İnsanlığın onuru ve erdemi...
Anayasal sistem içinde konu ne zaman "kuvvetler ayrılığı" ilkesinden açılsa ya siyasi görüşe ya da yetki kullanan aktöre göre yorumlar yapıldığına tanık oluyoruz. Aslında, devletin eşgüdüm içinde etkin ve verimli çalışması esas alındığında, bizzat Anayasa'nın çizdiği çerçeve gayet makul ve yeterli. Meselenin özü, demokratik olgunluğun seviyesi ve demokratik kültürün içselleştirilmesinden ibaret.
Önceki gün, Anayasa Mahkemesi'nin yeni üyesi Selahaddin Menteş'in yemin töreni vesilesi ile Başkan Zühtü Arslan'ın yaptığı konuşmada, altı çizilecek noktalar vardı. Anayasa'nın başlangıç kısmında kuvvetler ayrılığı, "Devlet organları arasında medenî bir iş bölümü ve iş birliği" olarak tanımlanıyor.
Devlet idaresinde "anayasal erkler arası iş bölümü" gözetilse de "iş birliği" yönü zayıf kalıyor. Türkiye tecrübesi, kuvvetler ayrılığını ya en uç manada yorumluyor ve bir tür yetki şovenizmine dönüştürüyor ya da anayasal erklerden biri, günün koşullarına göre diğerlerini baskılayabiliyor.
İşte bu nedenle...
Siyasi düşüncesi, inancı, mezhebi, memleketi, cinsiyeti ne olursa olsun, millet adına yetki kullanan her kişi; adaletin mülkün, yani devletin temeli olduğunu prensibinin önüne, "Haklar ve özgürlükler, insanlığın onuru ve erdemidir", "lakin hakların kullanımı istismar edilemez" düsturunu yerleştirebildiği ölçüde, geleceğe güvenle bakmamız mümkün olacaktır.
***
BAKAN AKAR'DAN BEKLENEN...
Bilmem dikkatinizi çekti mi? Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, sivil alana da siyasete de çabuk uyum sağladı. Kamuoyu yönetimi ve iletişiminde kırk yıllık siyasetçilere taş çıkartırcasına performans sergiliyor. Faaliyet paylaşımları, fotoğrafları, basın açıklamaları, komutanlarla verdiği mesajlar gündemde önemli yer tutabiliyor.
Cumhurbaşkanı ile ilişkilerini doğru çizgide sürdürürken, istikbale matuf hususlarda farklı aktörlerle mesafesini hassas biçimde ayarlayabiliyor!
İşin görüntü ve planlama kısmı bir yana...
Sn Akar'ın Yüksek Askeri Şura'yı müteakiben inisiyatif alması gereken kritik bir sorumluluğu bulunuyor...
"Milletimizin göz bebeği Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tomografisinin çekilmesi gerekiyor!"
Tarihi önemde operasyonlar sürerken...
15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası yaşanan travmadan TSK'nın çıkış süreci, FETÖ'cülerin açtığı tahribatın onarılma derecesi, askerin sivil siyasetin denetimine açıklığı, sivil-asker ilişkilerinin demokratik devletlerde olması gereken örneğe ne kadar yakınsandığı, askeri okulların niteliği, NATO konsepti ile milli konsept arasında askerlerin dengesi, terfi kriterleri, disiplin ve moral faktörleri, modern ordu donatım ihtiyaçları...
Bütün bu başlıklara tarafsız gözle bakabilecek, yasal yetkisi de bulunan merci "Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu." Kurul'un harekete geçmesi için Sn Akar'ın bu yöndeki isteğini Sn Cumhurbaşkanı'na açması doğal ve anlamlı bir adım olur!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bakan Fidan... Ve satır arası okumaları (26.11.2024)
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Nükleer savaş riski var, şaka değil (24.11.2024)
- Pandemi sonrası toplumun ruh sağlığı! (23.11.2024)
- Ekonomiye dair kısa Notlar... (21.11.2024)
- Küresel zirveleri etkileme kabiliyeti... (20.11.2024)
- G20 Zirvesi... Erdoğan, Rio’da Biden’ı uğurlarken... (19.11.2024)
- AK Parti... Değişim, Değişiklik, İhtiyat! (16.11.2024)
- Etki ajanlığı mı, yeni nesil casusluk mu? (14.11.2024)
- Geleceğe hazırlanmak… (12.11.2024)
- MİT, belediye takip eder mi? (09.11.2024)