Kalleş saldırı sonrasında net mesaj: Şehitlerimizin kanı yerde kalmaz
LİDERLERLE TELEFON TRAFİĞİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin'in yanı sıra Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Almanya Şansölyesi Merkel, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Bulgaristan Başbakanı Borisov ve ABD Başkanı Trump'la da telefon diplomasisi yürüttü. Trump ile görüşmelerinde şimdiye kadar Suriye'nin toprak bütünlüğü, siyasi çözüm, İdlib'de insani krizin aşılması için somut adımlar atılmasını dile getiren Erdoğan, bu kez "Söylem değil, somut destek beklentisini" ifade etti.
TÜRKİYE'NİN YOL HARİTASI
İletişim Başkanı Fahrettin Altun ise dün gündemle ilgili medyayı bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi. Altun, Erdoğan-Putin görüşmesine ilişkin önemli başlıkları ve Türkiye'nin izleyeceği yol haritasının satırbaşlarını paylaştı. "İdlib meselesi milli güvenlik meselesi, aynı zamanda insani boyutuyla da ciddi bir meseledir" diyen Altun, 10 Şubat'tan bu yana 2 bin 38 rejim askerinin etkisiz hale getirildiğini, 78 tank, 29 zırhlı araç, 53 top/obüs, 27 askeri araç ve 9 mühimmat deposunun imha edildiğini bildirdi. Altun İdlib'de kalıcı ateşkes sağlanmasını ve uçuşa yasak bölge ilan edilmesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın; MHP, İYİ Parti, SP, DP, BBP, DSP, HüdaPar, ANAP genel başkanları ile görüştüğünü anlatan Altun, isim vermeden CHP'yi işaret ederek "Namlusunu Türkiye'ye çevirenlerle, Esad rejimi ile temasa geçmeyi tavsiye eden aktörleri milletimizin vicdanına havale ediyoruz" dedi.
ETNİK TEMİZLİĞE GEÇİT YOK
Halihazırda 4 milyona yakın mülteciyi barındıran Türkiye'nin 1 milyon Suriyeli'nin daha ülkeye girmesine izin verecek kapasitesi ve kaynağı olmadığını kaydeden Altun, rejimin bölgede etnik temizlik ve demografik mühendislik yapmakta olduğuna dikkati çekti. Coğrafi konumu, göç dalgası riski ve terör süreçlerini tetikleme ihtimali nedeniyle İdlib'in kritik konumuna değinen Altun, "Türkiye, mültecileri hiçbir zaman silah olarak kullanmamıştır. Suriye, başta Avrupa olmak üzere tüm bölgenin ve dünyanın meselesidir. Terörle mücadele ve Suriyeli mültecilerin ağır yükünün üstlenilmesi noktasında her aktör üzerine düşeni yerine getirmek durumundadır" şeklinde konuştu. "TSK'nın Suriye sahasında icra ettiği tüm faaliyetler, TBMM'nin silahlı kuvvetlere verdiği yetki temelinde gerçekleşmektedir" diyen Altun, şöyle devam etti: "Bu yetkinin kullanımında Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği kritik husustur. Suriye'deki adımları, sadece Cumhurbaşkanımızın şahsi tasarrufu saymak, cumhuriyetimizin kurucu gazi Meclis'in tasarruflarını yok saymak anlamına gelir. Bu aşamada yeni bir tezkereye ihtiyaç olmadığı kanaatindeyiz."
BATI MEDYASINDAKİ ÇARPITMA
Batı medyasında Türkiye'nin Rusya ile "yakınlaşması" sonucu bu muameleyi hak ettiği algısı yaratılmasına tepki gösteren Altun, "Esas olan devletimizin ve milletimizin çıkarlarıdır. Türkiye tüm aktörlerle eşit mesafede göz hizasında çıkarları temelinde ilişki kurmaktadır. NATO'nun ikinci büyük ortağıdır, AB üyeliğini stratejik hedef görmektedir. NATO'nun ilgili maddesi de Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı saldırı dolayısıyla Türkiye'ye desteği mecbur kılmaktadır" ifadelerini kullandı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bakan Fidan... Ve satır arası okumaları (26.11.2024)
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Nükleer savaş riski var, şaka değil (24.11.2024)
- Pandemi sonrası toplumun ruh sağlığı! (23.11.2024)
- Ekonomiye dair kısa Notlar... (21.11.2024)
- Küresel zirveleri etkileme kabiliyeti... (20.11.2024)
- G20 Zirvesi... Erdoğan, Rio’da Biden’ı uğurlarken... (19.11.2024)
- AK Parti... Değişim, Değişiklik, İhtiyat! (16.11.2024)
- Etki ajanlığı mı, yeni nesil casusluk mu? (14.11.2024)
- Geleceğe hazırlanmak… (12.11.2024)
- MİT, belediye takip eder mi? (09.11.2024)