10 Kasımlar, Atatürk'ü anmanın yanında cumhuriyetin kuruluş felsefesini yeniden düşünmeye ve günümüzdeki karşılığını bir kez daha değerlendirmeye vesile oluyor.
Cumhuriyetin kurucusunun, "egemenlikkayıtsız şartsız milletindir" düsturu ile yolaçıktığını, yani antiemperyalist karakterde olduğunuasla unutmamak gerekiyor.
Maalesef bugün, cumhuriyetin kurucusu olduğunu öne süren partinin, Atatürkçü çizgide durduğunu savunmak, bizzat partilileri için bile zorlaşıyor. Üstelik bu 10 Kasım, CHP Genel Başkanı'nın, ABD ve İngiltere'ye gerçekleştirdiği kamuflajlı ziyaretlerinin manasını yorumlamamızı, hatta marjinal sınırlara ulaşan iddialarının arka planına inmemizi zorunlu kılan bir döneme de denk geliyor... Bu girizgâhın nedenine gelince...
Dün, Hazine ve Maliye Bakanı NureddinNebati'ye, Kemal Kılıçdaroğlu'nun, -oldukçasorunlu- söylemlerinin perde gerisinde olup bitenlerisorma fırsatı buldum. Sohbetimizin gündemi,"Cari açığın uyuşturucu parası ile finanseedildiği" iddiasına ve "Londra'da temiz parabulma" polemiğine odaklandı. Kemal Bey,Bakan Nebati'nin son Londra temaslarını siyasimalzeme yapmışken, Bakanın ne düşündüğünüde öğrenmek lazımdı. Sn. Nebati, -biraz sonraaçacağım- bazı hassas noktalara işaret ettiktensonra Sn. Kılıçdaroğlu'na çağrıda bulundu. AmaCHP Genel Başkanı'nın bir beyanı var ki... Onada hayli sert tepki gösterdi.
Hazine Bakanımız, Londra'da toplam büyüklüğü 45 trilyon doları bulan, yıllardır Türkiye ile çalışan fon yöneticileriyle toplantı yaptığını, görüşme talebinin karşı taraftan geldiğini, görüşme yerinin ise Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği olduğunu vurguladı. Kemal Bey'in, kimi finans kuruluşlarının temsilcileri ile Londra'da bir restoranda fotoğraf vermesini ise yadırgadığını belirtti. "Ben, gizli bir görüşme yapmadım.Hepsi açık, şeffaf ve devletin kayıtlarındaolan temaslardı. Kamuoyu ile de paylaşıldı"dedi. Ve sonra sordu: "Kılıçdaroğlu kimlerle,ne konuştu, ne vaat etti, görüşmeyikimler, ne için ayarladı?"
Bununla da yetinmedi ve ilginç bir detayı aktardı: "Ben, hazinemiz adına Londra'ya gitmedenönce, 'Bunlarla (!) görüşmenize gerekyok. Yakında biz iş başına geliyoruz. Muhatapalmayın' diye haber gönderdiklerini de biliyorum!"
Gelelim, şu "tefeciler" bağlantılı imalı sözlere...
Bakan Nebati, açık ve net konuştu: "Türkiye Cumhuriyeti, ülkesine yatırımyapan, meşru kuruluşları muhatapalır. Tefeci ile işi olmamıştır, olmazda. Kemal Bey'in o ifadesini, Türkiye'yehakaret sayarım!"
Sonra devam etti: "Kılıçdaroğlu 'Temiz para' diyormuş. Bizim, finansmanımızdanşüphemiz yok. Londra'da Eurobondve Sukuk (kira sertifikası) ihracı ile doğrudanyatırımı ele aldık. 'Yatırımın önündeki engelleri kaldırdık, kaldırmaya hazırız. Türkiye güçlüdür, geleceği parlaktır, 21. yüzyılın ülkesidir' dedik. Nitekim Sukuk ihracımıza da11 milyar dolar talep geldi, ilk etapta 3milyar dolar kaynak temin ettik." Ve nihayet... "Ödemeler dengesinin uyuşturucuparası ile finanse edildiği" iddiası!Bakan Nebati, önce sakin şekilde, "KemalKılıçdaroğlu'na sufle yapılmış" diye cümlesinebaşladı fakat bir anda hiddetlendi ve "Busöylem, Türkiye Cumhuriyeti'ni zora sokmakiçin geliştirilmiş bir komplodur"deyiverdi. Ayrıca...
Varlık Barışı uygulaması ile Türkiye'de suç gelirlerinin aklandığı ifadesine de yine aynı tonda tavır koydu. "Kemal Bey de iyi bilirki Türkiye Cumhuriyeti; MASAK gözetiminden,bankaların şüpheli işlem bildirimindengeçmeyen veya yasaklı kişilereait parayı kabul etmez! Yasal çerçevesuç geliri ile irtibatı olan finansın ülkeyetransferine zaten izin vermez!"
Sn. Nebati ile sohbetten çıkardığım sonuç şu: Yüksek enerji fiyatları nedeni ile Türkiye'nin sonbaharda cari açık finansmanı sorunu yaşayacağını, bu durumun siyasi ortamı dış müdahaleye açık hale getireceğini umanların hevesleri kursaklarında kalmış. Haliyle Türkiye'nin, gerek diplomatik ilişkilerinin avantajını gerekse turizm gelirlerindeki artışı görmezden gelinerek, bu olumlu sürece kara çalmaya çalışılıyor. Üzücü olan şu ki CHP Genel Başkanı da "kaynakkara para" diyerek, karanlık küresel hesapların parçası durumuna düşüyor!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.