Siz... Zonguldak'ı bir dönem temsil eden Şerafettin Bey.
Siz... Tunceli Ovacık'taki öğretmen hanım.
Sen... İstanbul'da okuyan, internet paketine parası çıkışmayan öğrenci arkadaş.
Ve sizler... Mide bulandırıcı ifadelerle, hastalıklı zihinlerle ortam zehirleyen, sözde sözlüklerin, müstear adların arkasına saklanan eşkaller...
Hepinizi tanıyor, yürüttüğünüz operasyonları biliyoruz.
Demokrat görünümlü faşistler, hoşgörü soslu saldırganlar, sahte profilli azgınlar kulübündensiniz.
Eleştirdiğiniz konu her ne ise katbekat fazlasını yapacak kadar kin ve nefretle malûlsünüz.
Bu yüzden... Millet, ülkenin kaderiyle oynamanıza izin vermeyecek kadar basiretli.
Tek derdiniz, ne pahasına olursa olsun iktidarı ele geçirmek, intikam ateşiyle yanıp tutuşmak...
Maskeli oyuncularınızın gazına gelip, bastırılmış alt benliğinizi dışa vurdukça kendinizi ele veriyorsunuz.
Barış içinde bir arada yaşama, adalet, kalkınma ülküsünü pazarlarken, bizzat altına dinamit koyuyorsunuz!
Demem o ki...
CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayının peşine takılan grubun içinde masum vatandaşlara tavsiyem... Bir dakikalığına durup düşünmeleri... Lütfen CHP'li İmamoğlu hakkında, bir kuşku beyan edin... Şayet, gözünü karartmış toplulukların edepsizce hedefi olmadığınızı görebilir, ekranda sevimli (!) sandığınız insanı ve taraftarlarını bulabilirseniz ne âlâ!
***
Bugün Türkiye, sosyal medya zemininde
"2. Gezi Vakası"nı yaşıyor. Gezi sosyolojisinden ilham alan zıt kutuplar birbirini çekiyor. İçeriden ve dışarıdan organize edilen akılla, 2013'ten de dersler çıkararak hareket ediyor. Bu kitle,
"toplumsal cinnet" sınırlarında dolaşıyor. Karşılıklı trol atışmalarıyla gerilim üretiliyor. Böylece büyüyen kısır döngü, Türkiye'yi küçük ekranlar dünyasında esir alıyor. Dinleme yerine susturma, anlamak yerine yok etme, uzlaşma yerine kavga tercih ediliyor. Maalesef toplumun geneli de bu bulaşık ortamdan nasibini alıyor.
***
İstanbul seçimlerinin, doğal sınırlarını çoktan aştığını kabul etmemiz gerekiyor.
Bir yandan...
Oluşturulan cephenin değişik çevrelerle ön anlaşmalar yaptığı, AK Parti'nin zayıf noktalarına çalıştığı, ekonominin ve halkın hassas noktalarını belirlediği ve insafsızca yüklendiği bir sürece giriyoruz.
Öte yandan...
AK Parti'de fay hatları tetikleniyor ve düne kadar bu iklimde büyüyen kimi unsurlar da karşı mahalleye mühimmat taşıyan neferlere dönüşüyor!
Dava ve misyon ekseninde buluşan, gönüllülüğü esas alan, milli menfaatleri gözeten sivil-siyasi kadroların çizgisinde gözlenen kırıklıklar ise başka büyük hesapların peşindeki muhalif odakların amaçlarına hizmet ediyor.
Ayrıca...
Siyasi görüşü AK Parti ile uyuşmasa da Ankara'da hemşehricilik kimliği ile partinin karar alıcı isimlerine nüfuz eden aktörler de asli karakterlerine bürünerek, öteki mahallenin adaylarına taktik ve teknik destek sağlıyor.
***
Muhtelif tespitlere her an yenisi eklenirken, etkili çözümler de bulunuyor...
Cumhurbaşkanı'nın oyun kurucu ve toparlayıcı özellikleri,
Hükümetin, farklı görüş ve düşünceleri kuşatarak negatif elektrik yüklü cepheyi aşacak hukuki ve mali önlemleri,
Devlet sisteminin işleyişini etkin ve adil kılacak hamlelerin varlığı,
Ekonomik istikrarı destekleyecek paketlerin hazırlığı,
Dış politik ve stratejik riskleri yönetme deneyimi ezber bozmaya yetecek enerjiyi ifade ediyor.