15 Temmuz: Anlayanlar... Not edenler... İçini boşaltmak isteyenler...
16.07.2019, Salı
15 Temmuz 2016'yı 16 Temmuz'a bağlayan gece... Hain darbe girişiminin milletçe püskürtülmesinin destanlaştığı anlar. 16 Temmuz Cumartesi, 17 Temmuz Pazar... 18 Temmuz Pazartesi ilk iş günü. Kepenkler açılıyor, banka şubeleri işleme başlıyor, hayat devam ediyor. Darbeyi durduran millet, gündüz ekonominin çarklarını çevirirken gece de demokrasi nöbetleri tutuyor. Bir darbe teşebbüsünün ardından pek çok ülkede tecrübe edilen kuyruklar, kilitlenmiş dükkanlar, mudilerine para yetiştiremeyen bankalar söz konusu değil. Kurulan tuzağın farkında olan ve o tezgahı yıkan Türk milleti, piyasalar üzerinden kurgulanmak istenen oyunu da eş zamanlı olarak bozmayı başarıyor. Yani... Siyasi ve ekonomik literatüre geçecek büyüklükte bir tavır sergiliyor.
Türkiyemiz, 15 Temmuz'da başlattığı demokrasi nöbetlerinin bir örneğini "ekonomi nöbetleri" olarak sürdürmesi gereken günlerden geçiyor. Gün, şikayet etme, karamsarlık yayma, içe kapanma günü değil. Gün, dik durma, karar alıcılara cesaret verme, milleti dirençli olmaya davet etme, milli dengeleri koruma ve kollama günü.
Dün, 15 Temmuz darbe girişiminin 3. yıldönümünde, TBMM'deki özel oturumda da gördük ki sözü başka, özü başka vekiller hâlâ parlamentoda. 15 Temmuz'la adeta hesaplaşma içinde olan vekillerin ağırlıklı olarak CHP-HDP sıralarında toplanması ibretlik bir tablo idi. CHP'nin bir grup başkanvekili 15 Temmuz için "bal gibi darbe girişimiydi" derken bir diğeri 15 Temmuz'u anlatma görüntüsü altında siyasi rövanşizm peşinde koşarak tepki çekmekte.
Anlaşılan o ki...
İstanbul seçimleri CHP iç dinamiklerini bir yöne doğru motive ederken toplumsal zeminde olup bitenleri yanlış okuma eksenine de savurmakta. 31 Mart ve 23 Haziran İstanbul seçimlerinin mesajını hazmetmek yerine, 15 Temmuz'un içine boşaltma gayretine dönüştürmek tam anlamıyla talihsizlik.
Meclis'te bir ilginç sahne de diplomatik misyonun bulunduğu sıralarda yaşandı. Pek çoğu için yaz tatili dönemi olsa da belli başlı büyük ülkelerin büyükelçileri Meclis'te kendilerine ayrılan bölümden özel oturumu izledi. ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi David Satterfield, henüz güven mektubunu sunmadığı için Büyükelçiliğin iki numarası zaman zaman not aldı. Özellikle, darbenin ardındaki kuklacının ABD yönetimindeki unsurlar olduğuna dair sözlerin anında deftere yazılması dikkatimizden kaçmadı. Rusya Federasyonu Büyükelçisi de Türk siyasetindeki değişimi, pozisyonları, ifadeleri ilgiyle takip eden diplomatlar arasında idi... Özetle...
Türkiye, dünün gerçekliklerinden ders alarak ileriye gitmek isteyenlerle düne takılan ve bugüne fatura kesmek isteyenler arasındaki gel gitlere bir süre daha tanık olacak gibi.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.