Türkiye’nin “Kader Haritası”
"Kitabımızın ana fikrinin ortaya çıkıp yazılması sürecinde desteğini ve entelektüel katkısını esirgemeyen Sn Dr. Hakan Fidan Bey'e teşekkürlerimi arz ederim. Bu kitap, herhangi bir gizli bilgi veya kurumsal görüş içermez" vurgusu da karakteristiği hakkında genel fikir veriyor.
Türk Dış Politikasının güncel okuması açısından kitapta, "Dört Kanat, Bir Eksen" olarak kodlanan, "Türkiye'nin Kader Haritası" olarak tanımlanan bölüm ayrıca ilgi çekiyor.
Birinci Kanat... Balkanlardan Orta Avrupa'ya,
İkinci Kanat... Kafkaslardan Büyük Türkistan'a (Orta Asya'ya),
Üçüncü Kanat... Ortadoğu'dan Güneydoğu Asya'ya,
Dördüncü Kanat... Kuzey Afrika'dan başlayıp kıtanın tümüne yayılıyor ve Latin Amerika'ya kadar uzanıyor.
Stratejik Eksen ise...
Londra-Paris-Berlin çizgisinde ilerleyip, ANKARA'da kesiştikten sonra, Pekin- Tokyo-Vaşington hattını takip ediyor. Bu çizgi ve hatlar karşılıklı etkileşime giriyor. Ve elbette Moskova ve Kudüs de merkezi kader haritasını tamamlıyor. Analizde bu eksenlerdeki kırılma risklerine ve Türkiye'ye olası yansımalarına da değiniliyor.
***
Kitabın "Dış Politika Matrisi" ise karmaşık dünya düzeninin oyun içinde oyun kurulan sıcak başlıklarını "Türkiye perspektifinden" ele alıyor."Siyaset-Ekonomi-Diplomasi- Savunma" dörtlüsü yumuşak ve sert güçten öylesine ilginç ögeleri bünyesinde barındırıyor ki... Bugün, diplomasi sanatının mutlak manada bütünleştiği alanlar da ön plâna çıkmış oluyor...
Etnopolitik, demografik güç, mülteciler, kültürel güç, finans-borsa, global ekoloji, enerji, ulaşım, altyapı, şirketler, inovasyon, kuantum, yapay zeka, caydırıcı güç, terör, aktif savunma mülteciler medikopolitik, hidropolitik, astropolitik, siberpolitik, taktik işbirliği, stratejik ittifak...
Tabii ki denklem, "Uluslararası Politika-Uluslararası Hukuk- Uluslararası Ticaret- Uluslararası Kültür" sütunlarıyla açıklığa ve çözüme (bence yer yer çözümsüzlüğe) erişiyor!
***
Gelelim bam teline...Yani, "Dış Politikada Türkiye Doktrini" için olmazsa olmazlara...
Hali hazırda diplomatik süreçlerde görev alanların zihni dönüşümü için gerekli, genç kuşak diplomatlar için zaruri olan, hakikaten özümsemesi gereken (Türkiye Yıldızı olarak betimlediğim) çerçeve her şeyden önemli...
Viyonu, "Milli"... Misyonu "İnsani"... Yöntemi "Bütüncül"... Tutumu "Gerçekçi"... Hareketi "Cesur"...
Ve son olarak... Kitapta, imzamı atacağım tespit...
Milli kavramı, ırk veya soy birliğinden ziyade duygu ve inanç birliğini vurgular. Buna mânâda Türk olmak, soydaşlığı değil, yoldaşlığı ifade eder. Buna göre Büyük Türk Milleti, farklı soylar ve boylardan, akraba topluluklardan ve kardeş olduğumuz farklı etnik gruplardan geniş bir insanlık ailesinin adıdır. Atatürk'ün, "Ne mutlu Türk'ün diyene" sözünü böyle anlamak iktizâ eder!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Ekonomiye dair kısa Notlar... (21.11.2024)
- Küresel zirveleri etkileme kabiliyeti... (20.11.2024)
- G20 Zirvesi... Erdoğan, Rio’da Biden’ı uğurlarken... (19.11.2024)
- AK Parti... Değişim, Değişiklik, İhtiyat! (16.11.2024)
- Etki ajanlığı mı, yeni nesil casusluk mu? (14.11.2024)
- Geleceğe hazırlanmak… (12.11.2024)
- MİT, belediye takip eder mi? (09.11.2024)
- Başkentte güncellenen Trump Dosyası... (07.11.2024)
- Kayyum kararları ve arka planı... (05.11.2024)
- CHP-DEM... Birliktelik yapay, hesaplaşma gerçek! (02.11.2024)