İstanbul seçimi ve eşkali belirsiz aktörlerin rolü!

Birden çok cephede devam eden savaşta, bir cephedeki denge değişimi toplam sonuca ne kadar etki eder? Yığınağın gözden geçirilmesi, taktik ve stratejik adımların güncellenmesi halinde nihai mücadeleden kazançlı çıkmak mümkündür.
31 Mart 2019 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi, siyasi tarihe geçen ibretlik olaylar dizisi ile anılacaktır. Türkiye genelinde seçimi kazanan Cumhur İttifakı'nın, birçok açıdan sakatlanmış İstanbul seçimi ile sarsılacağını uman, yeni siyasi tasarım peşinde koşanlar bakımından bu seçimin dikkat çekici yönleri söz konusu olmuştur. Tabii ki AK Parti iç dinamikleri de eleştiri ve özeleştiriden bağımsız değildir. *** Yüksek Seçim Kurulu'ndaki olağanüstü itiraz süreci beklenirken İstanbul İl Seçim Kurulu'nun düzenlediği mazbata, "hukuki, siyasi ve kamuoyu yönetimi" açısından birbiri ile iç içe geçen bilinçli sonuçlar doğurmuştur. 1- Gayri resmi verilere göre İstanbul'da seçimin galibini ilan etmek bir hukuki karar ise o neticeyi kesinleştirecek nihai kararın beklenmesini istemek de o kadar hukukidir. 2- Mazbata, baştan beri kurgulanan siyasi süreçte en ciddi psikolojik eşiktir ve mazbatanın onaylanması veya iptali gerek toplumu gerekse siyaseti kökten etkileyecek bir aşamaya işaret etmektedir. 3- 1 Nisan sabahından itibaren seçimi kazanan tarafın ilanına yönelik beyanlar ile kitleleri zinde tutmaya yönelik hamleler tek yumurta ikizidir. Ve ileriki günlerde de üzerinde durulmayı gerektirecektir. *** 31 Mart'tan seçim güvenliği ve güvenilirliği ile ilgili çıkarılacak dersler de vardır. Bunlardan birincisi, devletin işleyişi ile ilgilidir. Öyle anlaşılıyor ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi içinde fren-denge mekanizması kurmayı kendisine vazife bilen şimdilik eşkali belirsiz aktörler vardır. Buna rağmen,
Seçim gecesi sandık sonuçlarının alınması ve kamuoyu ile paylaşılması esasları yeniden belirlenmelidir.
Anket şirketlerinin çalışma usul ve esasları ile kamuya açık veya örtülü sonuç bildirimlerinin seçmen davranışlarına, karar alıcılara etkisi gözetilerek yeni kurum ve kurallar ihdas edilmelidir.
Seçmen kütüklerinin oluşumu ve güncellenmesindeki boşluklar giderilmelidir.
Sandık kurulu başkan ve üyelerinin teşkil, tüm partilerin kontrolüne imkan verecek şeffaflıkta işlemelidir.
Yüksek Seçim Kurulu, sandıklarda görev alabilecek isimleri, medyayı, akademik dünyayı, sivil toplum kuruluşlarını seçimlerin güvenilirliği ve işleyişi noktasında bilgilendirecek eğitim faaliyetleri başlatmalıdır.
YSK gündemini, içtihatlarını kamuoyuna daha fazla mal edecek iletişim mekanizmaları kurulmalı, geçerli-geçersiz oy ayrımını seçmene açık açık anlatan kamu spotlarına ağırlık verilmelidir.
Ve nihayet...
Siyasi otoritenin talebine bağlı olmaksızın, sandık kurullarında, nüfus müdürlüklerinde, il ve ilçe seçim kurullarında bulunan personel güvenlik soruşturmasından geçirilmelidir.