Yerel emniyet supapları!

İçinden geçtiğimiz ekonomik türbülansın, siyaset sosyolojisi açısından izdüşümlerinin olması muhtemel. Farklı gelir dilimindekilerin, farklı toplum kesimlerinin veya farklı düşünce gruplarının kendilerine göre gerekçeler ileri sürmesi de mukadder. Lakin toplumun makul çoğunluğunun buluştuğu ortak paydadır esas olan. Yığınla iddiaya, yakınmaya veya vaade karşın, sandığın kurulduğu gün seçmen davranışlarını belirleyen makro faktörler kadar sosyo-ekonomik emniyet supapları da önem kazanır. Zorlu günlerde, Ankara'da verilen merkezi kararların içselleştirilmesi zaman alırken yerel yönetimler, üstlendikleri rollerle geniş kitlelerin moralini ayakta tutabilir. *** Öğrenciliğim dahil, 35 yılım Ankara'da geçti. Ankara'nın varoş diye tabir edilen semtlerini, buralardaki değişimi düzenli olarak gözleme fırsatı bulurum. Örneğin, bir iş dönüşü yolumu değiştirir, Ankara'yı dıştan içe doğru gezerim. Cumayı değişik bir semtte kılar, Karşıyaka'da bir cenaze namazına iştirak ederim. Bu sayededir ki devletin en üst düzeyi ile yaptığım seyahatlerden sonra hayatın olağan akışına bırakabilirim kendimi. Yukarıdaki anlatımın sebebi ben değilim, bizzat Ankara'nın bir kesitinin değişen çehresi... *** Dün, Altındağ'da idik. Taşı toprağı altın diye yıllar önce göç edilen Başkent'in meşakkatli metropol ilçelerinden biri idi Altındağ. Hele "Çinçin" dediniz mi polis bile sınırlı anlarda girebilirdi. Gördük ki bir ilçe belediyesi mütevazı yetki ve imkânlarla yerel değişimi başarabiliyor. Kentsel dönüşümün çarpıcı göstergesi olması bir yana Altındağ, sosyoloji ve şehircilik derslerinde okutulacak tarzda kabuğu kırmış.
Bir ilçe düşünün, her mahallesinde kadın, gençlik ve kültür merkezleri var. Yüzme havuzları, spor salonları, kreşler, kütüphaneler. Kadınlar, yaşam boyu eğitimin içinde. Ürettiklerini, internetten pazarlayabilecek düzeye gelmişler. Çocuklar, yabancı dilden sanata kadar her türlü kursla desteklenmekte. Belediyenin bu merkezlerine üye olan kadınlar, ücretsiz turlarla Türkiye'nin tarihi ve turistik yörelerini gezebilmekte. Beyler de eşleri sayesinde yine aynı fırsattan istifade edebilmekte. Altınköy ise ancak yaşanarak anlaşılabilir bir başarı öyküsü...
Özetle... Kenti yenileyen, kadına ve çocuğa erişen, farklılıkları zenginlik kabul eden yerel yönetimleriniz varsa, sorunlar ne kadar büyük olursa olsun hem üstesinden gelir hem de halktaki desteğinizi sürdürürsünüz. Teşekkürler Veysel Tiryaki Başkan.
Not: Cumhuriyetimizin 95. yılını gönülden kutluyoruz. Cumhuriyet, "Kimsesizlerin kimsesidir!" Cumhuriyeti ve değerlerini özümsediğimiz kadar demokratikleşmesini ve kapsayıcılığını da önemsiyoruz.