Güvenli Bölge... İki müttefikin bakış açısı...
Nitekim...
Milli Savunma Bakanlığı'ndaki görüşmelerde, Pentagon'dan gelen heyet, "Türkiye'nin güney sınırlarına ilişkin haklı güvenlik kaygılarını" anlıyoruz diyerek söze başladığında... Türk Genelkurmayı'nın iki kritik noktadaki hatırlatması, sürecin ne kadar zorlu seyredeceğinin de ipuçlarını içeriyor.
Generaller, mevkidaşlarına "Eğit-Donat" programının işletilmemesini ve ABD'nin bölgesel ortak olarak terör örgütü YPG'yi seçmesinin büyük hata olduğunu vurgulayarak konuşmaya başlıyor.
Ardından, Münbiç'teki uzlaşmaya rağmen, terör örgütü unsurlarının, bu Arap kentini boşaltmadıklarını, ortak devriye faaliyetlerine ve iki ülke subaylarının birlikte eğitim almasına rağmen oyalama taktiğinden vazgeçilmediğini anlatıyorlar.
Tam da bu nedenle; Suriye'nin kuzeyinin bir terör koridoruna dönüşmesine, ne pahasına olursa olsun izin verilmeyeceğinin altını çiziyorlar.
Günün sonunda...
ABD tarafı, Başkan Trump'ın 32 km derinliği tarif eden (20 mil) güvenli bölge sözüne karşın, konuyu getirip dar bir alana sıkıştırmayı tercih ediyor. 4-5 km ile başlayan haritalarda, gelinen aşamada şimdilik 15 km derinliğe kadar inilmesi mümkün hale geliyor. Hatta Amerikalılar, iki ülke askerlerinin söz konusu alanda birlikte rol alacağı bir modeli kurgulamayı da sürdürüyor.
Peki, "15 km'nin altı ne olacak?"
Veya... "Güvenli bölgeye bir taciz atışı, saldırı gerçekleşirse ne yapılacak?"
Bu hassas başlıklarda, açıkça taahhüt edilen hususlar kadar, biraz da ortak komuta merkezinin ve diplomasinin işleyişine göre özellikli gelişmeler yaşanacağı anlaşılıyor.
Öyle ki...
Pentagon, terör örgütünün elindeki ağır silahların toplanacağı sözünü güçlü bir şekilde yine kayda geçiriyor. Sınıra yakın terör mevzilerinin imhası, silahlı unsurların iç kesimlere çekilmesi gibi konularda da Türkiye'nin beklentisi ile uyumlu tavır sergiliyor. Bir adım öteye giderek, güvenli bölgeyi hedef alan saldırılara karşı Ankara'nın meşru müdafaa hakkını kullanması, gerektiğinde sıcak takibe başlaması gibi kritik eşiklerde engel de çıkarmıyor. Ortak keşif uçuşuna, İHA'ların bölgeyi denetlemesine hemen "evet" diyen ABD, kuzey Irak'ta olduğu gibi Türk savaş uçaklarının terör hedeflerine hava harekatı düzenlemesi seçeneğinde ise hâlâ ayak sürüyor.
Özetle...
Suriye'nin kuzeyinin terörden arındırılması, Ankara'nın siyasi, ekonomik ve askeri açıdan güçlü-istikrarlı olmasına bağlı.
Neticede...
ABD askerleri er ya da geç Suriye'den çekilecek. Ve bu bölgenin kadim unsurları baş başa kalacak. Terör kartı açmaya yeltenenin her şart altında eli kırılacak!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bakan Fidan... Ve satır arası okumaları (26.11.2024)
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Nükleer savaş riski var, şaka değil (24.11.2024)
- Pandemi sonrası toplumun ruh sağlığı! (23.11.2024)
- Ekonomiye dair kısa Notlar... (21.11.2024)
- Küresel zirveleri etkileme kabiliyeti... (20.11.2024)
- G20 Zirvesi... Erdoğan, Rio’da Biden’ı uğurlarken... (19.11.2024)
- AK Parti... Değişim, Değişiklik, İhtiyat! (16.11.2024)
- Etki ajanlığı mı, yeni nesil casusluk mu? (14.11.2024)
- Geleceğe hazırlanmak… (12.11.2024)
- MİT, belediye takip eder mi? (09.11.2024)