Yüksek Seçim Kurulu'nun 14 Mayıs 2023 Milletvekili Genel Seçimi sonuçlarını açıklaması üzerine, Ankara özelinde AK Parti'nin performansını, 2018 yılı ile karşılaştırmalı olarak analiz etmeye çalıştım.
Seçmen sayısındaki artış, kullanılan geçerli oylar ve dağılımını da dikkate alarak ulaştığım sonuçların, elbette AK Parti Genel Merkezi'nde sandık bazlı ve çok kapsamlı verileri de mevcuttur. Benim yaptığım incelemenin özü, 2024 baharındaki yerel seçimler öncesinde, güncel seçim zaferinin sevinç atmosferine karşın, yine ve yeniden sahada olmanın önemini göstermesi üzerine...
Kuşkusuz, her seçimin kendine özgü koşulları söz konusu oluyor. Cumhurbaşkanı veya milletvekili seçimi baz alınarak, yerel seçime ilişkin hüküm kurmayı denemek, belli hata paylarını da içeriyor. Örneğin aday faktörü seçim sonuçlarını doğrudan etkileyebiliyor. Ama ana siyasal trend her şeye rağmen parti veya ittifaklar bağlamında şekilleniyor.
Özetle...
Sadeleştirerek paylaşacağım sayılar, 2018'den 2023'e uzanan dönemdeki değişimleri gösterdiği gibi bir yıl sonrasını merak edenler için ön fikir de verebiliyor.
***
Öncelikle belirtmek istediğim husus, bir klişe aslında. Yani, "Ankara memur kentidir!" tanımlaması. Başkent, memur olduğu kadar öğrenci ve sanayi kenti aynı zamanda.
Biz, memurların siyasal tercihlerini analizimizin odağına alarak ilerlemeyi deneyebiliriz. Şahsen, sandık sandık karşılaştırmalı detaylara inmiş değilim. Aldığım ilk bilgiler ise memurların yoğun yaşadığı ilçelerde veya lojmanların bulunduğu mahallelerde AK Parti'nin sanıldığı gibi birinci olmadığı yönünde!
Evet, 2018-2023 dönemine göre, memur tercihlerinde AK Parti lehine artış olduğu belirtilse de... Hakim-savcı, asker-polis, idareci- mühendis... Memurların, parti ve aday seçimlerinin derinliklerinde, iddia edildiği gibi AK Parti'nin büyük dönüşüm gerçekleştirdiğini teyit eden çıktılara ulaşılamıyor.
Siyasal kimliğini açıkça belli edenler bir kenara... Genel olarak memur aileleri, orta sınıfı ve devletin kurallı yanını temsil ediyor. Muhtelif gerekçelerle merkez siyasetin yelpazesi içinde dağılabiliyor. Bu nedenle siyaset- devlet ve siyasetçi-bürokrat denklemini çözümlemeye girişirken, kurumları ve kadrolarını günlük polemiklerle yıpratmamak özel önem taşıyor!
***
Gelelim, Ankara'da AK Parti'nin bölge bölge durumuna...
2018 yılında Başkent'te (1, 2 ve 3. bölgelerde) kullanılan geçerli oyların toplamı 3 milyon 546 bin 813 oldu. Bu oyların 1 milyon 434 bin 125'ini AK Parti aldı.
2023 yılında ise kullanılan geçerli oy sayısı 5 yıl önceki seçime kıyasla yüzde 12 artışla 3 milyon 974 bini buldu. Bu oyların 1 milyon 292 bin 472'sini AK Parti aldı.
İki seçim döneminde seçmen sayısı yüzde 12 civarında artmasına karşın, AK Parti'nin oyları 141 bin 653 azaldı. (Yüzde 11 kayıp!)
AK Parti, Ankara'daki 3 bölgede de oylarını artırmakta maalesef zorlandı. Çankaya-Mamak ağırlıklı 1. bölgedeki 40 bin, Keçiören-Altındağ eksenindeki 2. bölge ile Etimesgut-Yenimahalle hattındaki 3. bölgedeki 51 biner oy düşüşünün erkenden ele alınması zaruri görünüyor. Hatta seçmen profili örneklemleri ile yerel ve genel ölçekteki tercih kaymalarının bugünden belirlenip tedbir alınmasında fayda bulunuyor.
CHP'nin ise 2018 yılında (925 bin olan) Ankara genelindeki oylarını koruduğu ve ittifak desteği ile milyon barajının üstüne çıkardığı anlaşılıyor.
Tek liste modeli Ankara'nın tamamında CHP oylarına olumlu etki etse de milletvekilliklerinin CHP'li olmayan isimlere dağılması başlı başına soru işareti yaratıyor. Yani, Kemal Kılıçdaroğlu'nu, cumhurbaşkanı seçtirmek uğruna özveride bulunan CHP tabanı, hayatta oy vermeyeceği adaylara katlanarak hayal kırıklığına uğratılmış oluyor!
AK Parti açısından ise Ankara'da 1,8 milyon oya ulaşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinden yarım milyon fazla oy alarak, tüm ekibine bizzat mesai harcanması gereken seçmen potansiyelini de gösteriyor.