Suriye Masası' kurulması Türkiye'nin çıkarına hizmet edecek!"
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Ekonomiye dair kısa Notlar... (21.11.2024)
- Küresel zirveleri etkileme kabiliyeti... (20.11.2024)
- G20 Zirvesi... Erdoğan, Rio’da Biden’ı uğurlarken... (19.11.2024)
- AK Parti... Değişim, Değişiklik, İhtiyat! (16.11.2024)
- Etki ajanlığı mı, yeni nesil casusluk mu? (14.11.2024)
- Geleceğe hazırlanmak… (12.11.2024)
- MİT, belediye takip eder mi? (09.11.2024)
- Başkentte güncellenen Trump Dosyası... (07.11.2024)
- Kayyum kararları ve arka planı... (05.11.2024)
- CHP-DEM... Birliktelik yapay, hesaplaşma gerçek! (02.11.2024)