"15 Temmuz nedir?" derseniz, "Cumhurbaşkanı TayyipErdoğan'ı tasfiye ve genetiğideğiştirilmiş AK Parti ile Türkiye'yiyeni bir yola sokma planıydı" derim. Belki biraz iddialı olacak ama...
Bugün de açık darbe karakteristiğinden farklı olarak yine tuhaf bir 15 Temmuz ruhu (!) ortada dolaşıyor sanki. Hatırlanacağı üzere 15 Temmuz gecesi nokta hedef "Erdoğan'dı!" 31 Mart 2019 gecesi de sandıkta nokta hedef olarak "İstanbul'un belirlendiği" gün gibi aşikar. Anlaşılan o ki...
İstanbul, Erdoğan'ı siyasi denklemden çıkarmak isteyen muhalif odaklarca önemsendiği kadar parti içinde örtülü güç mücadelesi deneyen taraflarca da en az o kadar önemsenmiş.
Yine bugün daha net görülüyor ki İstanbul üzerinde ince işçilik de yapılmış. Seçim öncesinde kamuoyu nabzı milimetrik ölçümlere tabi tutulmuş ve yarışın başa baş noktaya doğru evrildiği anlaşılınca, sandıktaki denetimsiz alan sonuna kadar kullanılmış.
***
Dünü analiz etmenin gerekliliği kadar yarını öngörmenin sorumluluğu altında devam edecek olursak...
Türkiye okumalarında; devlet kurumlarındaki bünyesel değişimleri, anayasal erklerin iç seslerini, özel sektörün reflekslerini, akademik camianın düşünce dünyasını ve medyadaki aktörlerin tartışmalarını bir potada eritmek gerekir. Örnek olarak verecek olursak...
2 Mayıs'taki TOBB Genel Kurulu'ndaki manzara oldukça dikkat çekici idi. Şeklen bakıldığında herşey olağan sınırlardaydı. Ama içerik olarak üzerinde durulması gereken hususlar vardı. Şöyle ki...
Odalar Birliği zemininde İstanbul sermayesi baş, Anadolu sermayesi gövde gibidir. Verilen mesajların içeriğinin ne kadar kapsayıcı ve homojen olduğu dikkatle değerlendirilmelidir. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun konuşmasında sık sık Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı referans göstermesi yeterli ölçüt değildir. Zira, beyanlarda alt vurgu olarak "ekonomikdurgunluktan" söz edilirken,Hazine ve Maliye Bakanı'nın açıkladığıyapısal reform ajandasına hakiki manadadeğinilmemesi ve iştahla sahiplenildiğiizlenimi verilmemesi gözden kaçmamalıdır.
Kişilerden arındırılsa bile bu tarzın, dantel gibi dokunmuş söylem dizisi de mevcuttur. Lakin Cumhurbaşkanı'nı, sistemik gücü ve etkinliği nedeni ile önemseyen anlayış, Cumhurbaşkanı'ndan sonra gelen isimler ile siyasi seçenekler arasında ne tür yedekleme yaptığını izaha muhtaç bırakmıştır.
Cumhurbaşkanı ise yatırımcı dostu olduğunu tekrar tekrar kayda geçirip, "Bir sorununuzolursa ben buradayım" diyerek eksen oynaklığını sabitlemeyi başarmıştır.
Özetle...
Bugünler, benzeri geçmişte de görüldüğü gibi "test dönemleridir!" "Gün,makul kaygı ve eleştiriler ile hasbigörünümlü hesabi tutumları ayrıştırmagünüdür!"
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.