Aslında seçili
iki cümle ve
bir fotoğrafla daha ilk dakikadan işi bitirdi.
Cumhurbaşkanı
Tayyip Erdoğan,
1- Önce,
"Güven ve İstikrar" dedi.
"Bu ikisi bizim için çok önemli. Güven olmadan istikrar olmaz" ilkesini hatırlattı.
2- Sonra,
"Hükümet olarak Orta Vadeli Program'a (OVP) desteğimiz tam" mesajını paylaştı.
Ardından...
OVP'yi hazırlayan bakanlar ve teknokrat kadro ile
aile fotoğrafı çektirdi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı
Cevdet Yılmaz'ı sağına, Hazine ve Maliye Bakanı
Mehmet Şimşek'i soluna aldı. Fotoğraf
karesine Merkez Bankası Başkanı
Hafize Gaye Erkan'ın da girmesini sağladı.
Böylece...
Şimşek ve Erkan'ın alacağı kararlara veya görev sürelerine ilişkin tüm spekülasyonları bir kalemde silip attı.
"Sıkı para politikasının desteği ile enflasyonu yeniden tek haneye düşürecek, cari işlemler dengesini iyileştireceğiz" ifadesi ise ekonomide yeni dönemin
"en üst siyasi irade tarafından tescili" oldu!"
Elbette...
Temel düsturundan vazgeçmediğini söyledi.
"Yatırım, istihdam, büyüme ve cari fazla" hedefinin arkasında olduğunu
keskin bir dille vurguladı. OVP'nin büyümeden
taviz vermeyeceğini ve Türkiye'nin,
dünya ortalamasının üstünde büyümeyi sürdüreceğini
ısrarla kayda geçirdi. Enflasyonu
ülkenin gündeminden çıkarma sözünü, güçlü
biçimde yineledi. 2024-26 yıllarını kapsayan
program dönemi sonunda
14.855 dolar kişi başına milli gelirle, yüksek gelirli
ülkeler ligine terfi etmiş Türkiye vaat etti. Tam
da bu gerekçe ile OVP'yi, "
Türkiye Yüzyılı Vizyonu'nun Ekonomik Yol Haritası" çerçevesine oturttu.
Konuşmasında, dünya ve ülke gerçeklerini ıskalamadı. Örneğin, son yılların en hassas gündem maddesi olan
Kur Korumalı Mevduat'ın görevini yerine getirdiğini açık yüreklilikle belirtti ve bundan böyle TL'ye geçişi önceleyen tedbirlerin devreye gireceğini ilan etti.
***
OVP'nin en dikkat çekici yönü ise...
Stok sorunları aşan, güncel problemleri çözen ve geleceği yakalayan
"reform dizisine" odaklıydı.
7 ana eksen üzerine bina edilen yapısal reformlar;
1- Büyüme ve Ticaret.
2- Beşeri Sermaye ve İstihdam.
3- Fiyat İstikrarı ve Finansal İstikrar.
4- Kamu Maliyesi.
5- Afet Yönetimi.
6- Yeşil ve Dijital Dönüşüm.
7- İş ve Yatırım Ortamı perspektifini içeriyordu.
OVP'de ele alınan hemen her konuda, 6 Şubat depremlerinin yarattığı tahribatın giderilmesine, vatandaşların yaralarının sarılmasına sıkça değinilmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyaset yapma tarzının belirgin bir örneğiydi. 2023-2026 yılları arasında 11 ildeki imar ve ihya faaliyetlerine sadece merkezi bütçeden (belediyeler, özel bütçeli kuruluşlar, STK'lar, dış fonlar hariç) 3 trilyon lira harcanacak olması da teşekkürü hak ediyordu.
Cumhurbaşkanımızın
"İkiz Dönüşüm" olarak nitelendirdiği,
"Yeşil ve Dijital Dönüşümün" OVP'nin omurgasını teşkil
etmesi ise yarınlarımız adına umut verici
idi. Yeşil Dönüşüm'de
31 adet, Dijital
Dönüşüm'de
32 adet politika ve tedbir seti
kurgulanmasını, Türkiye'nin kamu ve özel
sektöründe
"siber dayanıklılığın artırılması"
bilincini, ben çok önemsedim.
Gözlem ve tespitlerimizi bağlamadan önce, kısa bir not...
Merkez Bankası eski başkanı ve halihazırdaki BDDK Başkanı
Şahap Kavcıoğlu, dünkü toplantının
"izleyici tarafında ve kendi halindeydi." Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın temennilerine
"Âmin" diyerek katılan Merkez Bankası Başkanı
Erkan ise
"yeni transfer oyuncu tarafında" ilgi odağı idi.
Evet...
İşimiz kolay değil.
Lakin
"siyasi istikrar, liderlik, kararlılık, güven veren kadro" ile bunlara eşlik
eden
"milli dayanışma ve bağışıklıkla" aşılamayacak bir mesele de yok.
Kanımca... 2024 sebat yılı,
2025 onarım yılı,
2026 şampiyonlar liginde oyun yılı olarak tasarlanmış...
Haydi hayırlısı...