Antisemitizm, yani "Yahudidüşmanlığı" hassas bir mesele.Küresel ölçekte karşılığıolmasının yanında, güçlü lobileri desöz konusu. Esasen "inancı, ırkı,rengi vb." nedenlerle insanların ayrımatabi tutulması, nefret söylemiyleanılması asla kabul edilemez. Anadolutoprakları hem kadim geleneği hemde İslamiyet'in evrensel ve kapsayıcımesajlarıyla insanlığın ve insanideğerlerin beşiğidir. Bizlerden, dineveya başka unsurlara dayalı dışlayıcılık,düşmanlık, ötekileştirme çıkmaz.Bin yılı aşkın birikim ve tecrübe bunamüsaade etmez. Sapkın fikir sahipleride bu bünyede barınamaz. Bugün için...
İsrail yönetiminin yakın coğrafyamızı ve kardeşlerimizi hedef alan kanlı eylemlerine karşı durmak, iddia edildiği gibi Yahudileri hedef alma veya Musevileri tehdit etme anlamına gelmediği gibi bu ikisi arasında zerrece bir bağ yoktur. Ama maalesef...
İsrail yönetimi, "siyasi, ekonomik,askeri gücünü" ve çoğu kez"inanç bağlarını" kullanarak, dahaaçıkçası istismar ederek sinsi manevralarınadünya çapında zemin bulabilmektedir.Bilhassa "antisemitizmsöylemini" öne sürerek Filistin'deetnik, dini, kültürel temizlik yapanİsrail hükümetleri, bu sayede herdönem eleştiriden muafiyet de sağlayabilmektedir.
İsrail'in Filistin'i yok etme, Filistinlileri çevre ülkelere dağıtma, Kudüs'te mutlak hakimiyet kurma politikalarına sesini yükselten kim olursa olsun birdenbire "Yahudi düşmanı" olmakla itham edilebilmektedir. Bu baskı karşısında pek çok çevre sinerken, İsrail yönetimi de çocuk, kadın demeden katliamlarını sürdürebilmektedir. İsrail'in abartılı güvenlikkaygılarına global çapta prim verilirken, Filistinlilerin yaşama hakkı görmezden gelinebilmektedir. Gayet iyi biliriz ki...
ABD'yi anlamak için "Yahudicamiasının çetrefilli ilişki ağını"çözmek, İsrail'i acımasız uygulamalarındateşvik eden dinamikleri sürekligöz önünde bulundurmak gerekir.
Yahudilerin inancını yaşaması, bir vatana sahip olması günümüzde bir tartışma başlığı değildir. Kaygı uyandıran, hatta insanlığın vicdanını isyan ettiren husus, Siyonizmin pervasızlığı, yok ediciliği, sınırsız ve sorumsuz saldırılarıdır. İşte bu ahval ve şerait içinde...
Cumhurbaşkanı TayyipErdoğan'ın Filistin'e, ilk kıblemizolan Mescid-i Aksa'ya, Kudüs'teMüslümanlık-Hıristiyanlık veMuseviliğin kutsallarına sahip çıkmasıasla antisemitizmle ilişkilendirilemez.Erdoğan'ın dünyayı ayağa kaldırdığı,hepimizin anladığı ve anlamlandırdığıgayretleri, Ortadoğu'nunmakûs talihinin değiştirilmesive ebedi saadete eriştirilmesiylebağlantılıdır. Erdoğan'ı içerideve dışarıda sınırlama kampanyası ileTürk ve Müslüman kimliğini çerçevelemeplanları arasında geniş bir ortakpayda mevcuttur. Türkiye'yi bağımsızpolitika izleme iradesinden, bölgeselhak ve menfaatlerinden uzaklaştırmakisteyen çevrelerin okyanus ötesindenbaşlayıp Avrupa'ya varan,Avrupa'dan da Körfez'e kadaruzanan karmaşık hesap dizisi aslaihmal edilmemelidir. Özetle...
Türkiye varsa hakkaniyetli çözüm vardır. Erdoğan da onun güncel temsilcisidir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.