Kandil, Brüksel, CHP, HDP!
24 Haziran 2018 ve 31 Mart 2019 seçimleri gösterdi ki, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte siyasetin yönünü "ittifaklar" belirleyecek. "Bir araya gelmez, birbirine benzemez" denilen partilerin açık ve örtülü işbirliklerine fazlasıyla tanık olacağız. Ki bu tarz bir mühendisliğin tipik örneğini "Millet İttifakı" adı altında yakın zamanda gözlemledik.
Kamuoyu önünde fotoğraf veren liderin (CHP ve İYI Parti) yanısıra gölgede gizlenen siyasi aktörler arası buluşmaların da "sandıkta tabanların ortaklaşması" diye sunulduğunu bir kenara not ettik.
Neticede, mesele kimin kimle ve hangi ilkeler çerçevesinde siyasi alan paylaşımına girdiğinde düğümleniyor.
Yani, seçmenin madalyonun her iki yüzünü de görmeye hakkı bulunuyor. Hal böyle olduğu içindir ki CHP ile HDP'yi yan yana getiren denklemin günler, haftalar, aylar geçse de izaha muhtaç yanları hâlâ ortada duruyor.
Ve... Yeni yeni gün ışığına çıkan bazı bilgiler, belge ile desteklenme aşamasına geliyor. Nitekim, Kandil'in Avrupa'daki uzantıları ile Brüksel'de gerçekleşen bir görüşmeden söz ediliyor. Hatta bir adım ileri gideyim... CHP ile HDP arasında mutemet ellerden (!) çıktığı belirtilen protokolün varlığı ciddiyet kazanıyor. Aday çıkarılacak ve çıkarılmayacak merkezler, belediye meclislerindeki dağılım, belediye şirketlerinde paylaşım gibi konular bunlar... Şayet böyle bir doküman mutlak olarak deşifre edilirse 31 Mart bambaşka anlam kazanacaktır!
***
BİNALİ YILDIRIM'IN DURUŞU...
AK Parti'nin, tüm büyük sınamalara rağmen korumayı başardığı bir özelliği var. Kritik eşiklerde parti her hassas konuyu tüm yönleri ile tartışır, farklı fikir ve önerileri dinler. Nihai karara varıldığında ise partinin ortak görüşü bağlayıcı olur. Yani... Artık çatlak sesler duyulmaz, karnından konuşanlara da rastlanmaz. Bu genelleme, 31 Mart seçimleri için de halihazırda geçerli.
31 Mart demişken... Tabii ki İstanbul'a ayrıca parantez açmakta fayda var. İstanbul'daki seçime etki eden dinamikler, rakiplerin organizasyonu, AK Parti içindeki güçlü-zayıf yönler... Çok söylendi, yazıldı. Sonrasında bir dizi spekülasyon yayıldı. Bugünkü şartlarda tek hususa dair kesin cümle kurulacak olsa... Şayet İstanbul seçimleri yenilenirse Binali Yıldırım'ın yeniden yarışa girmeyeceğini söylemek dedikodudan ibaret kalır. Sn Yıldırım seçime yine asılır, bir başka aday tercih edilirse onu da sonuna kadar destekler. Zira... Gün kişisellik, duygusallık günü değil.
Her şeyin bir yeri ve zamanı vardır!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bakan Fidan... Ve satır arası okumaları (26.11.2024)
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Nükleer savaş riski var, şaka değil (24.11.2024)
- Pandemi sonrası toplumun ruh sağlığı! (23.11.2024)
- Ekonomiye dair kısa Notlar... (21.11.2024)
- Küresel zirveleri etkileme kabiliyeti... (20.11.2024)
- G20 Zirvesi... Erdoğan, Rio’da Biden’ı uğurlarken... (19.11.2024)
- AK Parti... Değişim, Değişiklik, İhtiyat! (16.11.2024)
- Etki ajanlığı mı, yeni nesil casusluk mu? (14.11.2024)
- Geleceğe hazırlanmak… (12.11.2024)
- MİT, belediye takip eder mi? (09.11.2024)