Türkiye’nin yatırım öyküsünde Erdoğan farkı...
Bir hafta içinde arka arkaya üç büyük yatırım için düzenlenen törene tanıklık ettik...
Türkiye gibi tasarruf açığı bulunan ülkelerde kamu yatırımı yapılması, sanıldığı kadar kolay değildir. Yatırım deyince, memleketin makûs talihini unutmamak gerekir. Zira son 50 yılda, AK Parti dönemindeki gibi kısa sürede bitirilen yatırım sayısı iki elin parmaklarını geçmez. Bugün, Kamu Özel İşbirliği, Yap-İşlet, Yap-İşlet- Devret projelerine eleştiri getirenler, meseleye tek yönlü bakıyor, kamunun kaynak üretme ve yatırımları finanse etme sorunsalını görmezden geliyorlar.
Hafızaları tazelemek boynumuzun borcu...
2002 yılı kayıtlarına göre kamu yatırımlarının ortalama tamamlanma süresi 8.5 yıldı. Bugün bu süre ortalamada 3 yıl civarında.
Yine 2002 yılındaki resmi raporlara göre, tamamlanma süresi sulama projelerinde 30.5 yıl, enerji projelerinde 15.3 yıl, karayolu projelerinde 13 yıl idi.
Özellikle 1970-2000 yılları arasında, koalisyonların siyasi kaygılarıyla yatırım programlarına aldığı ancak yıllar itibariyle ödenek ayrılamadığı için bitirilemeden eskiyen projeleri hatırlamak durumundayız.
"Kamu yatırım mezarlığı" tanımının, inek otlatılan havaalanı pistlerinin gazetelerin manşetlerini süslediği günleri de gözardı edemeyiz. Geçmişteki verimsiz yatırım politikasının kamu açıklarının ve borç stokunun büyümesine yol açtığını da reddedemeyiz. Bu sürecin sonunda ise devam eden birçok kamu yatırımının "iz bedelle" yani ödenek olmadığı için sadece şeklen yatırım programında tutulduğunu da akıldan çıkaramayız.
***
Bütün bunları söylerken, Kamu Özel İşbirliği modellerinin ileri teknoloji veya yüksek maddi kaynak gerektiren kritik ve büyük kamu altyapı projelerinde maliyet etkinliği öncelenerek kullanılması şartını da tabii ki not ediyoruz.Lakin...
18 yıl önce ortalaması 8.5 yıl süren kamu yatırımları için yapılan borçlanmaların %4.5 ile % 57 arasında değişen maliyetlerini ve yatırımların hızla tamamlanmasının sağladığı avantajları da hesaba katmak zorundayız. Mevcut şartlarda bazı projeler için özel sektöre yapılmakta olan önden yüklemeli ödemelerin, önceki yıllarda sürüncemede kalan yatırımlar nedeni ile zaten faiz olarak piyasaya ödendiğini ama devlete ve millete kalıcı yarar getirmediğini ise topluma anlatmalıyız.
***
Hemen her alanda olduğu gibi kamu yatırımları sahasında da maddi imkân yaratmak kadar yatırımcıyı cesaretlendirmek, bürokrasiyi çözüm odaklı kılmak, finans sektörünü iş paydaşı yapmak da gerekiyor. Bütün bunlar ancak, güven veren liderlik sayesinde mümkün olabiliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın milletin desteğini arkasına alan kararlı liderliği, zor zamanlarda morali bozmadan geleceğe yürüme inancı olmasa Türkiye'de çoğunluğun teşekkür ettiği yatırımlar hayata geçemezdi.Evet...
Tek kuruş kamu kaynağının verimli kullanılmasının takibi bizlerin ve sade vatandaşın görevi. Ama yatırımların hangi şartlarda ve ne pahasına yapılabildiğini de bilmek kaydı ile...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bakan Fidan... Ve satır arası okumaları (26.11.2024)
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Nükleer savaş riski var, şaka değil (24.11.2024)
- Pandemi sonrası toplumun ruh sağlığı! (23.11.2024)
- Ekonomiye dair kısa Notlar... (21.11.2024)
- Küresel zirveleri etkileme kabiliyeti... (20.11.2024)
- G20 Zirvesi... Erdoğan, Rio’da Biden’ı uğurlarken... (19.11.2024)
- AK Parti... Değişim, Değişiklik, İhtiyat! (16.11.2024)
- Etki ajanlığı mı, yeni nesil casusluk mu? (14.11.2024)
- Geleceğe hazırlanmak… (12.11.2024)
- MİT, belediye takip eder mi? (09.11.2024)