Üç Konu: Diplomasi, Siyaset, Ekonomi...

Gündem o kadar yoğun ve değişken ki... Hangisine yetişmeye çalışsanız bir diğeri eksik kalıyor. Bu nedenle... Dış politikaya, iç siyasete ve ekonomiye dair önemli başlıklara kısa kısa değinmekte ve bilgi aktarmakta fayda var.
Önce, ABD'den tedarik edilecek olan F-16 paketini, yani dış politikada gösterge niteliğindeki bir meseleyi ele alalım. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Biden ile telefon görüşmesinde, oldukça pratik ve gerçekçi bir öneriyi hatırlattı. Hatırlattı diyorum zira Dışişleri Bakanı Fidan ile ABD Dışişleri Bakanı Blinken arasında mutabakata varılan bir husus söz konusu. Madem -alâkası olmadığı halde- İsveç'in NATO'ya üyeliğinin onayı ile F-16 satışı birbirine endekslendi... O zaman karşılıklı ve eş zamanlı olarak TBMM onayı ile Kongre onayı çıksın! Ankara, yine de iyi niyet adımı attı. Komisyon aşamasını yılbaşından önce tamamlamayı kararlaştırdı!
Lakin F-16 alımı konusunda ABD'lilerin tutumu sıkıntılı. Verdikleri mesaj şu:
"Türkiye'nin istediği F-16'larla, Yunanistan'a F-35 satışı aynı tasarı içinde. İsveç'in NATO üyeliği onayı 1 Ocak'a kadar TBMM'den geçmezse Yunanistan'ın F-35 talebini ortak paketten ayırıp öncelikle Kongre'ye sunabiliriz!"
Diplomasi sahasında ikinci kritik husus ise Hamas'la ilgili...
Türkiye başından beri Hamas'sız bir çözüm olmayacağını savunageldi. Hamas ile temasların, barış için üreteceği pozitif sonuçları ABD ve İsrail'e hatırlattı. Bu amaçla Hamas ve El Fetih temsilcilerini birkaç kez Ankara ve İstanbul'da buluşturdu. Yetmedi, Hamas'ı bir noktada da razı etti. Nedir o? "Filistin devletinin kurulması konusunda anlaşma sağlanırsa askeri kanadı tasfiye edecekler!"

***

İç siyasi sahada ise hassas başlık, TSK ile ilgili... CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Tuzla Piyade Okulu'nda bazı teğmenlerin yakasına Atatürk fotoğrafı takmayı reddetmesi üzerine çıkan problemi büyütme, buradan da siyasi zemin geliştirme arayışında. Arayışın da ötesinde, tehdide varan bir üsluba da sarılmış durumda. Özel, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'i hedef alarak, "Yaşar Güler ya aklını başına alacak ya da biz aklını başına getireceğiz!" diyecek kadar pervasız tutum da takındı. Bu aşamada birkaç gerçeği hatırlatalım. Son 10 yıldır yakından tanıdığımız Sn. Güler, askeri disiplini birinci sırada tutan, Atatürk çizgisinde kırıklık yaratmayan, yasalara ve anayasaya bağlı, demokrat bir isim. Özellikle FETÖ başta olmak üzere legal görünümlü illegal yapılarla mücadelede örnek bir insan. Tuzla'da yaşanan hadise karşısında ilk andan inisiyatif aldığı da bir gerçek. TSK'nın, "milli ordu kimliği korunacaksa" Yaşar Güler, sonuna kadar güvenilecek devlet adamıdır. Nokta!

***

Ekonomi alanına gelince... Cumhurbaşkanı Erdoğan, uygulanmakta olan programın seyrini yakın takipte. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yanı sıra, son olarak Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'dan da güncel bilgileri aldı ve orta vadeli projeksiyonu dinledi. Unutmadan! Sn. Erkan'ın röportaj formatı kazanan sohbeti, samimi anlatımdan ziyade iletişim kazası olarak yorumlandı. Haliyle komplikasyonu da oldu. Buna rağmen Cumhurbaşkanı'nın açtığı kredi sürüyor. Ancak Sn. Erdoğan, resmi ve rakama dayalı beyanlara ilaveten aklına ve sağduyusuna güvendiği farklı sektörlerden iş insanlarının ve akademik çevrelerin değerlendirmelerini de dinliyor. Resmi hayat ve piyasa profesyonellerinin dünyası ile eli taşın altında olan insanların ve alt orta gelir gruplarının halini vaktini ölçüp biçip, tartıyor.
Özetle... Süreci okuyanların, bu karma analizi ihmal etmemeleri gerekiyor.