Jorge Jesus... Tayyip Erdoğan... Benzer iki yöntem
Bizim futbolumuzda klişeler vardır. Tıpkı siyasetimizde olduğu gibi...
Meselâ..
Oturmuş ilk 11 olur. Sakatlıklar veya kart cezaları dolayısıyla bazı oyuncular yedekte tutulur. Sınırlı süre alarak oyuna girer. Kalanları, ancak önemsiz sayılabilecek maçlarda oynatılır. Ve onlardan bir maçta mucize yaratmaları beklenir. Oysa ne motivasyonları ne de kazanma heyecanları kalmıştır. İstenen nedir? Sadece, klasik 11'e dayalı dönemsel başarı. Sonrası, kader kısmet!
Peki, Fenerbahçe Teknik Direktörü Jorge Jesus ne yaptı?
Futbol takımının 11 oyuncudan ibaret olmadığını gösterdi. 21 kişilik maç kadrosunun tamamını oyunun içine kattı. Takımda, her mevkideki oyuncu, her an sahaya çıkacağını bilmek ve hazır olmak zorunda.
Evet, bu kararı eleştiriliyor ve "Takımla sürekli oynuyor" diye uyarıda bulunuluyor. Oysa Jesus, takımla oynamıyor, takımı oynatıyor...
Benzeri bir durum siyaset kurumu için de söz konusu.
Teşbihte hata olmasın...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, siyasi kadrosunu seçim şampiyonluğu için her pozisyonda zinde tutmaya çabalıyor. Kabine, AK Parti Genel Merkezi, AK Parti Grubu, parti teşkilatları, kadın ve gençlik kolları, belediye başkanları... Politik teşkilatlanma içinde aklınıza kim gelirse oyuna katılıyor. Neden?
Çünkü Cumhurbaşkanımız gayet iyi biliyor ki...
Sadece Erdoğan karizmasının arkasına takılarak, siyasette yük olunur, yük alınmaz. Tam da bu nedenle, herkes üzerine düşeni yerine getirmekle mükellef.
Cumhurbaşkanımız tam saha siyasetin tüm inceliklerini bizzat uygulamada gösteriyor. Milletin derdi ile dertlenen Cumhurbaşkanımızın bugünkü Diyarbakır programını erteleyerek maden kazasının yaşandığı acılı Amasra'ya gitme kararı alması da insan merkezli siyasetinin en sıcak örneğini oluşturuyor. Allah, işçilerimizin yardımcısı olsun.
Hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifa, kederli ailelerine sabır diliyorum.
***
ERCİYES HOLDİNG...
Olağanüstü şartlarda bir işi devralacaksanız.
Yerleşik ve yerelde etkili bir aile şirketinin tüm yönetimini üstleneceksiniz.
Hukuki belirsizlik ortamında çalışacaksınız.
İş kültürünün ve hemşeri dayanışmasının güçlü olduğu bir ilde kendinizi ispat edeceksiniz.
Tek bir personeli tanımadan fabrikaya girecek bilmediğiniz insanlarla süreç yöneteceksiniz.
Her an tökezlemenizi bekleyen iç ve dış aktörlere rağmen ayakta kalacaksınız.
Kamu hukuku sorumluluğu ve hesap verme sınırlarında, özel sektör performansı sergileyeceksiniz.
Ve hepsinden önemlisi...
Devraldığınız müesseseyi koruyup, geliştirip büyüteceksiniz.
İşte...
FETÖ bağlantısı iddiası ve adli hükmüyle Boydak Ailesi'nden alınan ve bugün Erciyes Holding markası altında faaliyetine devam eden işletmelerin, böylesine dikkate değer 6-7 yıllık öyküsü var.
2015'te yani Boydakların son yönettiği yılda ciro/kâr oranı yüzde 6.30 olan bu ekonomik değer zinciri, 2021 yılı sonu itibariyle yüzde 12.72 ciro/kâr oranına ulaşmış durumda.
Üstelik pandemi ve piyasa şoklarına karşın elde edilmiş bir sonuç bu...
Özetle..
Teşekkürler Alpaslan Baki Ertekin ve ekip arkadaşları...
Unutmadan...
Başarının ortağı ve yararlanmak isteyeni çok olur. Aman, aynı özen ve titizlikle devam lütfen!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Nükleer savaş riski var, şaka değil (24.11.2024)
- Pandemi sonrası toplumun ruh sağlığı! (23.11.2024)
- Ekonomiye dair kısa Notlar... (21.11.2024)
- Küresel zirveleri etkileme kabiliyeti... (20.11.2024)
- G20 Zirvesi... Erdoğan, Rio’da Biden’ı uğurlarken... (19.11.2024)
- AK Parti... Değişim, Değişiklik, İhtiyat! (16.11.2024)
- Etki ajanlığı mı, yeni nesil casusluk mu? (14.11.2024)
- Geleceğe hazırlanmak… (12.11.2024)
- MİT, belediye takip eder mi? (09.11.2024)
- Başkentte güncellenen Trump Dosyası... (07.11.2024)