O mektup nasıl iade edildi?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, 13 Kasım'da Beyaz Saray'da Başkan Trump ve cumhuriyetçi senatörlerle gerçekleştirdiği zirve pekçok açıdan ilkleri barındırdığı gibi oldukça ilginç diyaloglara da sahne oldu. Trump'la görüşmeye iyi hazırlanan Erdoğan, hedef odaklı cümleler kullanmayı ve görsellerle destekli net mesajlar vermeyi tercih etti.
Washington'daki Türkiye karşıtı lobilerin ezberlerini bozmayı ve dış kamuoyunu etkilemeyi başardı.
Cumhurbaşkanı, Trump'la baş başa görüşmesinde, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ı yanına aldı.
Trump'ın, 9 Ekim tarihli, üslup ve seviye yoksunu mektubu, ekiyle birlikte, bu görüşme sırasında kendisine iade edildi. Erdoğan, gerek mektuptaki ifadelerden gerekse eli kanlı bir teröriste ait ekli yazıdan duyduğu rahatsızlığı açık bir dille anlattı. Cumhurbaşkanı, ortak basın toplantısında mektubun sahibine teslim edildiğini söylerken Trump'ın, Erdoğan'ı ve liderliğini övmesi, mektup bahsine girmemesi ise Amerikan tarafının hatayı düzeltme çabası olarak yorumlandı.
Erdoğan, senatörlerle düzenlenen özel oturuma, İletişim Başkanı Fahrettin Altun'la katıldı. Aynı anda hem Başkan (yürütme) hem de senatörlerle (yasama) görüşen Erdoğan, benzersiz bir müzakereyi gerçekleştirmiş oldu. Senatörlere, terör örgütünün sivilleri de hedef alan eylemleri 3 dakikalık video ile izletilirken Altun'un, Amerikan düşünce ve muhakeme tarzına doğrudan hitap eden görselleri Erdoğan'ın elini rahatlattığı gibi neticeye de ciddi etki etti.
Ayrıca...
Mazlum Kobani kod adını kullanan Ferhat Abdi Şahin isimli terörist için CIA belgesinde, "terör örgütü PKK'nın intihar timlerinin komutanı" tespiti yapıldığı da muhataplara aktarıldı.
Ve bir anekdot da heyetler arası görüşmeden...
Çalışma yemeğinde 7 kritik başlık üzerinde ayrıntılı değerlendirmelere girildi. Konular tüm yönleriyle açıklandı. Bir anlık soluklanma sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başkan Trump'a dönerek ve tebessüm ederek, "Ben çorbamı içmeye başlıyorum" dedi. Bu pası alan Trump da "İyi bir çorba.
İçilmeye değerdir!" diye espri yaptı!

***

S 400 takvimi IOC ve FOC
Amerikan yönetimindeki derin dinamiklerin bugün bile Rusya'dan tedarik edilen S 400 hava savunma sistemi ile yatıp kalkmasını hafife almamak lazım.
NATO'nun, 2. en güçlü ordusuna sahip, 8. büyük finansörü konumundaki Türkiye'nin bu tercihi hem ABD silah tekelinin kırılması hem de farklı ülkelere ilham kaynağı olması bakımından hayati önem taşıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Beyaz Saray'da, "S-400 bir savunma sistemi ve ben ülkemin güvenliğini düşünmek zorundayım. Kaldı ki ABD'den ve NATO ülkelerinden istediğimizde kimse bize gereken desteği sağlamadı!" sözlerine itiraz gelmediğini de hatırlatalım.
Halen Ankara Mürted Üssü'nde duran S 400 sistemi için iki ayrı tarihe dikkat çekelim.
Aralık 2019, Initial Operating Capability (IOC). Yani sistemi, İlk İşletme Yeteneği.
Nisan 2020, Fully Operating Capability (FOC). Yani, sistemin Tam Çalışma Yeteneği'ne kavuşması!