Devlete dair Devlet’çe tespit
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, ABD Başkanı Donald Trump'la görüşmesi öncesi MHP lideri Devlet Bahçeli'nin yaptığı yazılı açıklama, stratejik bakış açısına sahip her duyarlı vatandaş için kritik unsurlar içeriyordu. Sn Bahçeli'nin, Cumhurbaşkanı'na güçlü destek verdiğini bir kez daha cümle aleme hatırlatmasının altını çizerek, devam edelim...
Devlet Bey'in dikkati çektiği gibi...
Irak, Hong Kong kaynamakta, Libya ve Lübnan uçurumun kenarına sürüklenmekte, Şili, Ekvador, Cezayir, İspanya, Fransa, Venezüella, Meksika bıçak sırtında durmakta, Yemen, Somali, Sudan, Afganistan ağır sorunlarla boğuşmakta...
Bolivya'da ise uzaktan kumandayla darbe gerçekleştirilmekte...
Ve bam teline basan tespit!
"Dünya genelinde yeni ve çok vahim bir darbe mekaniği ekonomik eşitsizlik kılıfıyla, toplumsal memnuniyetsizlik kisvesiyle harekete geçirilmiştir!"
Sn Bahçeli'nin bu değerlendirmesine katılmamak mümkün değildir. Bugün Türkiye, çok tehlikeli senaryoların hedef ülkesidir.
Ve yine Devlet Bey'in vurguladığı gibi, Türkiye'den bir Suriye veya Irak çıkaramayanlar, şayet Bolivya'yı Türkiye'ye taşımayı denerlerse bunun bedelini çok ağır ödeyeceklerdir!
***
Lütfen okuyalım, okutalım!
Kitap, Kur'an-ı Kerim Araştırmaları Merkezi'nce (KURAMER) yayınlandı. "İslam'ı doğru anlıyor muyuz?" Yazarı, eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu...
Lütfen bu kitabı, okuyunuz ve okutunuz. Bilhassa İslâm dünyasından dışarıya yansıyan, İslâm karşıtlığına da elverişli malzeme sağlayan görüntülerin bir kurgu mu, yoksa gerçeklik payı da içeren bir olgu mu olduğunu sorgulayan Bardakoğlu, ilim insanı sorumluluğuyla, riskleri de göze alarak çarpıcı cevaplar veriyor. "İslâm'ı anlatma, İslâm'ı öğretme, İslâm'ı anlama" perspektifinden hassas konularına değinen Ali Bardakoğlu'nun, güncel olması bakımından sadece şu bir iki soruna yaklaşımını paylaşmak bile çok şey ifade ediyor:
Soru: Kutsal kitabımız, güzelliği, bağışlamayı, ahlâklı olmayı emrederken DEAŞ neden bombalar patlatıyor, insanlara kıyıyor?
Cevap: Kuran-ı Kerim ile aramız açıldı. Kuran-ı Kerim'in bize verdiği öğütlere kulak tıkadık ve kendi yanlışlarımıza kendimiz fetva verir olduk.
Soru: Neden?
Cevap: Dini bilgiler üretiminde metot kalmadı. Serbest pazar mantığıyla fetva arayan, müşteri memnuniyetine göre fetva verenler kapladı ortalığı.
Soru: Ama şiddet üretenler ayetlerden hareket ettiklerini söylüyor...
Cevap: Önce şiddete karar veriyor sonra Kuran'dan veya gelenekten ona uygun pasajlar seçiyorlar. Aynı kafadakiler 4. Halife Hz. Ali'yi de dindarlığını beğenmedikleri için öldürdüler!
Soru: Sırf bu yüzden dinden uzaklaşanlar oluyor mu?
Cevap: Çocuklarımız, torunlarımız görüyor, biliyor. Bireyin olmadığı, kadın hakkı, insan hakkı, çevre bilinci, bilgi üretimi, sosyal adalet, hukuk, özgürlük gibi temel değerlerin yeterince gelişmediği, sadece melankoli, menkıbe, gözyaşı, ötekileştirme ve öfkenin yer aldığı bir din anlatımı İslamofobi'yi mahallemize indirecektir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bakan Fidan... Ve satır arası okumaları (26.11.2024)
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Nükleer savaş riski var, şaka değil (24.11.2024)
- Pandemi sonrası toplumun ruh sağlığı! (23.11.2024)
- Ekonomiye dair kısa Notlar... (21.11.2024)
- Küresel zirveleri etkileme kabiliyeti... (20.11.2024)
- G20 Zirvesi... Erdoğan, Rio’da Biden’ı uğurlarken... (19.11.2024)
- AK Parti... Değişim, Değişiklik, İhtiyat! (16.11.2024)
- Etki ajanlığı mı, yeni nesil casusluk mu? (14.11.2024)
- Geleceğe hazırlanmak… (12.11.2024)
- MİT, belediye takip eder mi? (09.11.2024)