Albayrak... ‘Öğretilmiş çaresizliğin’ aşıldığı nokta...
Önceki akşam, NTV'de Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'la programda idik.
İlk gözlemim... Karadeniz'deki tarihi doğalgaz keşfi ile birlikte tabii ki özgüveni pekişmiş, morali düzelmiş, sistematik saldırılara karşı direnci iyice artmış.
İkinci tespitim... Sosyal ağlara sıkışan dedikodulara, sağın solun ne dediğine takılmadan kararlılıkla yoluna devam edecek.
Ve üçüncüsü... Ekonomiyi, piyasayı merkezde tutan ama devletin yön göstericiliğini önceleyen çizgide yerli, milli ve rekabetçi kimlik üzerinden dönüştürmek için var gücüyle çalışacak.
***
Bakan Albayrak'la büyük emek verdiği ve ilk meyvelerini aldığı enerji konuları kadar makro dengeyi, siyaseti, bilhassa muhalefetin tutumunu da konuştuk.
Ekonominin yönetimini üstlendiği 2018'den bu yana üç büyük kur saldırısına maruz kalan ve kendine özgü yöntemlerle üstesinden gelmeyi başaran Albayrak, son aylarda ısrarla gündemde tutulan, sade vatandaşın güvenini zedelemeyi hedefleyen "rezerv tartışmasına" farklı bir perspektif kazandırdı.
Dedi ki...
Türkiye'nin bilançosu olarak resme baktığımızda, -yurt içi ve yurt dışı- toplam döviz likiditesi, Merkez Bankası'ndaki 90 milyar doların üstünde bir konforla yönetiliyor...
Doğalgaz da bir rezerv midir? Merkez Bankası'ndaki gibi bir rezervdir... Ki şu haliyle bile 80 milyar dolardan fazladır. Dolaylı etkisiyle birlikte 100 milyar doları aşmaktadır.
Yani...
Türkiye, bir sistem olarak rezervine rezerv eklemiştir.
Sonra konu, kredi derecelendirme kuruluşlarına ve doğalgaz rezervi açıklandıktan sonra Fitch'in Türkiye ekonomisine dair negatif yorum yapmasına odaklandı. 2008 küresel finans krizinden bu yana rating kuruluşlarının ciddi itibar kaybettiğini, uluslararası yatırım kararlarını belirleme etkisinin eskiye kıyasla bir hayli zayıfladığını vurguladı.
Tam bu sırada... Sermaye hareketleri bağlamında dikkat çekici bir şey söyledi
"Benim ekonomime, benim bağımsızlığıma operasyon çekmeye çalışan sermaye! Sen, elindeki o sermayeyle ülkenin bağımsızlığına yön vermeye çalışırsan olmaz. Bunlar, bizim için zorlu bir mücadeleyi anlatıyor!"
***
Enerji ithalatına yıllara göre 44-58 milyar dolar ayıran, sadece doğalgaz ithalatına 13-15 milyar dolar ödeyen Türkiye, Karadeniz'deki rezerv bu hali ile kalsa bile müthiş rekabet avantajı yakalayacak ve cari fazla veren konuma gelecek. Unutmayalım, 2000'li yılların başında 4-5 milyar dolar sermaye çıkışı ile kimyası bozulan bir ekonomimiz vardı. Bugün 15-20 milyar dolarlık operasyonlarla dengesi bozulmak istenen bir ekonomiye, aynı miktarda kaynağın, doğrudan enerji faturasındaki tasarrufla enjekte edilebileceği hesaba katılırsa, Türkiye'nin bağımsız ekonomi iddiası hakikaten tescillenmiş olacak!
***
Nihayet programda öne çıkan son notlar...
"NATO ne der, AB nasıl karşılar?" diye itiraz eden amiral, 15 Temmuz hain darbesinin kadrosundan çıktı.
Hane halklarının, işletmelerin doğalgaz ve elektrik faturası düşecek. İnsan buna sevinmeyen muhalefetin haline üzülmeyecek de neye üzülecek?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bakan Fidan... Ve satır arası okumaları (26.11.2024)
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Nükleer savaş riski var, şaka değil (24.11.2024)
- Pandemi sonrası toplumun ruh sağlığı! (23.11.2024)
- Ekonomiye dair kısa Notlar... (21.11.2024)
- Küresel zirveleri etkileme kabiliyeti... (20.11.2024)
- G20 Zirvesi... Erdoğan, Rio’da Biden’ı uğurlarken... (19.11.2024)
- AK Parti... Değişim, Değişiklik, İhtiyat! (16.11.2024)
- Etki ajanlığı mı, yeni nesil casusluk mu? (14.11.2024)
- Geleceğe hazırlanmak… (12.11.2024)
- MİT, belediye takip eder mi? (09.11.2024)