Türkiye'nin, bilhassa Türkiye ekonomisinin karşı karşıya kaldığı problemlerin çözümü için geniş bir ortak paydaya ihtiyaç duyulduğuna kuşku yok. Yeni ve yenilikçi hamlelerin başarısı, inanmış bürokrat kadrolar kadar siyasi görüşü ne olursa olsun yerli ve milli duruşundan tereddüt edilmeyen paydaşlarla yol almaktan da geçiyor.
Piyasalar ve sade vatandaş açısından "pozitif etkilikararların" yanı sıra devletin devlet olma vasfından kaynaklanan "düzenleyicive denetleyici rolünün" de yaşanması gerekiyor.
Bugünün kaotik küresel politik ve ekonomik ortamında ne "bırakınız yapsınlar bırakınızgeçsinler" denilecek ölçüde liberal anlayışa yer var ne de "her aşamada devletiileri süren" müdahaleci yaklaşıma.
Piyasa ekonomisinin evrensel kabul gören kurallarını göz önünde tutan ancak ülkelerin özgün koşullarını da önceleyen modeller yakın gelecekte daha fazla tartışılacak.
Korumacılığın arttığı, ticaret savaşlarının provasının yapıldığı, düşük yoğunluklu sıcak çatışmaların yaşandığı asimetrik tehditler dünyasında hiçbir devlet eli kolu bağlı bekleyemez. Nitekim, Türkiye'nin son bir yılda sergilediği çabayı global sistemin dayatmalarına karşı arayış olarak da okumak mümkün. Siyasi ve ekonomik yapısını dirençli kılmaya çalışan, geleneksel sistemin aktörleriyle dirsek temasını sürdüren, yükselen yeni güçlerle anlayış birliği oluşturmaya gayret eden, her türden iç ve dış operasyonlar karşısında devletin, kadife eldiven içindeki demir yumruğunu göstermekten çekinmeyen bir Türkiye söz konusu.
***
Önümüzdeki dönemde ısrarla anlatılması ve taraftar kitlesinin artırılması umulan husus, değişken dış faktörlere, içeride hangi sabit noktalar üzerinden mesaj verileceği ile ilgilidir. Bu; söylem, eylem ve yenilenen ekipler düzeyinde olmak durumundadır.
Burada bütün mesele, "şeffaflık,öngörülebilirlik" ilkesi etrafında "refahartışının sürdürülebilir kılınmasıdır."Öngörülebilirlikle kastedilen çerçeve,siyasi otoritenin açıkladığı hedeflereulaşma iradesi ve en zorlu kararları alabilmeyeterliliği ile bağlantılıdır. Yoksa,kamu idaresi öngörülebilir olacağım diye,piyasadaki oyunlara kayıtsız kalamayacağıgibi aksine "şaşırtıcı adımlar" atmakzorunda kalabilir.
Mühim olan husus; pastanın büyütülmesi, kaynak dağılımının tabana yayılması, sadece reel faiz üzerine bina edilmiş piyasa kurgusunun alternatif seçeneklere de yönlendirilmesidir.
Prensip olarak devletin doğrudan müdahil olduğu anların ve alanların sınırlı olması arzu edilir. Ama devletin elindeki araçların sınırlı olması ve sınırlı kullanımı arzusunda değişikliğe gidilmesi de bir gerekliliktir. İşte bundan sonrası...
En geniş manada vatandaşları, dar manada ise piyasa oyuncularını hazırlama ve ikna etme zorunluluğudur. Yeni dünya düzeninin doğum sancılarını hissederek, yeni çözümler bulan ve uyum sağlayan kazanacaktır!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.