Pandemi dönemi öncelikleri...
Dün açıklanan veriler, Türk sanayisinin pandemi kaynaklı sorunlara rağmen ciddi büyüme eğiliminde olduğunu teyit etti. Evet, her işin başı sağlık. Ancak virüsle mücadele, hayatın devamlılığı öncelik alınarak sürdürülmeli. Yani, bundan sonra "maske-mesafe-temizlik" önlemleri ve gerekirse "yaptırımlarla" birlikte yol alınmalı ama toplumsal dinamizmin hız kesmesine izin verilmemeli.
Kovid salgını demişken...
Milletçe ilginç bir özelliğimiz var. Konu, şahsımızla ilgili olunca aslan kesiliyoruz.Sıra üçüncü kişilere gelince de sonuna kadar atıp tutabiliyoruz. Kuşkusuz ülkeyi yönetenler eleştirilmeli, eleştiriye de açık olmalı. Buraya kadar tamam. Lakin önemli olan kısmı bundan sonra başlıyor.
"Memlekette düzgün siyasetçi, devlet adamı yetişmiyor" diye hayıflanıyor, biraz yıldızı parlayanı ise yıpratmak için elimizden geleni ardımıza koymuyoruz!
İşte size en canlı örnek, "sağlık" alanından.
AB üyeleri, Kovid vakalarını ağır hasta aşamasında tedaviye alırken Türkiye, 11 bini aşkın temaslı tarama (filyasyon) ekibi ile özgün bir yol izliyor. "Erken test, erken teşhis, erken tedavi, erken iyileşme" olarak adlandırabileceğimiz yöntemi uyguluyor. Örneğin Avrupa'da bir ülkede Kovid'e yakalanmış olabileceğiniz şüphesi ile hastaneyi aradığınızda, "Telefonla konuşabildiğinize göre gelmenize gerek yok, solunum sıkıntınız başlayınca tekrar arayın" cevabı alabiliyorsunuz. Oysa Türkiye'de, Kovid-19 pozitif tanısı alındığı anda sağlık ekipleri seferber oluyor. Hemen izolasyon ve tedavi süreci başlıyor. Üstelik HES kodu sayesinde 125 bin civarında riskli kişinin seyahatinin engellendiği bir ülkeden bahsediyoruz.
Hatta şu anda evde izole olan hastaları ayrıca bir doktor ekibi izliyor. 14 günlük karantina süresince en az 4 kez arıyor ve belirtisi ağırlaşmaya başlayanları derhal hastaneye aldırıyor.
Bir başka husus da Kovid-19 hasta sayısı ile ilgili...
Sağlık Bakanlığı, birilerinin iddia ettiği gibi verileri gizliyor olabilir mi?
İşin aslı şu: Kovid'i taşıyan 10 kişiden 8'i belirti göstermiyor veya çok hafif atlatıyor. 1'i hafif-orta düzeyde hastalığı geçiriyor. 1'i de hastanede tedaviye alınıyor. Dünya, belirti göstermeyen 8'le uğraşmazken, Türkiye bu kişileri de bulup izole etmeye, ağır hasta olmamasına çalışıyor. Sağlık Bakanlığı sürekli test-tarama yapıyor, haliyle sayısı artan vakalara rastlanıyor.
Lakin kamuoyuna yanlış bilgi verilmiyor. Mesela Türkiye'de de Avrupa'daki gibi sadece solunum sıkıntısı olanlara test yapılsa, vaka sayısının sınırlı kalacağına şüphe yok!
Özetle...
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, samimi bir "teşekkürü hak ediyor." Onun da dediği gibi "Birbirimizle değil Kovid'le uğraşmalıyız!"
Kovid sürecinde Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ekiplerinin gayretlerini bir kenara not etmek, yergi kadar övgüyü de unutmamak gerekiyor!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Nükleer savaş riski var, şaka değil (24.11.2024)
- Pandemi sonrası toplumun ruh sağlığı! (23.11.2024)
- Ekonomiye dair kısa Notlar... (21.11.2024)
- Küresel zirveleri etkileme kabiliyeti... (20.11.2024)
- G20 Zirvesi... Erdoğan, Rio’da Biden’ı uğurlarken... (19.11.2024)
- AK Parti... Değişim, Değişiklik, İhtiyat! (16.11.2024)
- Etki ajanlığı mı, yeni nesil casusluk mu? (14.11.2024)
- Geleceğe hazırlanmak… (12.11.2024)
- MİT, belediye takip eder mi? (09.11.2024)
- Başkentte güncellenen Trump Dosyası... (07.11.2024)