Türkiye'nin kaderini değiştiren seçimin üzerinden 20 yıl geçmiş. Bu 20 yılda pek çok değişim yaşandı. Değişmeyen tek şey,
"muhalefetin siyaset yapma tarzı" oldu. Kendileri açısından büyük ama Türkiye vizyonu açısından küçük hamleleri birbirini izledi. İşin en vahim yanı ise iktidar olma uğruna yaslandıkları odaklarda ve siyasetin zehirli dilinde düğümlendi. Milletten ziyade, millete rağmen Türkiye tasarlayan çevrelerle -FETÖ, HDPKK, derin ABD, AB büyükelçileri vb.- işbirliği arayışı hiç bitmedi. Her seferinde -şükür ki- hüsranla sonuçlandı.
***
Bu girizgâhın nedenine gelince...
Elbette, CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu'nun son dönemdeki temasları
ve insaf sınırlarını zorlayan uç söylemleri!
Bakınız...
Yaklaşan seçimler öncesinde sonbahar aylarına pusu kuran çevreler, enflasyonun yanı sıra ödemeler dengesi sorunu yaşanacağını da ileri sürerek pozisyon aldılar. CHP'yi ve akıl hocalarını da olumsuz senaryoları ile etkilediler. Zaten CHP'ye hâkim olan şoklanmış zihniyet de bu kurguya dünden inanmıştı, o da ayrı bahis!
CHP Genel Başkanının, İçişleri Bakanı
Süleyman Soylu'yu hedef almakla birlikte esasen Türkiye Cumhuriyeti'ni
"narko devlet" gibi göstermeyi amaçlayan beyanları öyle hafife alınacak cinsten değil! İnsan ya Allah'tan korkar ya da kuldan utanır! Kaldı ki bu kafa, Suriye iç savaşının sıcak günlerinde de Türkiye Cumhurbaşkanını, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne götürmeyi amaçlayan FETÖ'cü tezgâha -bile isteye- alet olmuştu.
Nedir son iddiaları?
Cari işlemler dengesinin
"Net Hata Noksan" kalemi, güya uyuşturucu parasıyla
finanse ediliyormuş. Bunu, CHP'ye
yakın bazı akademisyenler de teorik bazda
ileri sürüyor ve yabancı basına verdikleri
demeçlerde,
"AK Parti hükümeti, birdenbire devreye sokulan kaynağı belirsiz, belki de polisiye vakalar içeren sermaye girişleriyle döviz açığını karşılamayı tercih etti!" diyecek
kadar ileri gidebiliyor.
Sizce bu anlatımın, yakın zamanda
Financial Times'da yayınlanan
"Türkiye'yi kim parayla dolduruyor?" yazısından farkı var mı? Nitekim Hazine ve Maliye Bakanı
Nureddin Nebati, Twitter hesabından yaptığı açıklamada bu imaya karşı, "
Türk Ekonomi Modeliyle: Yatırım, üretim, istihdam, ihracat, büyümeyle" yanıtını vermişti.
Net Hata Noksan demişken...
Merak edenler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın resmi internet sitesindeki izahatı okuyabilir... Ödemeler Dengesi bir bilanço olduğu için ülkenin döviz girişi ve çıkışları toplanır. Bu toplamın, hesaplama tekniği gereği sıfır olması gerekir. Ancak toplam sıfır noktasında denge oluşturmuyorsa aradaki fark -ters işaretle- Net Hata Noksan'a yazılır.
Net Hata Noksan,
"suç geliridir" demek CHP Genel Başkanına düşmemeliydi.
Hele hele Türkiye'ye hasmane duygular
besleyenler hiç de az değilken...
Net Hata Noksan kaleminin nedenleri... İhracat gelirlerinin nihai kaydileştirilme işlemi, bavul ticareti, yastık altı, turizm gelirleri muhasebesi, yurtdışı varlıkların ekonomiye kazandırılma biçimi vs. olabilir.
Ama bu denklemi,
"göz yumulan uyuşturucu geliri iddiasına bağlamak" milli siyasetle asla açıklanamaz.
İşte tüm bu gerekçelerle söyleyebiliriz ki...
Türkiye ödemeler dengesi krizine girmiyor diye panikleyen çevrelerin, tehlikeli ve tehdit içerikli ağzı ile konuşmak CHP liderine yakışmıyor. Maalesef, bugünkü hali ile küresel etkiyle dönüşmüş CHP'de, Sn. Kılıçdaroğlu siyasi bilançonun
"Net Hata" konumunda, politika yapma biçimi ise
"Noksan" başlığında duruyor!