Elbette,
"Çanakkale Geçilmez!"
Neden?
Çünkü... Özgürlük ve bağımsızlık uğruna, bir an bile düşünmeden, gözünü dahi kırpmadan canından vazgeçenlerin tarihe vurduğu mühürdür bu söz! Üstelik aynı anlam ve değerini daha güçlü bir iradeyle korumaktadır. Fakat mühim bir ilave ile!
"Nedir o ilave?" Şudur:
Dün olduğu gibi bugün de
"köprüye getirilmek istenen bu millet!" büyük sınamalara, daha büyük meydan
okumalarla karşı koyarak milli bilincini
ve bağışıklığını korumayı başarmıştır. Yani, sırtını yere getirmek isteyenlere, her fırsatta hak ettiği cevabı vermiştir.
Çanakkale Boğazı'nın iki yakasını bir araya getirmekle de Atalarının mirasına ezelden ebede sahip çıkacağını cümle âleme ilân etmiştir.
***
Şimdi gelelim, sıcak konumuza...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, 1915 Çanakkale Köprüsü'nü hizmete açacağı duyurulduğu andan itibaren yine "uğultular başladı!"
"Kamu Özel İşbirliği" (KÖİ) projeleri ile bu kapsamındaki garantiler
çarpıtıldı, malûm odaklar tarafından algı
operasyonuna maruz bırakıldı.
Bakınız bu projeleri, bugünün
"muhalif siyasi dedeleri" anlamamakta ısrar eder. Ama
"onların "torunları" kıymetini çok iyi bilmektedir. Zira Türkiye, dedelerinin başlattığı projeleri on yıllar sonra güç bela tamamlayan torunlar dönemini geride bırakmıştır.
Yani...
Dedeleri direnç gösterse de benzeri projelerin tarihi öyküsünü okuyan torunları, hızla hizmete alınan stratejik projeleri ve kazanımlarını savunacaktır.
Bunun izahı da açıktır...
Başlangıçta taahhüt edilen garanti
bedeli malûmdur da bu tür büyük
projelerin orta-uzun vadede kamuya ve
çevreye sağlayacağı faydalar da başlı
başına bir göstergedir.
Mega projelerin kamu finansmanı
yerine, duruma ve ihtiyaca göre KÖİ ile
yapılmasının kazandıracağı zaman ve
fırsat değerini, büyüme dinamiğini gençler
gayet net görmektedir.
Örneğin, 1915 Çanakkale
Köprüsü'nün, sadece 12 yıllık işletme
süresi sonrası tüm hakları ile devlete
devredileceği ve 100 yıldan fazla hizmette
kalacağı dikkate alındığında, ortaya
çıkacak lehte farkı -bilanço bilmesine
bile gerek olmaksızın- torunlar hemen
hesaplamaktadır.
***
Bu vesile ile bazı hususları, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın resmi verileri üzerinden bir kez daha anlatmakta fayda var.
2003-2021 yılları arasında ulaşım ve iletişim alanında yapılan yatırım tutarı 1 trilyon 131 milyar 400 milyon TL'yi aştı.
302 milyar TL'lik Kamu-Özel İş Birliği projesinin yüzde 82'si tamamlandı ve yapımı süren projelerle birlikte 30 milyar TL'lik yatırım daha ekonomiye kazandırılacak.
Tüm KÖİ yatırımlarıyla, üretime 58 milyar Euro, gayrisafi yurtiçi hasılaya 26 milyar Euro ve istihdama 1 milyon kişinin üzerinde etki sağlandığı hesap edilmiş durumdadır.
Ve en önemlisi... Havayolu, karayolu ve denizyolu alanında KÖİ modeli ile yapılan yatırımlar 2024 yılında gelir-gider dengesi itibariyle başa baş noktaya gelecektir. 2025'ten itibaren devletin elde edeceği gelirler, yapacağı ödemelerin üzerinde olacak ve net nakit akışı sağlanacaktır.