Yeni ekonomik düzenin doğum sancıları...
Piyasalar ve sade vatandaş açısından "pozitif etkili kararların" yanı sıra devletin devlet olma vasfından kaynaklanan "düzenleyici ve denetleyici rolünün" de yaşanması gerekiyor.
Bugünün kaotik küresel politik ve ekonomik ortamında ne "bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler" denilecek ölçüde liberal anlayışa yer var ne de "her aşamada devleti ileri süren" müdahaleci yaklaşıma.
Piyasa ekonomisinin evrensel kabul gören kurallarını göz önünde tutan ancak ülkelerin özgün koşullarını da önceleyen modeller yakın gelecekte daha fazla tartışılacak.
Korumacılığın arttığı, ticaret savaşlarının provasının yapıldığı, düşük yoğunluklu sıcak çatışmaların yaşandığı asimetrik tehditler dünyasında hiçbir devlet eli kolu bağlı bekleyemez. Nitekim, Türkiye'nin son bir yılda sergilediği çabayı global sistemin dayatmalarına karşı arayış olarak da okumak mümkün. Siyasi ve ekonomik yapısını dirençli kılmaya çalışan, geleneksel sistemin aktörleriyle dirsek temasını sürdüren, yükselen yeni güçlerle anlayış birliği oluşturmaya gayret eden, her türden iç ve dış operasyonlar karşısında devletin, kadife eldiven içindeki demir yumruğunu göstermekten çekinmeyen bir Türkiye söz konusu.
Burada bütün mesele, "şeffaflık, öngörülebilirlik" ilkesi etrafında "refah artışının sürdürülebilir kılınmasıdır." Öngörülebilirlikle kastedilen çerçeve, siyasi otoritenin açıkladığı hedeflere ulaşma iradesi ve en zorlu kararları alabilme yeterliliği ile bağlantılıdır. Yoksa, kamu idaresi öngörülebilir olacağım diye, piyasadaki oyunlara kayıtsız kalamayacağı gibi aksine "şaşırtıcı adımlar" atmak zorunda kalabilir.
Mühim olan husus; pastanın büyütülmesi, kaynak dağılımının tabana yayılması, sadece reel faiz üzerine bina edilmiş piyasa kurgusunun alternatif seçeneklere de yönlendirilmesidir.
Prensip olarak devletin doğrudan müdahil olduğu anların ve alanların sınırlı olması arzu edilir. Ama devletin elindeki araçların sınırlı olması ve sınırlı kullanımı arzusunda değişikliğe gidilmesi de bir gerekliliktir.
İşte bundan sonrası...
En geniş manada vatandaşları, dar manada ise piyasa oyuncularını hazırlama ve ikna etme zorunluluğudur. Yeni dünya düzeninin doğum sancılarını hissederek, yeni çözümler bulan ve uyum sağlayan kazanacaktır!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bakan Fidan... Ve satır arası okumaları (26.11.2024)
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Nükleer savaş riski var, şaka değil (24.11.2024)
- Pandemi sonrası toplumun ruh sağlığı! (23.11.2024)
- Ekonomiye dair kısa Notlar... (21.11.2024)
- Küresel zirveleri etkileme kabiliyeti... (20.11.2024)
- G20 Zirvesi... Erdoğan, Rio’da Biden’ı uğurlarken... (19.11.2024)
- AK Parti... Değişim, Değişiklik, İhtiyat! (16.11.2024)
- Etki ajanlığı mı, yeni nesil casusluk mu? (14.11.2024)
- Geleceğe hazırlanmak… (12.11.2024)
- MİT, belediye takip eder mi? (09.11.2024)